Kanalda oğlunu kaybeden anne: Çocuklarımız boğulmasın yarınlarımız kaybolmasın

Adana’da 25 yıl önce DSİ’ye ait sulama kanalında oğlu 10 yaşındaki Oktay’ı ve iki akrabasını kaybeden Gülseher Tuncel (56), her yıl benzeri şekilde yaşanan onlarca boğulma vakasının öne geçilmesi için tedbirlerin artırılmasını...

Google Haberlere Abone ol
Kanalda oğlunu kaybeden anne: Çocuklarımız boğulmasın yarınlarımız kaybolmasın

Adana’da 25 yıl önce DSİ’ye ait sulama kanalında oğlu 10 yaşındaki Oktay’ı ve iki akrabasını kaybeden Gülseher Tuncel (56), her yıl benzeri şekilde yaşanan onlarca boğulma vakasının öne geçilmesi için tedbirlerin artırılmasını istedi. İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şube üyelerinin destekleriyle Yüreğir ilçesinden geçen DSİ Kanalı’nın kenarında düzenlenen eylemde Tuncel, “Çocuklarımız boğulmasın, yarınlarımız kaybolmasın.” dedi.

Viyana’da yaşayan Gülseher Tuncel ve İHD temsilcileri, boğulan çocukların anısına kanala karanfil attı. Yaz aylarında serinlemek için girdikleri kanaldan bir daha çıkmayan oğlu Oktay ve kuzenleri Nurettin Tuncel (26) ile Aydın Demirci (20)’nin acısını unutamayan acılı anne, Adana’nın içinden geçen 4 DSİ kanalının, 1965’dan buyana can aldığını söyledi. Vali Mustafa Büyük’e seslenen Tuncel, “Her yıl buradan kaç cenaze çıktığını çok iyi biliyorsunuz. Ben dünyayı gezdim, geldim; halen ölümler devam ediyor. DSİ’de kanalların suyu kesildiğinde kaç naaşın çıktığını gayet iyi biliyor. Yavrum için kesilmesi gereken su için benden para istendi. Param yoktu; fakat su kesildiğinde iki gencin cesedi çıktı. Ben yavrumu ve kuzenimi bir hiç uğruna verdiğimden acı çekiyorum. Sorumlu bir anneydim. DSİ yetkilileri vicdanınız rahat mı? Şimdiye kadar neden önlem alınmadı.” diye tepki gösterdi.

BU KANAL NEDEN YAVRUMU BENDEN ALDI?

Kanal kenarındaki demir parmaklıkları gösteren Tuncel, “Bu tedbir midir. Yine çocuklar ve araçlar buraya düşüyor. Türkiye’de çocukların ve gençlerin hayatı neden bu kadar ucuzdur? Artık bunun son bulması gerekir. 25 yıldır acı çekiyorum. Ülkemi terk ettim. Gurbete gittim. Kanser hastasıydım. Hep düşündüm; ‘bu kanal neden yavrumu benden aldı’ diye… Kabullenemiyorum. Tüm annelere çağrıda bulundum. Ama kimse gelmedi. Vicdanen rahatım. 25 yıl sonra da olsa bu açıklamayı yapıyorum. Destek veren kişi ve kurumlara teşekkür ediyorum. Benimki bir şov değil; kanser hastasıyım. Sloganım ‘kanallar kapatılsın, anneler ağlamasın.” diye konuştu.

Yurt dışında televizyona baktığında halen Adana’daki “kanalların can aldığı” haberleriyle karşılaştığını vurgulayan Tuncel, “2014’ün Türkiye’sinde kanallar neden can alıyor? Dünya artık modernleşti. Ölenler fakir çocuklarıdır. Yetkililere çağrıda bulunuyorum: Artık kanallarda gerekli tedbirler alınsın. Üzerimi kapatılacak, başka bir işlem mi yapılacak; artık kanallardaki boğulmalar son bulsun. Ben ağladım, başkaları ağlamasın.” şeklinde konuştu. Tuncel, oğlu Oktay’nın adının Adana’da bir çocuk parkına verilmesinden büyük mutluluk duyacağını sözlerine ekledi.

İHD Adana Şube Yönetim Kurulu üyesi Nejat Okay’da kamuoyunda kanallardaki boğulmalar konusunda gündem oluşturmak amacıyla Gülseher Tuncel’ın kendilerinden yardım istediğini kaydetti. Suda boğulmaların fiziki bir altyapısının varlığına işaret eden Okay, bu yapının ülkede insan sağlığının ne kadar ucuzluğuyla ilişkili olduğunu belirtti. Her yıl binlerce kişinin iş ve trafik kazalarında hayatını kaybettiğini hatırlatan Okay, Adana gibi yerlerde çok sayıda kişinin boğularak öldüğünü dile getirdi. Kentin son yıllarda aldığı göç ve gecekondulaşma nedeniyle boğulma sayılarının arttığına dikkat çeken Okay, yereldeki bu kazaları için DSİ, belediyeler ile ilgili kurumların tedbir alması uyarısında bulundu. Okay, bundan sonra da konunun takipçisi olacaklarını bildirdi. Eyleme, kimi ailelerde katkı verdi.

CİHAN

Yorumlar