CHP’li Özcan: Kişi başına borç 26 kat arttı
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bolu Milletvekili Tanju Özcan, Bolu Belediyesi'nde 2 dönemdir yanlış politikalar uygulandığını ve bunun vatandaşları etkilediğini öne sürerek, “Kişi başına borç 26 kat arttı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bolu Milletvekili Tanju Özcan,
Bolu Belediyesi'nde 2 dönemdir yanlış politikalar uygulandığını ve
bunun vatandaşları etkilediğini öne sürerek, “Kişi başına borç 26
kat arttı.” dedi.
CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan yaklaşan yerel seçimler öncesi
partisinin çalışmalarını değerlendirdi. Türkiye ve Bolu gündemine
dair açıklamalarda bulunan Özcan, “Bolu’da kıran kırana bir seçim
yaşanıyor. Bir tarafta belediye imkanlarını halkın parasını seçim
çalışmalarında kullanan ve sözlerinin yüzde doksanını yerine
getirememiş bir başkan var. Hiç sıkılmadan kalp kırmış, sade
vatandaşın yeri yurdu üzerinden bir takım insanlara rant sağlamış
bir başkan var. Öbür tarafta ise Mehtap Hanım var. İnsanlar
başkandan bıkmış, insanlarda nefret uyandırmış. Tabloya
bakıldığında Alaaddin Yılmaz’ın emekliliği yakın gibi duruyor. O
nedenle 54 gün sonra Yılmaz eski belediye başkanı olarak siyasi
tarihte yerini alacak. Kişi başına borç, Yılmaz döneminde 26 kat
artmış durumda. Ama belediyenin bütçesi sadece 2,5 kat artmış
durumda. Başarılı bir belediyeden söz etmek mümkün değil.”
ifadelerini kullandı.
"BAŞBAKAN, TAPELERDEKİ KONUŞMALAR NE?"
Yolsuzluk operasyonu sonrası yaşanan emniyet ve yargıdaki görevden
almaları değerlendiren Özcan, şunları söyledi: “Yasin El Kadı
uluslar arası terörist listesinde olan biri. Türkiye Cumhuriyeti
Devleti Başbakanı'nın oğlunun Yasin El Kadı ile nasıl bir ilişkisi
olur merak ediyorum. Bazı yerlerin alınıp satılması konusunda
görüşmüşler. Aracı olduğu belli. O işlerden dolayı haksız kazanç
elde ettiği yönünde bir soruşturma açılması yönünde bir karar var.
Maalesef Başbakan, oğlu ile ilgili soruşturmaların üstünü kapatmak
için her türlü ayak oyununu yapıyor. Başbakan savcıya kızıyor,
polise kızıyor ama dönüp şu soruya cevap veremiyor: 'Hırsızın hiç
mi suçu yok?', Nasrettin Hoca misali. Başbakan'a göre savcı suçlu,
savcının emrini yerine getirmek zorunda olan polis suçlu. Peki o
zaman ayakkabı kutularında ki paralar ne? O dosya kapsamında
tapelerdeki konuşmalar ne? Yasin El Kadı ile verilen samimi pozlar
ne? Bunları halk adına sormayacak mıyız? Ben bu soruların cevabını
arıyorum. Tüyü yetmemiş yetimin hakkı var burada. Garip gureba
edebiyatı yapacaksın ama bakan çocuklarının evinden çıkan ayakkabı
kutularındaki paraların hesabını vermeyeceksin, ikide bir bana
tuzak kuruldu diyeceksin. Yasin El Kadı ile oğlunun fotoğraflarının
hesabını vermeyeceksin, ne alakası var paralel devlet mi yaptı
bunları?”
"BAŞBAKAN DA İLERİDE YÜCE DİVAN'A HESAP VERECEK"
MİT ile ilgili eleştirileri değerlendiren CHP Milletvekili Tanju
Özcan sözlerini şu şekilde sürdürdü: “MİT operasyon ya da
tetikçilik yapacak bir örgüt değil. İstihbarat toplayacak bir
örgüt. Aldığı bilgiyi devletin ilgili birimlerine ulaştıracak.
Görevi, kanunun 4. Maddesinde belirtilmiş. Bunun dışındakiler suç
sayılır. MİT, Başbakan’ın muhbiri değil. Terör örgütü lideri ile
Başbakan'ın talimatı olsa bile görüşme yetkisi yok. Görev tanımında
bu yok. Bilgi toplayacak. Operasyon yapma, infaz yapma yetkisi
verilmemiş ki. Başbakan ve yakınları ile çocuklarını koruma görevi
de yok. Bu işi yapan MİT müsteşarı ve ekibi ileride bunun hesabını
verecekler. Devran dönecek ve hesabını vereceklerdir. Hakim ve
savcılar üzerinde bu tasarrufu yapan Başbakan da ileride Yüce
Divan'a hesap verecekler. Öyle istediği kişiye istediği lafı
söyleyemez. İnsanların kişilikleri, haysiyeti ve onuru var.
İstediğine Haşhaşi, terör örgütü diyor, ama dünyanın kabul ettiği
terör örgütü liderine Yasin El Kadı ile Sudan Cumhurbaşkanı'nı
yanından ayırmıyor. Tuhaf bir ülke haline geldik.”
"KİMSE İNANMIYOR BAŞBAKAN'A"
Başbakan’ın Hizmet Hareketi'ne yönelik söylemlerini eleştiren
Özcan, “Başbakan sanal düşman yaratmayı seviyor. 2002 yılında
mağdur edebiyatı yaptı. 2004 yılında farklı bir hikaye oluşturuyor.
Bir seçimde 'yargı beni engelledi' dedi. Bir seçimde 'asker bana
muhtıra verdi' dedi. Muhtıra verene madalya verdiler. Öyle bir
tuhaf bir durum var. Bir dönem ayağı taşa takılsa bizden bilirdi.
Karşısında toplumun bir kesimini arkasına almak için işte kimine
göre cemaat kimine göre hizmet olarak nitelenen yapıyı düşman
olarak karşısına almış. Kol kola gezdiği insanlara bugün terörist
diyecek noktaya geldi. Kendini küçük düşürüyor. Kimse inanmıyor
Başbakan'a. İnandırıcılığını yitirmiş. Türkiye’de bir çete varsa bu
Başbakan’ın başkanlığını yaptığı Bakanlar Kurulu'ndan oluşuyor.
Eğer çete lideri arıyorsa aynaya baksın.” dedi. CİHAN
Yorumlar