"Kazı çalışması yapılan yerlerde eserler daha korunaklı oluyor"

Arkeologlar, kazı yapılan alanlarda kaçak kazı yapma riskinin az olduğunu belirtiyor. Uzmanlar, tel örgü ile çevrilmeyen ve bekçi koruması olmayan yerlerde kaçak kazı riskine açık olduğunu ifade ediyor. Myra-Andriake Kazı Başkanı ve Akdeniz...

Google Haberlere Abone ol
"Kazı çalışması yapılan yerlerde eserler daha korunaklı oluyor"

Arkeologlar, kazı yapılan alanlarda kaçak kazı yapma riskinin az olduğunu belirtiyor. Uzmanlar, tel örgü ile çevrilmeyen ve bekçi koruması olmayan yerlerde kaçak kazı riskine açık olduğunu ifade ediyor.

Myra-Andriake Kazı Başkanı ve Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nevzat Çevik, kazı çalışması yapılan yerlerde tarihi eserlerin daha korunaklı olduğunu söyledi. Kazı çalışması yapılan yerlerde o yörenin insanında kendi tarihi, kültürel ve arkeolojik varlıklarına sahip çıkma bilincinin önemli olduğunu belirten Çevik, bu bilinç olmazsa bazen o bölgede bulunan içi boş bir su testisine kulaktan duyma bilgilere bağlı anlamlar yüklenerek, kaçak kazı yapılmasına neden olabileceğini kaydetti.

Bu topraklarda var olan ve gün yüzüne çıkarılan her eserin değerli olduğunu belirten Çevik, geçmiş yıllarda yurtdışına çıkarılan eserlerin yeniden geri getirilerek ait oldukları yerlerde sergilenmesinin tarihi öneme sahip olduğunu ifade etti. Her kaçırılan tarihi eserin o antik kentteki resmin bütününü yarım bıraktığını belirten Çevik, "Kazı çalışması olan yerlerde tarihi eserler daha korunaklı oluyor. Kazı çalışması yapılan yerler mutlaka tel örgü ile koruma altına alınmalı ve bekçi olmalı. Bekçide tek kişi değil, vardiyalı olmalı. Tarihi ören yerlerinde üç ay kazı çalışması yapılıyor. Kazı çalışması yapan ekip kazı yaptıkları bölgeye sahip çıkıyor. Kazı ekibinde çalışanlar o yörenin insanı olması nedeniyle kendi tarihi kültürel mirasına sahip çıkma daha fazla oluyor. Her ne kadar üç kazı çalışması yapılsa da ekip yılın 12 ayı ören yerine sahip çıkıyor." dedi.

Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü ve Side Kazı Başkanı Prof.Dr. Hüseyin Alanyalı, kazı çalışan yerlerde tarihi eserlere sahip çıkma bilincinin daha yüksek olduğunu söyledi. Efes'ten sonra ikinci kazı çalışması yapılan yerin Antalya Side Antik Kent olduğunu belirten Alanyalı, tarihi ören yerinde 1947 yılından bu yana kazı çalışması yapıldığını ve 6 yıldırda bölgede Anadolu Üniversitesi'nin çalışma yaptığını kaydetti.

Kazı çalışması yapılan yerlerin yapılmayan yerlere göre daha korunaklı olduğunu anlatan Alanyalı, "Side ülkemizde 67 yıldır aralıksız kazı çalışması yapılan nadir yerlerden biri. Onun için arkeoloji denilince ilk akla Side geliyor. Bu olgunun oluşmasında Ordinaryus Prof.Dr. Arif Müfid Mansel ve Prpf.Jale İnan'ın katkısı yüksek. Hangi döneme ait olursa olsun her eser bizim zenginliğimiz. Kazı çalışması yapılan yer her zaman korunaklı yerdir." ifadesini kullandı.

CİHAN

Yorumlar