3. Turizm Şurası

- Cumhurbaşkanı Erdoğan: (2) - "İstanbul gibi mücevher değerinde bir şehrin potansiyelini dahi tam olarak kullanabilmiş değiliz. İstanbul ülkemize gelen turist sayısını tek başına ağırlayabilecek bir potansiyele sahip bir şehrimizdir. Bunun yanında İzmir'den Bursa'ya, Hatay'dan Erzurum'a, Konya'ya, Edirne'ye kadar hakkıyla değerlendiremediğimiz nice şehrimiz var. İnşallah turizm politikamızı bu yönde geliştireceğiz" - "Turizmde de yapmamız gereken, elimizdeki üründen önce müşterinin haberdar olmasını sağlamak sonra da bunu en güzel şekilde sunmaktır. Son çeyrek asırdaki tecrübelerimiz, turizmde altyapıdan insan kaynağına kadar her alanda, gerektiğinde sunduğumuz imkanları katlayacak güce sahip olduğumuzu gösteriyor"

Google Haberlere Abone ol
3. Turizm Şurası

ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İstanbul gibi mücevher değerinde bir şehrin potansiyelini dahi tam olarak kullanabilmiş değiliz. İstanbul ülkemize gelen turist sayısını tek başına ağırlayabilecek bir potansiyeli sahip bir şehrimizdir. Bunun yanında İzmir'den Bursa'ya, Hatay'dan Erzurum'a, Konya'ya, Edirne'ye kadar hakkıyla değerlendiremediğimiz nice şehrimiz var. İnşallah turizm politikamızı bu yönde geliştireceğiz." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'ndeki 3. Turizm Şurası'na katıldı.

"Kapısına gelene öyle ters bakan bir millet değiliz biz. Tam aksine kapısını rahatlıkla açan bir milletiz." diyen Erdoğan, Türkiye'ye gelen turiste gezdiği çarşıdan aldığı bir kaç parça otantik eşya veya yediği bir kaç lokmadan ziyade Türk örfünün, adetinin, misafirperverliğinin sunulduğunu, sunulmaya da devam edileceğini belirtti.

Erdoğan, "Turistlere ülkemizin güzellikleri yanında insanımızın gönül zenginliğini, ahlaki olgunluğunu, manevi derinliğini gösterdiğimizde sadece para değil aynı zamanda dost kazanmış oluruz." dedi.

Yunus Emre'nin, "Gelin tanış olalım. İşi kolay kılalım. Sevelim sevilelim. Dünyaya kimse kalmaz" sözlerinin Türkiye'nin turizm anlayışının manifestosu olduğunu dile getiren Erdoğan, kimseye kalmayacak dünyada, gönlü kazanılan insanlarla, geride bırakılan eserlerle gök kubbede hoş bir seda bırakabilmenin mutlu edeceğini söyledi. Erdoğan, bundan daha etkili bir tanıtım, pazarlama düşünemediğini ifade etti.

- Adana kebabı, Damal bebeği...

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye'nin bir açık hava müzesi olmasıyla övünmek elbette hakkımızdır. Ama asıl olan bu zenginliği hakkıyla değerlendirebilmektir. Son yıllarda Anadolu'daki şehirlerimizde bu doğrultuda atılan bazı ümit verici adımlar var. Örneğin, Gaziantep gastronomi alanında UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağına katılmıştır. Şanlıurfa'nın müzik alanında yaptığı başvuru kabul edilmiştir. Bu da önemli bir gelişme. Pek çok şehrimiz kendileriyle özdeşleşmiş ürünlerine sahip çıkarak coğrafi işaretlerini almaya başlamışlardır. Sahip olduğumuz Malatya kayısısından Adana kebabına, Damal bebeğinden Isparta halısına kadar gerçekten çok zengin güzelliklere önce sahip çıkıp tescillemeli ardından da tüm insanlığın hizmetine sunmalıyız."

- 2018'in Truva Yılı ilan edilmesi

Erdoğan, Çanakkale'deki Truva Antik Kenti'nin mitolojideki pek çok efsaneye ev sahipliği yapmasıyla dahi çok büyük bir turistik değer olduğunu söyledi.

"UNESCO'nun Dünya Kültür Mirası Listesi'nde yer alan Truva Antik Kenti'nin sadece kalıntılarıyla değil bölgede kurulacak turizmin tüm unsurlarına hitap edecek altyapısı ile dünya çapında bir cazibe merkezi haline getirmemiş olmamız bizim eksiğimizdir." diyen Erdoğan, 2018 yılının Truva Yılı ilan edilmesinin bu eksiği giderme yönünde atılacak adımlar için bir fırsat haline dönüşeceğini ümit ettiğini dile getirdi.

Erdoğan, aynı şekilde sanat değeriyle nadide bir eser olan Sivas'taki Divriği Ulu Cami'nin başka bir ülkede olsa yılda milyonlarca ziyaretçi çekebileceğini anlatarak, Karadeniz'in yaylalarının da yeni yeni keşfedilen bir başka turizm değeri olduğunu aktardı.

Terör sorunu tamamen sona erdiğinde Doğu ve Güneydoğu'daki dağların, ırmakların, vadilerin, mezraların her birinin birer turizm yuvası haline geleceğine inandığını vurgulayan Erdoğan, tabiat turizmi konusunda markalaşmaya uygun pek çok değere sahip olunduğunu ifade etti.

- "Karşımıza çıkan engeller dikkate alacağımız tecrübedir"

Erdoğan, bu amaçla yapılan çalışmalar sonucunda ülke genelinde tabiat turizmi faaliyetlerine uygun 2 binin üzerinde alan belirlendiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Anadolu'nun dört bir yanında değerlendirilmeyi bekleyen bunlar gibi nice tarihi, kültürel, doğal kıymetlerimiz var. İstanbul gibi mücevher değerinde bir şehrin potansiyelini dahi tam olarak kullanabilmiş değiliz. İstanbul ülkemize gelen turist sayısını tek başına ağırlayabilecek bir potansiyele sahip bir şehrimizdir. Bunun yanında İzmir'den Bursa'ya, Hatay'dan Erzurum'a, Konya'ya, Edirne'ye kadar hakkıyla değerlendiremediğimiz nice şehrimiz var. İnşallah turizm politikamızı bu yönde geliştireceğiz. Son dönemde karşımıza çıkan veya çıkartılan engeller bizim için geleceğimizi inşa ederken dikkate alacağımız birer tecrübedir. Turistlerin beklentileri ile elimizdeki imkanları en ideal şekilde bir araya getirdiğimizde üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir sorunun olmadığına, olmayacağına inanıyorum."

"Müşterisiz iş motorsuz otomobile benzer." ifadesini kullanan Erdoğan, "Görüntü tamam ama sizi hiçbir yere götüremez. Turizmde de yapmamız gereken elimizdeki üründen önce müşterinin haberdar olmasını sağlamak sonra da bunu en güzel şekilde sunmaktır. Son çeyrek asırdaki tecrübelerimiz, turizmde altyapıdan insan kaynağına kadar her alanda, gerektiğinde sunduğumuz imkanları katlayacak güce sahip olduğumuzu gösteriyor. Yeter ki şöyle bismillah deyip bir doğrulalım, harekete geçelim, çalışmaya başlayalım. İnanın bana gerisi kolayca gelecektir." değerlendirmesinde bulundu.

(Sürecek)

Yorumlar