MÜSİAD: Yolsuzluğu kim gündeme getirirse getirsin araştırılmalı

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Nail Olpak, “Yolsuzluk kim tarafından gündeme getirilirse getirilsin, muhtevası ve muhataplarına bakılmaksızın yolsuzluk iddiaların araştırılması hepimizin ortak arzusudur. Ancak hukukun temel doktrini olan masumiyet karinesi de unutulmamalıdır. Bu iddiaların yansımalarının maddi boyutunun dışına çıkması ekonomimizi olumsuz etkilemiştir.” dedi.

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (MÜSİAD) 'Genişletilmiş Başkanlar Toplantısı' Ankara Rixos Otel’de, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın katılımıyla gerçekleşti. Nail Olpak, açılış konuşmasında yolsuzluk iddialarının ekonomiye etkisini değerlendirdi. 10 gün içinde dövizin fırladığına işaret eden MÜSİAD Başkanı, “Öyleki sizlerde biliyorsunuz 10 gün içinde dolar kuru 2,16 ile tüm zamanların en yüksek seviyesine faizde 1,4 puan artışla yüzde 10,2 ile yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Borsada yüzde 17'yi bulan kayıplarla birlikte bu 3 kalemdeki kayıp 125 milyar TL oldu. Bu rakama özel sektörün kayıpları dahil değildir. Çok şükür bu gidiş çok uzun sürmemiş hafta başından itibaren piyasalar normalleşmeye başlamıştır. Temennimiz üretim ve ticarete yansımadan toparlamanın devam etmesidir.” diye konuştu.

Seçimlerin art arda geldiği bir dönemde bu soruşturmayla beraber yaşananların kamuoyunda siyasal alana yönelik bir çalışma algısı olduğunu dile getiren Nail Olpak, bu algının hızla ortadan kalması gerektiğini vurguladı. Bozulmanın piyasaya yansıması halinde daha kalıcı zararların oluşacağını kaydeden MÜSİAD Başkanı, “Şimdi tekrar sormak istiyorum; kendi mecrasında yürüyen adli bir operasyonun ülke ekonomimize yansıması böyle mi olmalıdır. Bu durumu anlamış durumda değiliz.” dedi.

Merkez Bankası’nın son zamanlar artan döviz oynaklığını kontrol altına almak için döviz satım ihaleleri düzenlediğine işaret eden MÜSİAD Başkanı, “Merkez bankasının da başka araçlarla para politikasını güçlendirmesinin doğru olabileceğini düşünüyoruz. Döviz satım ihaleleri yanı sıra ‘Dealing’ sistemi gibi farklı unsurlarla satış yaparak manipülasyon kaynaklı dalgalanmaları önleyebileceğini düşünüyoruz.” ifadelerini kullandı.

BABACAN: YOLSUZLUĞUN ÜSTÜNÜ ÖRTMEYİZ AMA SİYASİ BİR İŞÇİLİK OLDUĞU KESİN

MÜSİAD Başkanı ardından 2013 yılını değerlendiren Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, MÜSİAD’ın yolsuzluk olayı ile ilgili taleplerine karşılık olarak, “Hiçbir yolsuzluğun üstünü örtmeyeceğiz ama 2 haftadır yaşadıklarımıza baktığımızda zamanlama konusunda içeriğine baktığımızda siyasi bir işçilik görüyoruz. Yolsuzluğun üzerini örtmeyeceğiz ama Türkiye üzerinde oynanan oyunlara da izin vermeyeceğiz. Hele bu oyunlar yargı üzerinden emniyet üzerinden farklı yapılarla gidiyorsa bunu yok sayamayız.” dedi.

Operasyon öncesi halka açık şirketlerin piyasa değerinin 270,9 milyar dolar olduğunu belirten Ali Babacan, yolsuzluk sonrasında bu şirketlerin 49 milyar dolarlık bir değer kaybı yaşadığını anlattı. Operasyon boyunca 238 milyarlık bir döviz çıkışı olduğunu belirten Babacan, “Ama birkaç gün sakin geçince kaybın yarısından fazlası kadar bir döviz girişi yaşandı. Ne kurda, ne faizde ne hisse senedindeki fiyatlar kalıcı değil, geçici. Yargı gerçek yargı gibi emniyet de görevini yaptıktan sonra toplanır.” ifadelerini kullandı.

Halk Bankası’nın önümüzdeki günlerde olumlu bir performans sağlayacağını aktaran Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, “Halk Bankası’nın 2002 yılında neredeyse alacağı paranın yarısı batıktı. Şimdi bu alacak oranı yüzde 2’ye düştü. Sektör ortalamasının altında bir alacağı var. Halk Bankası'nın en önemli özelliği İran’da iş yapabilen banka olması. Eğer bir banka dünya yaptırımlarını dikkate almazsa dövizle işlem yapamıyor. İran’da iş yapması için hem İran’ın, hem ABD’nin güvenini kazanması lazım. Biz Halk Bankası'nın önümüzdeki dönemde performansını da olumlu düşünüyoruz. Ama maalesef genel müdür üzerinden tüm bankayı yıpratmaya çalışıyorlar. Gerçekler gün yüzüne çıkacaktır.” diye konuştu.
CİHAN