Erdoğan'dan HDP'ye: Gerçek demokrasi, gerçek özgürlük bünyelerine ağır geldi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır’da çocukları kaçırıldığı için eylem yapan annelerle ilgili açıklamalarından dolayı HDP’ye “Gerçek demokrasi, gerçek özgürlük, bunların bünyesine ağır geldi, kaldıramadılar.” dedi....

Google Haberlere Abone ol
Erdoğan'dan HDP'ye: Gerçek demokrasi, gerçek özgürlük bünyelerine ağır geldi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır’da çocukları kaçırıldığı için eylem yapan annelerle ilgili açıklamalarından dolayı HDP’ye “Gerçek demokrasi, gerçek özgürlük, bunların bünyesine ağır geldi, kaldıramadılar.” dedi. Erdoğan, "Diyarbakır’da oturma eylemi yapan, çocukları kaçırılmış annelere şu çirkin iftirayı yapanlara bakın. Onlar MİT tarafından para vermek suretiyle oraya getirilen anneler. Böyle bir hakaret olabilir mi? Böyle bir edep dışı olabilir mi? İşte cevabı onlar, bizzat kendileri verdi. Bu çok çirkin bir şey. Bunlarda her numara var. Takiyye var, yalan var, her şey var. Bunlara karşı benim milletim uyanarak gereken desteği bize vermek suretiyle, onların da inanıyorum ki testisi zaten yolda kırılacaktır.” dedi.

KAZIM KARABEKİR'İ SAVUNDU: MİLLET KALBİNE KAZIDI

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın Dünya Çevre Günü münasebetiyle düzenlediği “Katı Atık Düzenli Depolama Tesisi” Toplu Açılış Töreni'ne katıldı. Burada bir konuşma yapan Erdoğan, Ağrı’da yenilenen seçimlerde Belediye Başkanı seçilen Sırrı Sakık’a “Biz hükümet olarak AK Parti olarak her alanda Türkiye’yi büyütmenin çabası içindeyiz. Ancak hizmet etme makamında bulunan bazılarının işi gücü bırakıp milletin değerleri ve huzuruyla uğraştığını görüyoruz. Belediyecilik mi yapacaksın, yoksa o işi bırakıp farklı alanlara mı kayacaksın?” diye seslendi. Sırrı Sakık’ın, İstiklal Harbi komutanlarından Kazım Karabekir’in ismini kaldırmak istemesini eleştiren Erdoğan, "Dün bir, bugün iki, Ağrı’da, belediyecilik üzerine hizmetlerle geliştireceği projelerle gündeme gelemeyenler, Kazım Karabekir’i dert edinmişler, şimdi onunla uğraşıyorlar. Erzurum'u, Kars'ı, Ağrı'yı düşmandan kurtaran orduya kumandanlık eden Kazım Karabekir’in ismi her şeyden önce milletimizin gönlüne, kalbine kazınmıştır. Yani bir taraftan beldenin veya köyün ismi Türkçe mi olsun, Kürtçe mi olsun, bununla kavga ederken, bununla bir mücadele verirken, öbür taraftan kalkıp da, bizim tarihimize mal olmuş böyle bir ismin sokak tabelasını kaldırmakla milletin gönlündeki izi, muhabbeti mi sileceğini mi zannediyorsun? Bu karşı atakları getirir. O tabelanın daha büyüğünü daha görkemlisini, daha kalıcısını, millet gelir getirir, yarın oraya yeniden diker. Sen tabelalarla uğraşmayı bırak ya, sen hizmetine bak. Daha dur bakalım, mazbatanı yeni aldın. Kalkıp da işten buradan başlanır mı? Belediye başkanının asli işi, tabelalarla uğraşmak değil, oranın temizliğidir, suyudur, şehrin bakımıdır, imarıdır. Bununla uğraşacaksın. Planıyla projelerle uğraşacaksın.” şeklinde konuştu.

BU MEMLEKETİN BAŞINDA TAYYİP ERODĞAN VAR

Erdoğan, "Biz analar ağlamasın diye mücadele ederken, anaların yüreklerini daha da acıtmak kanatmak için adeta yarışanların barıştan bahsetmeleri inandırıcı olmaz. Kalkıp da devlet terörü ifadesini kullananların, bizden tebrik beklemeye de hiçbir zaman hakkı olmayacaktır. Bu memleketin başında Başbakan olan Tayyip Erdoğan var.” diye ekledi.

