Yıldırım-Merkel ortak basın toplantısı

- Başbakan Yıldırım: (1) - "Özellikle FETÖ ile ilgili mücadelede Almanya'nın çok daha fazla desteğine ihtiyacımız var. Zira bu örgütler Avrupa ülkelerinde rahatça faaliyetlerini sürdürebiliyorlar. Bunlar, Türkiye'nin bugün başını ağrıtıyor, canını yakıyor ama eminim ki gelecek bir zaman içinde bütün Avrupa için büyük bir tehdide dönüşebilir. Bu yüzden de terörle mücadeledeki iş birliğimizin artarak devamı hayati öneme sahiptir" - "Suriye'de, Irak'ta DEAŞ'a karşı verdiğimiz amansız mücadelede Almanya'nın yaptığı katkılar, istihbarat katkısı, hava desteği önemlidir, bunu takdir ediyoruz ve teşekkür ediyoruz. Amacımız terörün yok olduğu, ilişkilerimizin her alanda geliştiği bir ortamı oluşturmak. Avrupa'nın güvenliği Türkiye'den geçiyor"

Google Haberlere Abone ol
Yıldırım-Merkel ortak basın toplantısı

ANKARA (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, "Özellikle FETÖ ile ilgili mücadelede Almanya'nın çok daha fazla desteğine ihtiyacımız var. Zira bu örgütler Avrupa ülkelerinde rahatça faaliyetlerini sürdürebiliyorlar. Bunlar, Türkiye'nin bugün başını ağrıtıyor, canını yakıyor ama eminim ki gelecek bir zaman içinde bütün Avrupa için büyük bir tehdide dönüşebilir. Bu yüzden de terörle mücadeledeki iş birliğimizin artarak devamı hayati öneme sahiptir." dedi.

Başbakan Yıldırım ile Almanya Başbakanı Angela Merkel, Çankaya Köşkü'nde gerçekleştirdikleri baş başa görüşme sonrasında ortak basın toplantısı düzenledi ve gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Yıldırım, Türkiye-Almanya ilişkilerinin, Merkel'in Türkiye'yi ziyaretiyle daha da önemli hale geldiğini belirtti.

Bölgede ve küresel düzeyde ortak tehditlerle ve ortak fırsatlarla karşı karşıya olduklarını ifade eden Yıldırım, "Bu gerçeği dikkate aldığımızda dost ve müttefik Almanya ile Türkiye ilişkileri, terörle mücadeleden mülteci sorununa, karşılıklı ekonomik iş birliğinden güvenlik sorununa kadar, bölgesel sorunların çözümüne kadar geniş bir yelpaze içerisinde değerlendirilebilir. Bu anlayışla sayın Şansölye Merkel ile ikili ilişkilerimizin bütün boyutunu değerlendirdik. Başta güvenlik ve ekonomi olmak üzere ikili ilişkilerimizi daha nasıl ileriye taşırız bunları konuşma fırsatımız oldu." diye konuştu.

Yıldırım, Merkel ile Türkiye'nin AB'ye aday ülke olması dolayısıyla ilişkilerin tekrar canlandırılması, Gümrük Birliği'nin güncellenmesi ve mart 2016'da yapılan anlaşmanın gelecek aylarda tekrar güncellenerek, AB'ye üyelik konusunda bir adım daha ileriye gidilmesi için neler yapılabileceğini değerlendirme fırsatı bulduklarını söyledi.

Merkel'e, 15 Temmuz'daki darbe girişiminden sonra darbeciler karşısında gösterdiği dayanışma nedeniyle teşekkür eden Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:

"Merkel'in bugünkü ziyareti bu dayanışmanın önemini bir kez daha ortaya koymuştur. Aslında, darbe girişiminden sonra olağanüstü hal çerçevesinde darbecilerin sebep oldukları tahribatı, toplumsal travmayı ortadan kaldıracak birtakım önlemler aldık. Bu önlemlerle ilgili de görüş alışverişi yapma fırsatımız oldu. Şartlar ne olursa olsun, Türkiye bir hukuk devleti. Hukuk içinde bütün sorumlular, suçlular değerlendirilecek ve hak ettikleri cezayı bulacaklardır. Bu büyük bir felakettir, dünya demokrasi tarihinde eşine çok az rastlanan, belki de örneği olmayan tanklara, toplara, uçaklara, helikopterlere, füzelere karşı bedenini ortaya koyup ülkesini savunan kahraman şehitlerimizin ve gazilerimizin topyekün bir milletin başarısından bahsediyoruz. Dolayısıyla bu alçak örgüt maalesef çok büyük tahribat yaptı, büyük zararlar verdi. Bunların zararlarını ortadan kaldıracak tedbirleri, yeni benzeri olaylar yaşanmaması için elimizden geldiğince tedbirlerini alıyoruz. Burada uygulamalarla ilgili zaman zaman şikayetler kulağımıza geliyor. Bu uygulamalarda bu kadar büyük bir olayın, yüzbinlerce sorumlunun içinde olduğu bir darbe girişiminde hata olabilir ancak bir kasıt söz konusu asla olamaz. Başından beri şunu söylüyoruz, Türkiye hukuk devleti. İntikam duygusuyla hareket etmeyeceğiz, hukuk içinde, adalet içinde muamele yapacağız, uygulamalarımız da bu yönde olmaktadır."

Başbakan Yıldırım, olağanüstü hale rağmen, memuriyetten çıkarılan ya da haklarında şikayet olanlara ilişkin geçtiğimiz günlerde yapılan düzenlemeyle yargı yolunu açtıklarını dile getirdi.

Yapılan düzenlemelerle, sanık veya suçluların gözaltı süreleri ve avukatlarla görüşmelerinde bir rahatlama sağlandığını anlatan Yıldırım, şunları kaydetti:

"Özellikle FETÖ ile ilgili mücadelede Almanya'nın çok daha fazla desteğine ihtiyacımız var. Zira bu örgütler Avrupa ülkelerinde rahatça faaliyetlerini sürdürebiliyorlar. Bunlar, Türkiye'nin bugün başını ağrıtıyor, canını yakıyor ama eminim ki gelecek bir zaman içinde bütün Avrupa için büyük bir tehdide dönüşebilir. Bu yüzden de terörle mücadeledeki iş birliğimizin artarak devamı hayati öneme sahiptir. Suriye'de, Irak'ta DEAŞ'a karşı verdiğimiz amansız mücadelede Almanya'nın yaptığı katkılar, istihbarat katkısı, hava desteği önemlidir, bunu takdir ediyoruz ve teşekkür ediyoruz. Amacımız terörün yok olduğu, ilişkilerimizin her alanda geliştiği bir ortamı oluşturmak. Avrupa'nın güvenliği Türkiye'den geçiyor. Türkiye 3 milyon mülteciye ev sahipliği yapıyor. Türkiye bir yandan da AB'nin, hem göçler bakımından hem de terör tehdidi bakımından engelleyen, kaynağında durduran ülke konumunda. Bunun da AB tarafından takdir edileceğini düşünüyoruz."

Binali Yıldırım, Almanya ve Türkiye'nin 35-36 milyar dolarlık bir ticaret hacmine sahip olduğunu, Almanya'nın doğrudan yatırımlarında Türkiye'nin 6'ıncı sırada yer aldığını aktardı.

Türk kökenli yatırımcıların Almanya'da oldukça yaygın bir faaliyet yürüttüğünü aktaran Yıldırım, ülkede 3.5 milyona varan Türk kökenli Alman vatandaşının iki ülke arasındaki bağları güçlendiren en önemli varlık olduğunu sözlerine ekledi.

(Sürecek)

Yorumlar