Kılıçdaroğlu: Düzenlemenin Bakanlar Kurulu'nda görüşülmemesi başlı başına ayıp

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nu (HSYK) düzenleyen anayasanın 159. maddesinin, mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatından söz ettiğine işaret ederek, yargısı bağımsız olmayan bir ülkenin demokrasisinin, her zaman tartışılacağını ifade etti. Kılıçdaroğlu, şu anda ön görülen düzenleme ile ilgili olarak, bu kadar temel bir düzenlemenin Bakanlar Kurulu’nda bile görüşülmeden bir teklif olarak Parlamento'da görüşülmesinin bile başlı başına bir ayıp olduğunu kaydetti.

Kılıçdaroğlu, son günlerdeki tartışmaları değerlendirmek üzere bazı hukukçularla bir araya geldi. Ankara Marriott Otel’de gerçekleşen kahvaltılı toplantıda yazılı basının Ankara temsilcileri de yer aldı. Toplantıya Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, Prof. Dr. Erdoğan Teziç, Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, Prof. Dr. Atilla Özer, YARSAV Başkanı Murat Arslan, eski YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, gibi isimler de katıldı. Davetliler arasında bulunan Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu toplantının başlangıcında yer almadığı gözlendi.

Toplantıda kısa bir açılış konuşması yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Gönül isterdi ki, yine bir sabah kahvaltı yapalım, ama o kahvaltıda Türkiye’de demokrasiyi nasıl daha nasıl geliştiririz, hukukun üstünlüğünü nasıl perçinleriz. Ama bugün parlamentoda 3 gündür devam eden, komisyonlarda görüşülen Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) ile ilgili düzenlemeyi görüşeceğiz.” diye konuştu.

Toplantıya çok değerli hukukçuların katıldığını kaydeden Kemal Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı: “Siyasetçi olarak biz fazla konuşmayacağız. Konuşmakta istemiyoruz, çünkü arzu ediyoruz ki, hukukçularımız konuşsunlar, onların konuşmalarını gazetelerimizin temsilcileri de dinlesinler. Belki bizim göremediğimiz, sizin biraz daha açılmasını istediğiniz konular olabilir. Bunu, işin uzmanlarına sormanın her zaman doğru olacağına inanıyoruz.

Siyasetçi olarak kuşkusuz bizim bir sorumluluğumuz var. Ama bizim sorumluluğumuzun yanında, söz konusu demokrasi ise bu ülkede yaşayan her yurttaşın sorumluğu var. Kimliği ne olursa olsun, bulunduğu konum ne olursa olsun, demokrasi konusunda ortak mücadele etmek zorundayız. Siyasal görüşlerimiz farklı olabilir, olayları farklı yorumlayabiliriz, ama bir konu var ki, bu konuda bu ülkenin bütün yurttaşlarının ortak çaba harcaması gerekiyor. O da demokrasidir.

Egemenliğin ne olduğunu kuşkusuz değerli hukukçular benden daha iyi bilirler. Bir kişiye bırakılmayacak kadar önemli olduğunu da bilirler. O nedenle anayasamız egemenlik hakkını kullanmayı üçe ayırıyor; yasama, yargı ve yürütme egemenlik hakkını kullanacak diye. Bunların birinden birinin üstünlüğü, söz konusu değil. Birbirini denetleyen kurumlardır bunlar.”

"YARGI YÜRÜTMENİN KONTROLÜNE VERİLİYOR"

HSYK’yı düzenleyen anayasanın 159. maddesinin mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatından söz ettiğini aktaran Kılıçdaroğlu, yargısı bağımsız olmayan bir ülkenin, demokrasisinin her zaman tartışılacağını ifade etti. Şu anda ön görülen düzenleme ile ilgili olarak, bu kadar temel bir düzenlemenin Bakanlar Kurulu’nda bile görüşülmeden bir teklif olarak Parlamento'da görüşülmesinin bile başlı başına bir ayıp olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, “En azından bunun Bakanlar Kurulu’nda görüşülmesi lazımdı, tasarıya dönüşmesi lazımdı ve sonunda Parlamento'ya taşınması lazımdı. Ama maalesef bir oldu, bitti ile yasa teklifi ile Parlamento'da görüşülüyor.

Öngörülen düzenlemede, kurulun dairelerini yeniden oluşturmak, yapacakları işleri belirlemek, mevcut üyeleri istediği dairede yeniden görevlendirmek, teftiş kurulunu kontrol etmek, müfettiş ve tetkik hakimlerini atamak, kurul üyelerinin soruşturmalarına karar vermek, adli yargı komisyonlarını belirlemek gibi pek çok yetki, doğrudan Adalet Bakanı’na veriliyor. Yani yargı açıkça yürütmenin kontrolüne veriliyor.” şeklinde konuştu.

"SİZLERİN DÜŞÜNCELERİNDEN YARARLANARAK PARLAMENTODA ETKİN MUHALEFET YAPACAĞIZ"

Türkiye’nin üyesi olduğu pek çok uluslararası kuruluşun da bu değişmeleri endişe ile izlediğin öne süren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: “AB’den Venedik Komisyonu’na kadar çok kuruluş 'Türkiye’de demokrasi nereye gidiyor' diye kaygılarını dile getiriyor. Bu toplantının amacı, çok değerli hukukçuların, görüşlerini açıklamaları, demokrasi konusunda siyasal partilerden çok daha duyarlı olması gereken medyanın bu endişeleri kamuoyuna taşıması gerekiyor. Demokrasi ayaklarımızın altında, parça parça kayıp gidiyor. 90 yıllık demokrasi mücadelemiz halktan yüzde 49 oy alan bir siyasal iktidar tarafından yok edilmek isteniyor. Söz masanın iki tarafında olacak, biz sadece not alacağız. Belki Parlamento'da sizin düşüncelerinizden yararlanarak daha etkin muhalefet yapacağız.”


CİHAN