Bu ülkede barışın, karşılıklı saygıya dayalı olarak egemen kılınacağını belirten Erdoğan, "Ama bundan bihaber olanlar bu işi sadece dilinde yaşayanlar bunu halka yaşatamazlar. Biz meselelerimizi silahla kanla şiddetle değil siyasetle diyalogla samimiyetle çözelim diye uğraşırken, yol kesenlerin, araç yakanların insanımızı mağdur edenlerin ve bunlara arka çıkanların söyleyecek sözü kalmamış demektir.” diye konuştu.

Erdoğan, çözüm sürecine de değindiği konuşmasında “Bugün ülkemizde çözüm süreci milletimizin sahiplenmesi ile yürüyor. Bir yandan neticeye ulaşacaktır diye umudumuz beklentimiz var. Bir yandan ağızlarından çözüm sözünü düşürmeyip bir yandan da çözümü sabote edecek her şeyin içinde yer alanlar aslında kendi kendilerini bitiriyorlar. Acıdan ölümden kandan çatışmadan beslenenler gıdaları kesilince şaşkın şekilde yalpalamaya sağa sola çarpmaya başladılar.” ifadelerini kullandı.

GERÇEK DEMOKRASİ BÜNYELERİNE AĞIR GELDİ

Diyarbakır’da eylem yapan kadınlara MİT tarafından para verildiği iddiasını gündeme getiren Selahattin Demirtaş’ı da eleştiren Erdoğan, şöyle devam etti: "İşte Diyarbakır’da oturma eylemi yapan, çocukları kaçırılmış annelere, şu çirkin iftirayı yapanlara bakın. Onlar MİT tarafından para vermek suretiyle oraya getirilen anneler. Böyle bir hakaret olabilir mi? Böyle bir edep dışı olabilir mi? İşte cevabı onlar bizzat kendileri verdi. Bu çok çirkin bir şey. Bunlarda her numara var. Takiyye var yalan var her şey var. Bunlara karşı benim milletim uyanarak gereken desteği bize vermek suretiyle, onların da inanıyorum ki testisi zaten yolda kırılacaktır. Gerçek demokrasi gerçek özgürlük bunların bünyesine ağır geldi, kaldıramadılar. Milletimizin huzuru noktasında geleceğe biz güvenle bakmanın tadını şu 12 senede yaşattık.”

"TERÖRİST Mİ DESEK EŞKIYA MI DESEK YOL KESEN Mİ DESEK"

Erdoğan son olarak şöyle konuştu: "Bozguncular ne kadar uğraşırsa uğraşsın Türkiye’yi yolundan döndüremeyecektir. Bunların çevrecilikle falan alakası yok ama onu da söyleyeyim. Hani böyle Gezicilerin havasına girmek suretiyle 12-13 ağaç söküldü, bir başka yere dikilecek, bunlar ağaç katliamı yapıyorlar diye başlattıkları olayda, yaptıkları çevre katliamını kimsenin unutması mümkün değil. Sadece o bölgede Taksim’de Dolmabahçe’de yaptıkları ağaç katliamı, hepsi ortada. Dozerlerle nasıl o çevre düzenlemesini tahrip ettikleri ortadadır. Bunların derdi çevre, mevre değil. Bunların adında çevrecilik var. Türkiye'de çevrecilik adına ne yaptınız diye sorun, ortaya koyacak birşey bulamazlar. Biz provokasyonların amacını gayet iyi biliyoruz. Bunlar tabi beyhude uğraşıyorlar. Milletimizin basireti, bu oyunları bozmaya yeter. Sabırla kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz. Elinde molotoflarla, çevre için hazırlanmış bütün o kilit taşlarını sökmek suretiyle cam çerçeve indirenler, polisini vatandaşı yakanlar, bunlar çevrecilikten bahsedebilir mi? Yaptıkları bu. İşte daha yeni, bakın yine bakıyorsunuz polis araçlarını yakıyorlar, deviriyorlar, adeta bunlar için günlük mesai haline geldi bu. Yolları kesiyorlar, işi gücü yok kanal açıyorlar araçlar geçmesin diye. Bunlar terörist mi desek eşkıya mı desek yol kesen mi desek her şey var bunlarda. Destekledikleri siyasi partinin de bunlardan zaten anlayış itibariyle farkı yok. İnşallah milletimizin hayır duasıyla, hedeflediğimiz zamanda biz o menzile ulaşacağız.”

CİHAN

Yorumlar