Yargılanan polisler: Günah keçisi olduk

İzmir'de 2 Haziran 2013 tarihindeki Gezi Parkı olayları eylemleri sırasında Kordon'da bir kızın saçını çekip copla vurduğu iddia edilen polis memurlarının yargılanmasına başlandı. Eylemler sebebiyle 60 saat aralıksız çalıştıklarını...

Google Haberlere Abone ol
Yargılanan polisler: Günah keçisi olduk

İzmir'de 2 Haziran 2013 tarihindeki Gezi Parkı olayları eylemleri sırasında Kordon'da bir kızın saçını çekip copla vurduğu iddia edilen polis memurlarının yargılanmasına başlandı. Eylemler sebebiyle 60 saat aralıksız çalıştıklarını ve psikolojilerinin bozulduğunu belirten sanık polis İ.G., yaptığından pişman olduğunu belirterek, "Biz günah keçisi olduk." dedi.

Gezi Parkı olaylarıyla ilgili İzmir'de yapılan eylemler sırasında saç çekme görüntülerinin basına yansımasının ardından açığa alınan ve haklarında görevi kötüye kullanmaktan 1 ile 3 yıl arasında hapis cezaları istenen Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nde görevli polis memurları İ.G. ve M.K., İzmir 11. Sulh Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıktı. Duruşmada İ.G. ve M.K. ile avukatları Tolga Yurdakul hazır bulundu. Olaylar sırasında saçı çekilen genç kız ve coplanırken görüntülenen diğer gençler, kimlikleri tespit edilemediği için davada müşteki ve mağdur bulunmadı. Sanık İ.G., olayın yaşandığı gün eylemcileri Basmane'den Alsancak'a kadar kovaladıklarını, grup içinde yer alan sarı lacivert formalı bir kişinin kendilerine taş atıp küfürler ettiğini, gruba müdahale sırasında bu kişinin kaçamayacağını anlayınca halktan biriymiş gibi davrandığını, bu kişiyi gözaltına almak için yanına gittiğinde küfürlerine devam etmesi üzerine kendisine hakim olamadığını söyledi. Eylemler sebebiyle 60 saatten fazla kesintisiz ve uykusuz görev yaptıklarını, aç ve yorgun olduklarını anlatan İ.G., “Bu nedenle psikolojim iyi değildi. Kendime, mesleğime yakışmayan hareketlerde bulundum, pişmanım.” dedi. Salı lacivert renkli kıyafeti bulunan kişiyi iterek ve tartaklayarak müdahalede bulunduğunu, yanında karşı koyan kıza kendisinin dokunmadığını söyleyen İ.G., görüntüler incelendiğinde kıza vuran polisin, iddianamede tanık olarak yen alan "T152" kask numaralı M.B. olduğunun anlaşılacağını iddia etti. M.B.'nin, iddianamedeki ifadesinde, "Vurma" demesi üzerine vurmaktan vazgeçtiğini söylediğini ancak bunun gerçek olmadığını belirten İ.G., polis memuru M.B.'nin kendini kurtarmak adına yalan ifade verdiğini öne sürdü. Sanık İ.G., “Biz günah keçisi olduk.” şeklinde savunma yaptı.

Diğer sanık polis memuru M.K. de Basmane'de görev yaparken 5 bin kişilik gruptan bazı kişilerin AK Parti ilçe binasını taşlamaya başladığını ve kendilerine müdahale emri geldiğini anlattı. Grubun ardından Kordon'a kadar koştuklarını ifade eden M.K., olayla ilgili basında yer alan görüntülerinin parça parça çekilip sonradan birleştirilmiş olduğunu, bazı bölümlerin o görüntülerde bulunmadığını iddia etti. Mavi tişörtlü bir kişinin, elindeki sopayı yere atarak devlet büyüklerine ve kendisine ağza alınmayacak küfürler ettiğini, bu kısımların görüntülerde yer almadığını kaydeden M.K., bu şahsın üzerine yürümesi sebebiyle copla iki kez vurduğunu, bu sırada yanındaki kadının da elindeki taşları denize attığını gördüğünü, içinde gaz maskesi ve taş bulunduğunu tahmin ettiği sırt çantasından çekmek isterken eline saçlarının geldiğini belirtti. Olaylar sebebiyle üç gün aralıksız çalıştıklarını, kaldırımlarda uyuduklarını, yüzündeki gaz maskesi sebebiyle hava almakta zorlandığını ifade eden M.K., “Yorgunluk ve stres nedeniyle mantıklı düşünemedim. Artık ne yaptığımı bilmiyordum. Bilinçli bir vurma değildi, hattâ şahıs çığlık attığında bayan olduğunu anladım. Bu bayan ve mavi tişörtlü erkek, daha önce göstericiler arasında bulunan ve biz kovalarken kaçıp gruba yetişemeyen şahıslardır. Suç işleme kastım yoktu, böyle bir olaya karışıp görüntü verdiğim için pişmanım. Aradan 14 ay geçti, şimdi keşke yapmasaydım diyorum. Ben bana verilen emirler doğrultusunda hareket ettim, emirlerin dışına kesinlikle çıkmadım. Ben normal vatandaşa müdahale etmedim.” dedi.

Her iki sanık da ceza almaları halinde halinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını talep etti. Hakim, olayın görüntülerini çeken gazetecinin ve olay yerinde bulunan polis memurlarının şahit olarak dinlenmesine, sulh ceza mahkemelerinin asliye cezaya devredilmesi söz konusu olduğu için de CD'lerin incelenmesinin daha sonraki celselere bırakılmasına karar vererek, duruşmayı 2014 Ekim ayına erteledi. CİHAN

Yorumlar