Avrupalılar göç uyarılarını ciddiye almıyor

"AİHM bir ihlal kararı almışsa üye ülkeler bir adım atmak ve ihlali gidermek, gelecekte de yeniden yaşanmamasını sağlamak zorunda."

Google Haberlere Abone ol
Avrupalılar göç uyarılarını ciddiye almıyor

Avrupa Konseyi İnsan Hakları ve Hukukun Üstünlüğü Genel Direktörü Christos Giakoumopoulos, özellikle göçmenlere yönelik insan hakları ihlalleri karşısında Konseyin üyelerine uyarılarda bulunduğunu belirterek "Uyarılan ülkeler uyarıları ciddiye almak zorunda." dedi.

Giakoumopoulos, "Batı Balkanlar ve Türkiye için Yatay Destek 2019-2022 Bölgesel Kapanış Konferansı" kapsamında temaslarda bulunduğu Karadağ'ın Budva kentinde, AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

Türk-Alman Üniversitesinden Enes Bayraklı ile Georgetown Üniversitesinden Farid Hafez’in hazırladığı Avrupa İslamofobi Raporu'nda yer alan bilgileri değerlendiren Giakoumopoulos, “Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği 1980’lerin sonundan beri yükselen ayrımcılık, yabancı düşmanlığı, hoşgörüsüzlük gibi daha sonra antisemitizm ve İslamofobi'ye dönen akımların farkında. Avrupa Konseyi, kaygılarıyla ilgili bu konuda üyelerini uzun zamandır uyarıyor.” diye konuştu.

Bağımsız insan hakları gözlem birimi Irkçılığa ve Hoşgörüsüzlüğe Karşı Avrupa Komisyonunun (ECRI), Konseyin de aktif bir birimi olduğuna işaret eden Giakoumopoulos, ECRI'nın tüm ülkelere ya da özel olarak bazı ülkelere tavsiyelerde bulunduğunu söyledi.

Giakoumopoulos, şöyle devam etti:

“Son dönemde Avrupa Konseyi Genel Sekreteri, sadece bu konuyla ilgilenen özel bir temsilci görevlendirdi. Bana göre sorun yeterince anlaşılmıştır, atılması gereken adımlar da global seviyede, Avrupa Konseyi ve AB seviyesinde, daha da önemlisi üye ülkeler seviyesinde atılmalıdır.”

Giakoumopoulos, “özel olarak bazı ülkeler” ifadesine de açıklık getirerek “Tabii ki herkes. Bunun bir ülke problemi olduğunu düşünmüyorum. Hoşgörüsüz topluluklarda bir artış var. Bu hepimizin yüzleşmesi gereken bir konu. İslamofobi de bu sorunun son derece ciddi bir yönü.” ifadelerini kullandı.

"RUSYA, YAPTIKLARIYLA AVRUPA KONSEYİ İÇİNDE OLMAMAYI SEÇTİ"

Bazı ülkelerde artan aşırı sağcı söylemler ve aşırı sağcı partilerin oy oranlarının artmasının, farklı etnik ve dini grupları tehdit etmesi konusunda Giakoumopoulos, ECRI’nın azınlıklar, dini gruplar ve mültecilere yönelik ülkelere tavsiyelerde bulunduğunu yineledi.

Avrupa Konseyinin Ulusal Azınlıkların Korunması Çerçeve Sözleşmesi'ne de atıfta bulunan Giakoumopoulos, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) birçok savcı ve hakimi de ırkçılık ve nefret suçu olgularıyla ilgileniyor. Üye ülkeler de AİHM’nin kararlarına uymakla ve gelecekte aynı sorunların yaşanmaması için önlemler almakla yükümlüdür.” değerlendirmesini yaptı.

Giakoumopoulos, aşırı sağcı partilerin oy oranlarının yükselmesine yönelik ise “Birçok örneği olduğu gibi ırkçı söylemler, belli bir grubu hedef alarak şiddete yol açan, hoşgörüsüzlük oluşturacak söylemler, AİHM tarafından ifade özgürlüğü kapsamında kesinlikle korunmamaktadır. ECRI’nin tavsiyesi doğrultusunda da ifade özgürlüğü kapsamında hassas gruplar saldırganlıktan korunmalı.” diye konuştu.

