TBMM Genel Kurulu'nda gündem İsrail'in Gazze saldırısı

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nun 116. birleşimi saat 15.00'te yoklama yapılarak açıldı. Birleşimi TBMM Başkanvekili Meral Akşener yönetiyor. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, İsrail'in devlet şiddetinin zirve noktalarından...

Google Haberlere Abone ol
TBMM Genel Kurulu'nda gündem İsrail'in Gazze saldırısı

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nun 116. birleşimi saat 15.00'te yoklama yapılarak açıldı. Birleşimi TBMM Başkanvekili Meral Akşener yönetiyor.

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, İsrail'in devlet şiddetinin zirve noktalarından birisini daha gördüğünü ifade etti. "Ölüm makinesi çalışmaktadır." diyen Vural, "Camiler, hastaneler ve istisnasız tüm sivil yaşam alanları zalim bir abluka altındadır. Kadın, çocuk, yaşlı, hasta, engelli ayrımı yapılmaksızın herkes hedef tahtasındadır. Şehit olanların sayısı 200'e yaklaşmıştır, binlerce yaralı vardır. Gerçekten, Gazze'nin birkaç kilometre uzağındaki Sderot kentinde İsraillilerin âdeta bir havai fişek gösterisi izlermiş gibi Filistin'e yağan bombaları seyretmeleri ve bir milletvekilinin ırkçı, kin ve nefret dolu sözleri utanç vericidir. İçinde bulunduğumuz mübarek Ramazan ayında şehadete eren Filistinlileri rahmetle anarken yaralılara acil şifalar diliyoruz. İsrail'i şiddetle kınıyor ve kahrediyoruz." diye konuştu.

Rüşvet ve yolsuzlukla ilgili fezlekelerin başına gelenlere değinen Vural, şöyle devam etti: "Maalesef, bir taraftan 34 klasör Meclis Başkanlığı tarafından geri gönderilmiş, 11 klasör olarak geri dönmüştür. Fezlekeler Meclis'te milletvekillerinin incelemesine açılmamıştır. Bu konuda her türlü engellemeler yapılmıştır, Meclis Soruşturma Komisyonu altmış beş gün engellenmiştir. Şimdi de Soruşturma Komisyonu Başkanı, kendisine vazife olmayacak şekilde Meclis soruşturmasını engellemek ve millet egemenliğinin tesis edilmesini, gerçekten geciktirmek amacıyla bu fezlekeleri iade etmiştir. Böylesine bir hukuksuzluğun yaşandığı bu komisyonun Meclis soruşturmasını selametle sona erdirmesi mümkün değildir. Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu konuda mücadelemizi sürdüreceğiz. Rüşvet ve yolsuzluk yapanların Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde ve hukuk önünde hesap vermesini muhakkak temin edeceğiz. Ve AKP'ye sesleniyorum: Yargıdan, Meclis soruşturmasından kaçmayın. Hodri meydan!"

HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken ise Orta Doğu'da mübarek Ramazan ayı olmasına rağmen maalesef kan akmaya devam ettiğini ifade etti. Halklara dayatılan katliamların sürdüğünü belirten Baluken, özellikle, İsrail'in Filistin halkına ve yine IŞİD çetelerinin Kobani'de Kürt halkına dayatmış olduğu bütün bu katliamları lanetledi.

"Filistin halkıyla ve Kobani'deki, Rojava'daki Kürt halkıyla dayanışma duygumuzu, destek duygumuzu buradan Halkların Demokratik Partisi olarak ifade etmek istiyoruz." diyen Baluken, sözlerine şöyle devam etti: "Bu konuda hükümetin içerisinde bulunduğu tavrın, ortaya koymuş olduğu politikanın da bu katliamları önleme noktasında bırakın herhangi bir etki yaratmayı, tam tersine bu katliamların açığa çıkmasını cesaretlendiren bir tutum olduğunu ifade etmek istiyoruz. Bugüne kadar Filistin halkına bu kadar katliam yürüten İsrail'e karşı çok etkili tedbirlerin alınması gerektiğini, askerî, ekonomik anlamda yapılmış olan anlaşmaların askıya alınması gerektiğini defalarca ifade etmiştik, bugün de aynı düşüncemizi ifade ediyoruz. Kobani'de ve Rojava'da ise hükümetin içerisinde bulunduğu durum daha vahim bir durumdur. Kobani'de IŞİD çetelerinin saldırılarını destekleyen, sınırları IŞİD çetelerine açan, Rojava devrimini boğmaya çalışan bir tutumdan hükümetin bir an önce geri adım atması gerekmektedir. Rojava'ya sınır kapılarını kapalı tutarak tam anlamıyla bir ambargo ve abluka altına almak insanlık suçudur ve hepimizin tahammül sınırlarını da zorlamaktadır. Artık bu politikaya karşı tahammülümüzün kalmadığını burada ifade etmek istiyorum. Suruç başta olmak üzere, Rojava sınırına yığılan on binlerce insanımız da bu tahammül sınırının aşıldığını günlerdir ifade ediyor. Bu konuda hükümetin bir an önce mevcut saldırganları destekleme tutumundan vazgeçmesi gerektiğini ifade ediyorum."

