Vali'den yöneticilere: Kapıda bekleyenleri anneniz babanız sayın

Bursa Valisi Münir Karaloğlu, kurum yöneticilerinden vatandaşa hakim değil hadim olmalarını istedi. Karaloğlu, “Yüzümüzden tebessümü eksik etmeyeceğiz. Empati yapmamız lazım. Kapınızın önünde 2 saat bekleyen vatandaşın kendi anneniz veya babanız olduğunu düşünün, bekletebilir misiniz? Tabi ki bekletemezsiniz.” dedi.

Vali Münir Karaloğlu, 10 Ocak Dünya İdareciler Günü dolayısıyla Bursa’daki idarecilerle yemekte buluştu. Programa vali yardımcıları, kaymakamlar, İl Emniyet Müdürü ve İl Jandarma Alay Komutanı katıldı. Çelik Palas Otel'de düzenlenen programa Vali Münir Karaloğlu, eşi Sevim Karaloğlu ile birlikte ev sahipliği yaptı.

İdarecilerin vatandaşla devlet arasında köprü görevi gördüğünü anlatan Vali Karaloğlu, şunları söyledi: “Mülki idareciler ve kamu yöneticileri olarak, müstesna bir mesleğimiz var. Çünkü her birimiz, devletle millet, vatandaşla kurumlar arasında temel bir köprü vazifesini ifa ediyoruz. Bizim yönetim ve idari tarzımız, ya vatandaşın devletine karşı yaklaşım ve güvenine ya da iki paydaş arasında derin uçurum ve mesafelere sebebiyet verecektir. İdarecilik hayatımızda zaman zaman vatandaşlarımızın aidiyet duygularında sağlam bağlar olduğunu gördüğümüz gibi bu duyguların, zayıflamaya da neden olduğuna şahit olmuşuzdur.”

"EMPATİ YAPIN"

Yöneticilerden vatandaşlara hakim olan değil, hadim olmalarını isteyen Karaloğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Unutmayalım ki kucakladığımız sürece kucaklanacak, en saf bağırlara basılacağız. Çünkü bizim milletimiz vefakardır, kadirşinastır. İkram edilen bir fincan kahvede, 40 yıl hatır arar. Yüzümüzden tebessümü eksik etmeyeceğiz. Empati yapmamız lazım. Kapınızın önünde 2 saat bekleyen vatandaşın kendi anneniz veya babanız olduğunu düşünün bekletebilir misiniz? Tabi ki bekletemezsiniz. Bizler, sadece, kuralların ve hukuk düzeninin uygulanması ile memur değiliz. Elbette ki bunlar çok önemli sorumluluklar. Bursamızın en ücra köşesinde, halkımız güvenli ve huzurlu bir şekilde yaşıyorsa işte bizim başarımız buradadır.” CİHAN