İşte Adli Tıp'ın Özgecan Arslan raporu
Mersin'de öldürülerek cesedi yakılan Özgecan Arslan'ın, ölü muayene işlemi sırasında kimliğinin tespit edilemediği ortaya çıktı.
Tutanakta “Ceset çok aşırı derecede yanmış olduğundan ve yanığın
kemiklere kadar inerek, kemikleri ortaya çıkardığı görüldüğünden
hüviyet saptama edilemedi” deniliyor.
Cesetin tespiti için kıl, kan ve doku örneklerini
değerlendiren Adli Tıp Kurumu’nun hazırladığı biyoljik
raporla ortak cesedin Özgecan’a ilişkin olduğunu saptama
edildi. Bu arada, cinsel hücum bulgusuna ulaşılmazken;
Özgecan’ın ellerinde ve tırnaklarında saldırgan Suphi Altındöken’in
DNA’sı çıktı.
Prof. Dr. umut Biçer, bu bulguların Özgecan’la saldırgan
içerisinde bir boğuşmaya kanıt olduğunu söylüyor.
Ölü Muayene Tutanağına nazaran Özgecan Arslan’ın cesedi, gelen ihbar üstüne 13 Şubat’ta saat 08.37’de Alman Mezarlığı mevkisinde bulunan eski asfalt yola 250 mt. mesafede bulundu. Savcı Hakan Gökalp Uçan saat 09.30’da hadise yerine gelerek, tetkik yaptı. Tutanağa nazaran “Cesedin tali yolun aşağısındaki yarda yanmış vaziyette bulunduğu görüldü.” Arslan’ın sırtüstü yatacağı belirtilerek, “Vücut bütünlüğünün tam bulunmadığı görülmüştür” denildi. Daha sonra ceset, ölü muayene işlemi için Tarsus Devlet Hastanesi’ne getirildi.
CESET YANIK OLDUĞUNDAN KİMLİĞİ SAPTANAMAMIŞ
Tutanağa göre, Özgecan Arslan’a ilişkin cesedin hüviyet tespiti
yapılamadı. Tutanakta, “Her ne kadar 22 yaşında bulunan Özgecan
Arslan’ın yitik olduğunun kolluk güçlerine bildirildiği, bu yönde
çalışmalar yapıldığı anlaşılsa da ceset çok aşırı derecede
yanmış olduğundan, yanığın kemiklere kadar inerek, kemikleri ortaya
çıkardığı görüldüğünden hüviyet saptama edilemedi”
denildi.
Cesedin hariç muayenesi bakımından da “Aşırı derecede ten altı ve
kemik dokusuna kadar tüm gövde yanık olduğundan ötürü harici
muayene yapılamamıştır” ifadeleri kullanıldı. Bu sebeple cesedin
kimliğinin tespiti için kıl, kan ve doku örnekleri üstünden
yakınlarıyla karşılaştırmak üzere DNA örneği çıkartılmasına, cinsel
hücum emaresinin olup olmadığının tespiti için de ceset üstünde
öteki insanlara ilişkin kıl, kan ve sperm olup olmadığının
araştırılmasına karar verildi. Bunun üstüne örnekler, Adli Tıp
Kurumu Ankara Grup Başkanlığı Biyolojik İhtisas Dairesi
Başkanlığı’na gönderildi.
Adli Tıp Kurumu’nun 27 Şubat’ta hazırladığı raporu savcılığa sundu. Raporda cesedin Özgecan Arslan’a ilişkin olduğu, DNA’sının yüzde 99,9 oranında anası Songül Arslan’la uyumlu bulunduğu saptandı. Böylece cesedin Özgecan Arslan’a ilişkin bulunduğu kesinlik kazandı. Cinsel hücum iddiasına ilişkin Özgecan Arslan’ın genital ve anal sahasında herhangi bir sperm örneğine rastlanmadı. Ancak Özgecan Arslan’ın kesik ellerinde ve tırnaklarında Suphi Altındöken’e ilişkin DNA’lar bulundu. Altındöken’in elinde de Özgecan Arslan’a ilişkin DNA’lar saptama edildi.
Kaynak: HABER7.COM
Yorumlar