Sine Aras Akten kimdir?

Sine Aras Akten ABD'de çalışmalarda bulunan Türk doktorlardan ve bilim insanlarından biridir. İşte biyografisi:

Google Haberlere Abone ol
Sine Aras Akten kimdir?

Sine Aras Akten kimdir sorusu son günlerde Akten'in katıldığı programlarda yaptığı yorumlar sonrası gündeme geldi. 

Sine Aras Akten, Ege Universitesi mezunu olup Ic Hastalıkları eğitimi ve  Böbrek Bilimleri yan dal ihtisasını Amerika Birleşik Devletleri’nde almıştır. New York Eyaleti lisanslarını taşıyan Dr. Akten SUNY Downstate Medical Center ve Albert Einstein Üniversite’sinde yan dalını tamamladıktan sonra, hali hazırda  Böbrek Bilimci ve Poliklinik Yan Dal direktörü olarak Woodhull Medical Center’da çalışmaktadır. Kronik Böbrek Yetmezliği ve Hypertansiyon tedavilerinde Brooklyn merkezli hasta takip ve tedavilerinde uzmanlaşmıştır.

Dokumenter ve filmografi üzerine New York Film Akademisi’nden mezun olmuştur. Kısa film ve toplum sağlığına yönelik kampanya projelerinde yer almıştır. Çok sayıda yayını ve araştırmaları bulunan Dr Akten, Harvard “Media and Medicine”programına seçilen ilk Türk’tür. Dr Akten, Türk Amerikan Tip Derneği Başkan yardımcılığı görevini 2019’tan itibaren sürdürmektedir. Amerikan Nefroloji Derneği ve Amerikan Transplant Derneği aktif üyedir. Son zamanlarda hasta g

Geliştirdiği girift anlatım tarzı ile sanat ve tıp kavramını birleştirmeyi amaçlamaktadır. Aslen İzmirli olan Sine Akten, evli ve iki çocuk sahibidir. New York Brooklyn’ de yaşamaktadır . Trestle Sanat Galleri’sinin sanatçılarından olup boş zamanlarında sulu boya çalışmaları ile sergilere katılmaktadır. Art Loves Science NGO kurumunun yönetim kurulundadır.

Bir Türk Doktorun Korona Güncesi Kitabı

Korona Güncesi, New York Şehri’nde Mart ortasında baş gösteren Koronavirüs Pandemisi’nde görev alan, Dr. Sine Aras Akten’in karşılaştığı vakaların anlatıldığı bir anı kitabıdır. Yazar ‘Narrative Medicine – Tıpta Öyküleme’ üzerine özgün bir teknik ile çalışmıştır. Harvard Basın ve Tıp bitirme projesi kapsamı’nda yazara özgü bir teknik ile tıbbi vakaların edebi ve katmanlı anlatım tekniği geliştirilmiştir. Tıbbi vakalar hastaya özgü bireysel hikayeler ile bir ‘otacı’ figürü ile harmanlanmıştır.

9 hasta öyküsü itina ile seçilmiş ve toplum ve birey analizleri her detayda insani duyguları canlı tutmaktadır. Metaforlar tıbbi içeriklere iç içe geçirilmiştir. Bu teknik ilk defa kullanılmış olup, hali hazırda kurgusal öykülemecilik adı altında çeşitli üniversitesilerden bilgi almaktadır. Yazarın hedefi tıbbın edebiyat ile sürekli uyumunu özgün ve standart dışı bir teknik ile halkın geneline ‘bilgi paylaşımı’ olarak kullanmaktır. Sanat’ın tıbba yaklaşımı geleneksel bakış açısını kırıp, tıbbın sanata yaklaşmasına edebi olarak imkan tanımak istemiştir. Yazar hali hazırda bir çok workshop ve çalışma platformlarında konuya ait eğitim ve tanıtım çalışmalarına devam etmektedir.

Dr. Akten’in kitabında yer alan dokuz hikayeden en etkilendiği ise şu şekilde:

“Hastalarımdan biri 60’lı yaşlarında bir kadın Mrs. Cook Carolyn. Hastaneye yatmadan önce bir çeşit kan hastalığı, Multipl Miyelom teşhisi almış ve tedavi görürken son dönemin hızlı katili koronavirüsüne yakalanıp, servisime verilmişti. Odasına girdiğimde ilk dikkatimi çeken mavi nergis çiçekleri ve kokusu. Dışarıdan hiçbir şey alınmıyordu. Odasındaki çiçeği sorduğumda kızının bu hastanede hemşire olduğunu öğrendim. Nefes almakta zorlandığı için artık göğüs kaslarının kasılmasından yorulmuştu.

Her iki kişiden biri solunum cihazına ihtiyaç duyuyordu ve sonraki 3-5 gün içinde ölüyordu. Kızı Jennifer’ı (hemşire) en kötüsüne alıştırmasını söylememe bile gerek yoktu. Jennifer’a o meşhur soruyu sormam gerekiyordu. Annesi için ne yapılsın istiyordu? Mrs. Cook bana zaten söylemişti, öyle odasında sakince Allah’ına ulaşmak. Jennifer, iki çocuğu için eve daha erken gitmesi gerektiğini söyledi. Mrs. Cook’a arada bakacağımı ve durumundan onu haberdar edeceğimi söyledim. Günün sonuna doğru Mrs. Cook’un odasından gelen bir acil yardıma koştum. Ellerini tuttum. ‘Bir isteğiniz var mı?’ dedim. Zorla gözlerini sehpaya götürerek; ‘Bana su ver’ dedi. Şaşkınlıkla sehpada duran yarısı su dolu bardağa uzandım, içirmeye çalıştım. İçti içmedi. Ellerime sıkıca sarıldı ve bıraktı. Mrs Cook ellerimde ölmüştü. Kızı da yoktu yanında.”

 

Yorumlar