Bunların Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamında da korunmadığını kaydeden Giakoumopoulos, İtalya’da aşırı sağcı söylemler kullanan ve seçimlerden birinci çıkan Giorgia Meloni’nin tavsiyeleri dinleyip dinlememesine ilişkin şu ifadeleri kullandı:

“Bunu göreceğiz. Bu konuya girmek istemiyorum ancak bu konuda uyulmazsa ne olur diye bir yol haritamız yok. Aslında biz yaptırım uygulayan bir kuruluş değiliz. Biz üyelerimize tavsiyelerde bulunuruz, düşüncelerimizi iletiriz. Düşüncelerimizin de ciddiye alındığından son derece eminiz. Bu zamana kadar düşüncelerimizi önemsemeyen olduğunu görmedim. Umarım gelecekte de bu şekilde sürer.”

Giakoumopoulos, Konseyin yaptırım uygulayan bir organizasyon olmadığı ancak Rusya’nın Konseyden çıkarılmasını ise “Bu, bir yaptırım değildi. Rusya, yaptıklarıyla Avrupa Konseyi içinde olmamayı seçti.” dedi.

- "UYARILAN ÜLKELER UYARILARI CİDDİYE ALMAK ZORUNDA"

Avrupa Konseyinin düzensiz göçün sebepleriyle değil, oluşturduğu insan haklarına yönelik sonuçlarıyla ilgilendiğini ifade eden Giakoumopoulos, Avrupa Konseyi ve AB sınırlarına gelen mültecilerle ilgili üye ülkelerle çalışmalar yaptıklarını belirtti.

İnsan haklarının her şartta korunması gerektiğinin altını çizen Giakoumopoulos, “Tüm üyelerimiz bunu gönüllü olarak kabul etti ve bu, hepimizin görevidir. Bu, tüm üyelerimizden beklediğimizdir.” ifadelerini kullandı.

Giakoumopoulos, yalnızca göçün insan haklarını ilgilendiren sonuçlarına eğildiklerini yineleyerek “Trafik kazalarının sonuçlarıyla da ilgileniyoruz ancak araba yapmak mecburiyetinde değiliz. İnsan hakları sorunu çok geniş bir alanı kapsıyor.” değerlendirmesini yaptı.

İtalya, İspanya ve Yunanistan gibi Avrupa sınırlarında mültecilere yönelik insanlık dışı uygulamalar ile mültecilerin denizlerde yaşadıkları dramlara yönelik soruyu da yanıtlayan Giakoumopoulos şunları kaydetti:

“Bu konularda, kurbanlar, kurbanların aileleri, STK’ler ve bazı üye ülkeler tarafından AİHM’de yasal süreçler başlatıldı. Bazılarında üyelerin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmediği görüldü ve bu durumu kabul etmek zorundalar.”

Konseyin ihlali yapan ülkelere yönelik uyarılarda bulunduğunu da vurgulayan Giakoumopoulos, “AİHM bir ihlal kararı almışsa üye ülkeler bir adım atmak ve ihlali gidermek, gelecekte de yeniden yaşanmamasını sağlamak zorunda. Bu Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin sorumluluğunda bir konu, birkaç uzmanın karar verdiği bir şey değil. Komite bu konuda sık sık toplanıyor ve çok ciddiler. Ülkeler, kendilerine yapılan uyarıları ciddiye almak zorunda.” diye konuştu.

Giakoumopoulos, Leyla Kayacık’ın Avrupa Konseyi Göç ve Mülteciler Özel Temsilcisi olduğunu da hatırlatarak Kayacık’ın son dönemde özellikle Ukrayna’ya komşu ülkelerde temaslarda bulunarak insan hakları ve insan ticareti konularında çalışmalar yaptığını kaydetti.

KONSEY ÜYESİ OLMAYAN ÜLKELERLE İŞ BİRLİĞİ

Avrupa Konseyinin üyesi olmayan bazı ülkelerle çeşitli konularda iş birliği içinde olduğunu belirten Giakoumopoulos, bunlar arasında gözaltı şartları, adil yargılanma, ayrımcılık ve hassas grupların hakları gibi konular olduğunu söyledi.

Giakoumopoulos, bu iş birliğinin bazı Afrika, Orta Doğu ve Orta Asya ülkeleriyle yapıldığını da belirterek Konseyi ilgilendiren alanlarda daha fazla iş birliklerine açık olduklarını da sözlerine ekledi.

Yorumlar