TBB Başkanı Feyzioğlu: Soruşturmanın itibarsızlaştırılmasını önlemek görevimiz
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen yolsuzluk ve rüşvet operasyonu ile ilgili olarak, “Örtbas edilmesini, gölgelenmesini, itibarsızlaştırılmasını önlemek bizim görevimizdir.
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, İstanbul
Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen yolsuzluk ve rüşvet
operasyonu ile ilgili olarak, “Örtbas edilmesini, gölgelenmesini,
itibarsızlaştırılmasını önlemek bizim görevimizdir.” dedi.
Türkiye Barolar Birliği tarafından düzenlenen 'Temiz ve Adil Seçim'
konulu sempozyum Ankara’da yapıldı. Programa TBB Başkanı Metin
Feyizoğlu, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent
Tezcan, Çalışma ve Sosyal Güvelik eski Bakanı Yaşar Okuyan, eski
Adalet Bakanı Hükmet Sami Türk ve birçok davetli katıldı.
Türkiye’nin, hukuk devletinin çivilerinin teker teker çıkarılmış
olmasının trajik sonuçlarını yaşadığını belirten Feyzioğlu,
“Öyleyse elbirliği, hukuk devletini bu defa yepyeni özgürlükçe
insanı hedef alan bir yaklaşımla kurmak zorundayız. Demokrasilerde
sandıktan sandığa seçimden seçime halkın yönetime katılması yetmez.
Çoğulculuk ve katılımcılık, demokrasinin vazgeçilmezidir.” şeklinde
konuştu.
Konuşmasında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen
yolsuzluk ve rüşvet operasyonuna da değinen Feyzioğlu, “Yürümekte
olan ve asrın skandalı olan yolsuzluk skandalının gittiği yere
kadar gitmesini, nereye ulaşacaksa oraya ulaşmasını ve toplumun
temizlenmesini yakından takip etmekle yükümlüyüz. Örtbas
edilmesini, gölgelenmesini, itibarsızlaştırılmasını önlemek bizim
görevimizdir. Başka türlü temiz bir topluma, dolayısıyla
demokrasiye ve hukuk devletine, yurttaşlarına güven veren bir
toplumsal düzene ulaşamayız.” ifadelerini kullandı.
İktidarın, yönetmelikle bir anayasal güvenceyi ortadan
kaldırıldığını hatırlatan Tezcan, “Böyle bir dönemde bir yolsuzluk
soruşturmasını bile, doğrudan yargıyı kontrol ederek örtmeye
çalışan iktidarın olduğu dönemde sanıklar güven altında değildir.
Çok net, olmaz, olamaz. Seçimle gelenin seçimle gittiği rejimlerdir
demokrasiler. İşte böyle otoriteler yapılanmalar, seçimle gelip
seçimle gitmemenin plan ve hesabını yaparlar. Seçimle gitmenin
gitmemenin plan ve hesaplarından bir tanesi yargıyı ve tüm devlet
güçlerini kontrol etmekse bir diğeri de sandığı kontrol etmektir.
Sandıkta her türlü hukuk dışı, adalet, dürüstlük dışı uygulamaları
yapmaktadır. Yapıyorlar demiyorum. Yapmaya mütemayiz bir yapı ve
pozisyon var diyorum.” dedi.
CİHAN
Yorumlar