Altan Tan: Ses kaydının doğru ya da yanlışlığının tespiti 20 dakika
BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, ortaya çıkan ses kayıtlarının doğru ya da yanlışlığının tespitinin 20 dakika olduğunu söyledi.
BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, ortaya çıkan ses
kayıtlarının doğru ya da yanlışlığının tespitinin 20 dakika
olduğunu söyledi. Yaşananların tam bir rezalet olduğunu vurgulayan
Tan, HSYK, MİT ve internet yasasının neden değiştirildiğinin
gerekçesinin ortaya çıktığını vurguladı.
Meclis'te basın toplantısı düzenleyen Tan, Başbakan ile oğlu
arasında geçtiği iddia edilen ses kayıtlarının tam bir rezalet
olduğunu söyledi. HSYK, MİT ve internet yasasının neden
değiştirildiğinin gerekçesinin ortaya çıktığını dile getiren Tan,
dünyada böyle bir şey olsa bunun çözümünün 4 saat olduğunu ifade
etti.
Hadisenin üzerinden iki gün geçtiğini hatırlatan Tan, doğruluk
yanlışlığının tespitinin 20 dakika olduğunu ifade etti. Başbakan'ın
TÜBİTAK'ın da elinden gittiğini söylediğini aktaran Tan, "Dışardan
getirelim diyoruz. Amerika da karşı, İngiltere, Almanya, Fransa,
Avruba Birliği; onlar da karşı. O zaman Hindistan, ordan getirelim,
nerden istiyorsanız ordan getirelim. Tam bir skandal ile karşı
karşıyayız." dedi.
Başbakan'ın önünde iki yol bulunduğunu belirten Tan, "Ya bunların
hepsi doğru, istifa ediyorum, Yüce Divan'a gidiyorum diyecek; ya da
sonuna kadar yalan diyecek. Başbakan sonuna kadar inkar yolunu
seçmiştir. Gerçeklerin ortaya çıkması 24 saat değil, 4
saattir."
"KAN ÜZERİNDEN SİYASET AHLAKSIZLIKTIR"
Annesi olsaydı yaşananlar karşısında "Oğlum mahallenin delikanlısı
ne hale düşmüş" diyeceğini belirten Tan, telefon konuşması her yeri
inleten Başbakan'ın mırıldanarak konuştuğunu kaydetti. Yaşananlar
karşısında Başbakan'ın oğullarının duygularını merak ettiğini dile
getiren Tan, "Babaları doğru mu söylüyor? İnanın, çocukları bunlar
olmadı diye yemin etsin, şahsen ben buna inanacağım. Bu iş nereye
gidecek bilemiyorum. Mahallenin kızı kötü yola düşerse delikanlısı
kurtaracak, ama delikanlısı kötü yola düşerse kim kurtaracak; halk
kurtaracak." şeklinde konuştu.
Bir sürü yandaş medya ve yazarın utanmaz bir şekilde asla öyle bir
şey olmadığını yazdıklarına dikkat çekti. Çözüm sürecine ilişkin
bir soruya ise Tan, Başbakan'ın bir oyun oynadığını ve üç seçimi
atlatmak için çalıştığını savundu.
Başbakan'ın "Beni kurtar, sonra ben seni kurtarayım." dediğini
belirten Tan, sınırda son günlerde karşılıklı tahrikler olduğuna
dikkat çekti. "Kan üzerinden siyaset ahlaksızlıktır." diyen Tan,
"Bana göre süreç yok, ortada. Ama bunun karşılığı, tekrar silahlar
konuşsun değil. PKK vursun, Tayyip Erdoğan düşsün; böyle bir
senaryo alçaklıktır. Düşecekse, doğru düzgün düşsün. Mesele bizim
açımızdan, onun düşmesi kalması değil, yaşanılan rezaletler."
dedi.
Demokratik özerkliğin tek taraflı ilan edilmesinin de savaş sebebi
olacağını daha önce söylediğini dile getiren Tan, "Devrimci savaşın
da bir sonucu yok ama 3 bin insan öldü. Süreç falan yok, oyalama,
bir kandırmacadır. Üç seçim atlatıp, bakalım diyor Başbakan. El
altından, genel af fısıldanıyor ama bir garantisi yok. Dedikodu
olarak, söyleniyor. Böyle bir taahhüt yok. Ama şu an olan biten
dedikodu." ifadelerini kullandı.
CİHAN
Yorumlar