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi de "Mübarek Ramazan ayındayız. Ramazan ayında İsrail'in Orta Doğu'da, Gazze'deki Filistinlilere yönelik olarak misilleme adı altında başlattığı saldırı giderek çoluk çocuk demeden, bir katliama dönüşmüştür. Bu katliamı Cumhuriyet Halk Partisi grubu olarak şiddetle kınıyoruz. Bu hareketin, bu katliamın hak verilebilecek, haklı görülebilecek hiçbir yanı bulunmamaktadır. Ancak üzüntü verici olan şudur ki böylesi bir katliam, bütün dünyanın, uluslararası toplumun gözü önünde meydana gelmektedir, Türkiye'nin hemen yanı başında meydana gelmektedir. Eskiden Türkiye, dış politikasının güçlü olduğu dönemlerde Türkiye bu konularda arabuluculuk rolü üstlenebilecek konumdayken bugün maalesef Türkiye, bu konuda herhangi bir şekilde bu sorunu çözebilecek bir adımı atma imkânından yoksundur. Bütün dünyaya, uluslararası topluma buradan çağrıda bulunuyorum: İsrail'in Gazze'de yapmış olduğu bu katliama derhâl son verilmesi gerekir. Bunun için bütün uluslararası toplum, başta Birleşmiş Milletler olmak üzere, gerekli adımı atmalıdır." dedi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 4 bakanla ilgili olarak bir Meclis Soruşturma Komisyonu kurulmasına geç de olsa karar verdiğini hatırlatan Hamzaçebi, "Ancak oluşan Meclis Soruşturma Komisyonunun Başkanı, komisyon toplantısı yapmaksızın 4 bakanla ilgili fezlekelerin doğrudan Cumhuriyet savcılığına iade edilmesine karar vermiştir. Komisyon Başkanı burada açıkça hukuku ayaklar altına almıştır ve suç işlemiştir. Ancak buradan şunu bütün gücümüzle ifade ediyorum: Bu fezlekelerde yer alan iddiaları hiç kimse örtbas edemeyecektir, bakanlarla ilgili olarak, Başbakan'la ilgili olarak bu Meclis yapması gereken soruşturmayı mutlaka yapacaktır." diye konuştu.

AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli ise şunları söyledi: "Biz de AK Parti Grubu olarak, İsrail'in Filistin'e karşı, Filistin'e ve Filistinlilere karşı yürüttüğü âdeta soykırım olarak nitelendirebileceğimiz insanlık dışı saldırılarını kınıyoruz ve bunların Filistin ve Filistin halkına karşı onların devlet kurma dâhil özgürce yaşama hakkını ortadan kaldırmayı amaçlayan aynı zamanda saldırılar olduğunu görüyoruz ve Türk milleti olarak Filistinli kardeşlerimizin haklı mücadelelerinde en güçlü bir şekilde yanlarında olduğumuzu, durduğumuzu bilmelerini istiyoruz. İsrail zaman zaman bu tür saldırıları maalesef yapıyor Filistin halkına karşı, Filistinlilere karşı. Fakat birkaç ülke dışında, gösterilmesi gereken tepki ortaya konulmuyor. Başta, gelişmiş Batı olmak üzere, Birleşmiş Milletler teşkilatı dâhil olmak üzere, olması gereken güçlü ses, bu soykırımı, bu insanlık dışı saldırıların durdurulmasını sağlamaya yönelik olarak bir çaba, bir mücadele, bir ses ortaya çıkmıyor. Bütün dünyayı bu insanlık dışı saldırılar karşısında daha güçlü bir şekilde, bu saldırıların durdurulmasını sağlayacak sonuca ulaştıracak şekilde seslerini çıkarmaya ve müdahale etmeye davet ediyoruz, sessizliklerini bozmalarını istiyoruz. Bu, bütün insanların, bütün insanlığın görevidir." CİHAN

Yorumlar