Mustafa Yeşil: Vermek üzerine işleyen bir çete gördünüz mü?

Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı (GYV) Başkanı Mustafa Yeşil, Hizmet Hareketi için dile getirilen ‘paralel devlet’ ve ‘çete’ gibi suçlamalara tepki gösterdi.

Google Haberlere Abone ol
Mustafa Yeşil: Vermek üzerine işleyen bir çete gördünüz mü?

Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı (GYV) Başkanı Mustafa Yeşil, Hizmet Hareketi için dile getirilen ‘paralel devlet’ ve ‘çete’ gibi suçlamalara tepki gösterdi. Yeşil, “Hizmet’in temeli almak üzerine değil, vermek üzerine işler. Siz hiç vermek üzerine işleyen bir çete gördünüz mü?” dedi.

Conrad Otel’de basın toplantısı düzenleyen GYV Başkanı Mustafa Yeşil, basın mensuplarının sorularını cevapladı.
Hizmet’e yönelik ‘paralel devlet’ ve ‘çete’ suçlamalarının sorulması üzerine Yeşil, Hizmet’in bütün gücünü hukuktan, legal olmaktan ve şeffaflıktan aldığını ifade etti. Yeşil, şöyle konuştu: “Siz gönüllü bir kuruluşsunuz. Kimseye bir şey vaat etmiyorsunuz. İnsanlık için hizmet etmeyi vaat ediyor ve onlara bir şey vermeden fedakarlık bekliyorsunuz. Hizmet’in temeli almak üzere değil, vermek üzerine işler. Siz hiç vermek üzere işleyen bir çete gördünüz mü? .Depremzedelerin yardımına koşan, Cehaletle mücadele eden ve onun için 160 ülkede okul açan, bu ülkenin 81 vilayetinde 600’e yakın ilçesinde eğitim kurumları açan çete gördünüz mü? Bu mevcut yapıya çete denemeyecekse o zaman çete neye deniyor, hukuken bunun bir ortaya konması gerekiyor? Aksi halde, yuvarlayarak ‘kast ettiğimiz şu kişilerdir’ demezseniz milyonlarca insan sizin çete kavramınızın yıpratıcı ve fevkalade aşındırıcı söylemiyle yıpranır.”

Hizmet’in değişik zaman ve zeminlerde maruz kaldığı itham ve iftiraları hatırlatan Yeşil, “Yargıya intikal edenler beraat ile neticelenmiştir. Özellikle siyaset alanında ortaya çıkan kaset skandallarının Hizmet ile ilgili en ufak bir ilgi ve ilintisinin olması makuliyet , mantıkilik açısından söz konusu değil. Çünkü kasetler siyasetçiler etrafında dönüyor ve zemini kaybeden siyasetçiler bir başka siyasi alana kolaylık sağlıyor ve alan açıyorlar. Hizmet, siyasi parti kurmama, bir partiye angaje olmama veya açık veya kapalı bir partinin içinde veya dışında olmama mevzuunu deklere etmiştir. Böyle bir durumda siyasetçiler etrafında cereyan eden skandallardan Hizmet’in ne gibi bir hedefi, gayesi be maksadı olabilir ki? Fakat maalesef bu algı üzerinden yıpratma, bu algı üzerinden hizmeti etkisizleştirme gayretleri dün de olmuştur bugün de olmuştur.” ifadelerini kullandı.

‘HİZMET’E KARŞI PSİKOLOJİK HAREKAT YÜRÜTÜLMEKTEDİR’

Türkiye’de hizmete karşı psikolojik harekat yürütüldüğüne dikkat çeken Yeşil, “Bu kasetlere veya ses kayıtlarına bakınca muhtemelen şu anda Türkiye'de hizmete karşı bu manada bir psikolojik hareket yürütülmektedir ve bir algı oluşumu sağlanmaktadır. Şimdi ‘çete’ denecek dolayısıyla Sayın Gülen bu çetenin başı ve insanlar onunla konuşuyorlar, görüşüyorlar. Halbuki Sayın Gülen'le konuşma ve görüşmeyi gazetecilerin içerisinde birçok arkadaş yapmıştır. Aynı şekilde siyasi alanda birçok insan gelip gitmiştir. İş dünyasından birçok insan gelip gitmiştir. Sanki bugün bu ses kayıtlarını dinlediğinizde Gülen'le oturmak ve kalkmak suçmuş, onunla oturup kalkanlar da suçluymuş algısı oluşturma gayretini görüyoruz. Bu fevkalade kötü niyetli ve fevkalade yakışıksız. Dediğim gibi bunu ya devlet gücünde bir yapı veya değişik güvenlik güçleri yapmıştır. Bunu devlet mutlaka bulmalı ve bunun üzerine gidilmelidir.” şeklinde konuştu.

Mustafa Yeşil, 17 Aralık’taki yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarının ardından yaşanan sürece ilişkin soru üzerine, “Zanlıların normal prosedür içerisinde mahkeme ve yargılama süreci devam etseydi, -unutmamak lazım ki bu ülke, çok yakın zamanda AK Parti iktidarı altında bir Ergenekon ve Balyoz soruşturma süreci yaşadı. Bu kadar büyük davalarda krizin yaşanmadığını biliyoruz- normal hukuk eksiğiyle kusuruyla işleyebilseydi baş döndüren bir süreci yaşama durumunda olmayacağımızı zannediyorum. Hukuk kendi kriterleri içerisinde işlerken, herhangi bir müdahale söz konusu olmadan, emniyet vazifesini yapsaydı, yargı bununla alakalı çalışmalarını yapabilseydi, hukuk askıya alınmamış olsaydı, bugün hepimiz kendimizi bu denli güvensiz kaygılı hissetmeyecektik. “ diye konuştu.
CİHAN

Yorumlar