Faruk Bal: Başbakan'ın her beyanatı açılacak davalar için delildir
MHP’nin hukukçu kimliğine sahip Genel Başkan Yardımcı Faruk Bal, kin ve nefret söylemiyle toplumu geren Başbakan'ın her beyanatının açılacak davalar için yeterli delil niteliğinde olduğunu söyledi.
MHP’nin hukukçu kimliğine sahip Genel Başkan Yardımcı Faruk Bal,
kin ve nefret söylemiyle toplumu geren Başbakan'ın her beyanatının
açılacak davalar için yeterli delil niteliğinde olduğunu
söyledi.
Yerel seçim çalışmaları kapsamından Samsun’a gelen Faruk Bal, Büyük
Samsun Otel’de basın toplantısı düzenledi. Gezdiği yerlerde
partilerine büyük bir teveccüh, yolsuzluklara bulaşmış olan iktidar
partisine ise sitem olduğunu vurgulayan Bal, Milliyetçi Hareket
Partisi'nin (MHP) alacağı oyun herkesi şaşırtacağını kaydetti. Bal,
AK Parti’nin kalesi olarak bilinen Konya’da birçok ilçede MHP’nin
gösterdiği aday nedeniyle kazananın şimdiden belli olduğunu
kaydetti. Herkesin Başbakan'ın ayrıştırıcı ve kutuplaştırıcı
söylemlerinden rahatsız olduğunu anlatan Bal şöyle konuştu:
“Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın söylediklerini kimse ciddiye
almıyor. Ama Başbakan'ın söylediklerini suç olarak kabul etmek
gerekirse her beyanatı açılacak bir dava için yeterli delil
niteliğindedir. Milletin birliğini bütünlüğünü nefret söylemleriyle
bozan, insanları aşağılayan, hakir gören ve yolsuzluğu ortaya
çıkan, kamu görevlilerini sağa sola dağıtan, savcıya hakime hakaret
eden, demokratik düzeni bozan, kuvvetler ayrılığı ilkesini yok
eden, anayasa suçu işleyen Başbakan hakkında kuvvetli bir savcıya
Türkiye’nin ihtiyacı var. Ama maalesef yargının başına AK Parti
şapkası geçirildi. Öyle bir savcıyı bugünlerde beklemek de
zor.”
"DENİZE DÜŞEN ADAMIN YILANA SARILMASINDAN DAHA BETER"
Milli Eğitim’e bağlı müfettişlerin okullara baskın yapıp siyasetten
bihaber olan çocukları sorgu odalarına almalarının kabul edilir bir
tarafı olmadığını ifade eden MHP Konya Milletvekili Faruk Bal,
“Tabi tabir ne kadar uyacak bilmiyorum ama Başbakan denize düşmüş
sarıldığı yer, tabi çocuklarımızı kast etmiyorum, izlediği yöntemi
kast ediyorum; yılan. Çıkardığı kanunlarla binlerce müdürün
görevine son verildiği Milli Eğitim’de Başbakan'ı ön plana
çıkarabilecek, Atatürk ile mukayese edebilecek çocukların siyasi
fikirlerini tahrir ederek oradan ailelerine ulaşıp oradan ailelere
baskı yapabilecek bir yolu izlemesi denize düşen adamın yılana
sarılmasından daha beterdir. Hakla hukukla alakası olmayan bir
iştir diye düşünüyorum. Kaddafi, Saddam ve Esed’in akıllı adamları
da bu yoldan gitmişti. Bu baskı ve zulüm 21’inci yüzyıl hürriyetler
dünyasında yeni Saddamlar, Kaddafiler ve Esedler ortaya çıkarır,
bunların da kimseye faydası olmaz.” diye konuştu.
"TÜRKİYE PARTİ DEVLETİ OLUYOR"
Dokuz yaşındaki çocukları sorguya alan ve okulda siyaset yapılıp
yapılmadığını öğrenmeye çalışan AKP iktidarının öbür tarafta imam
hatip okulu öğrencilerinin mitinglere götürüldüğünü Konya
Beyşehir’de tespit ettiklerini ifade eden Bal, “Hani bir Başbakan
Yardımcısı vardı ‘şeyini şey ettiğimin adamı diyordu ya. Şeyini şey
ettiğim diye tabir ettiği kızlarımızı’. İmam hatip okullarından
topladığı kızlarımızı kendi toplantısında yeterli adam bulamamışlar
ve onları getirmişlerdi. Konya Beyşehir’de bu tespit edildi.
Türkiye’nin her tarafında da bunu yapıyorlar. Hatta fabrika
işçilerini, devlet memurlarını götürüyorlar. Vali talimat
yayınlıyor, bütün müdürlere logosuz araçları AKP mitingine
götüreceğim diye. Bir başka müdür ilan tahtasına duyuru asıyor ve
şu tarihte miting vardır diye. Türkiye parti devleti oluyor.”
eleştirilerinde bulundu. CİHAN
Yorumlar