Hasip Kaplan'dan Akdoğan'a: Dolmabahçe'de Kafasına Tüfek mi Dayadık?
Başbakan Yardımcısı Akdoğan'a 'Zehirli dilmiş, zehirli dil senin dilin' diyen Hasip Kaplan, 'Dolmabahçe'de kafasına tüfek mi dayadık' diyerek sert tepki gösterdi.
HDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, Başbakan Yardımcısı Yalçın
Akdoğan'a katı reaksiyon gösterdi. 'Zehirli dilmiş; zehirli lisan
senin dilin. Hatta mantar zehirini geçtin.' diyen Kaplan,
'Dolmabahçe'de tüfek mi dayadık kafasına oturttuk müşterek
izahatya? Çerçeve yasa çıkarken Mecliste, hükümetin kafasına silah
mı dayadık? Bunların tümü görüşülmüş, konuşulmuş çözümün gereği
şekilde yaşama geçirilmiş doğru adımlardır.' dedi.
Kaplan, Meclis'te iç güvenlik paketiyle ilgili izahatlarda bulundu.
Paketin değiştirilmesine yönelik Dolmabahçe ile bağlantılı bir
görüşme olmadığını dile getiren Kaplan, Mecliste süre vakit küme
başkanvekillerinin kendi aralarında tekrardan müzakere
edebileceğini söylediğini aktardı.
Ancak muhalefetin direnişi nedeni ile 67 maddede iktidarın
pillerinin bittiğini, teslim bayrağını çektiğini dile getiren Hasip
Kaplan, 63 maddeyi arka çektiğini ve burda da usulsüzlük
yaptıklarına dikkat çekti. Paketin geçirilip seçim sürecinde
halkın, kamuoyu üstünde bir güvenlik ceberrut otoritesinin, polis
devleti rejiminin terörünün estirilmeye çalışılacağını anlatım
etti.
'CUMHURBAŞKANI GÖZÜNÜ KARARTMIŞ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'ın
çözüm sürecine yönelik izahatlarının sorulması üstüne Kaplan, çözüm
sürecinin siyasette seçime kurban edilmeyecek konular olduğunun
altını çizdi. 'Anlaşılan o ki Cumhurbaşkanı gözünü karartmış; 400
mebus istiyor ya sanki parti umumi başkanı. Kendini ülke başkanı,
cumhurbaşkanı şekilde görmüyor. Bir parti umumi başkanı benzeri
alan meydan vatandaşın parasıyla tahsil edilen uçaklarla dolaşarak
siyasal propaganda yapıyor. Dünyada böyle bir cumhurbaşkanı
görülmemiştir.' diyen Kaplan, erozyana uğradığı için şimdi ırkçı,
sağcı, milliyetçi oylara oynamak için Kürt sorununun olmadığını
söylemeye başladığını anlatım etti.
'ZEHİRLİ DİL SENİN DİLİN'
'Dün vardı diyen bugün bulunmamakta diyen' bir kişiye
inandırıcılığın nerede olduğunun sorulacağını dile getiren Kaplan,
HDP'nin barajı geçecek olması nedeni ile gayeye konulduklarını
vurguladı. 'Freni patlak kamyon gibiler şu an. Ne Cumhurbaşkanı
oyları toparlayabilir ne bu hükümet kendi partisini
toparlayabilir.' diyen Kaplan, yapılan saldırıları seçim taktiği
şekilde gördüklerini söyledi.
Barışı, çözümü hiç bir şeye kurban etmeyecek kadar mesul
davrandıklarını söz eden Kaplan, Başbakan Yardımcısı Yalçın
Akdoğan'ın Cumhurbaşkanının söylediklerinin kendileri için bir emir
olduğunu söylediğini aktararak 'Peki sen kimin talimatıyla
Dolmabahçe'ye oturdun? Bir izahat yok, söyle bakayım. Zehirli
dilmiş; zehirli lisan senin dilin. Hatta mantar zehirini geçtin. Ne
demek? Dolmabahçe'de tüfek mi dayadık kafasına oturttuk müşterek
izahatya? Çerçeve yasa çıkarken Meclis'te, hükümetin kafasına silah
mı dayadık? Bunların tümü görüşülmüş, konuşulmuş çözümün gereği
şekilde yaşama geçirilmiş doğru adımlardır. Yeni bir anayasa
yapacağız, demokratik hükümler getireceğiz. Siyasetin görevi bu. Bu
süreci yaparken AK Parti ile hiç bir konu için ne pazarlık ettik ne
de insan hakları, hukuku, demokrasiyi pazarlık konusu ederiz.
Hırçınlıkları, agresif davranışları, zararlı duruşları bundan
kaynaklanıyor.' biçiminde konuştu.
'BİZ MALIMIZI TANIYORUZ'
Açıklamalar sonrası Cumhurbaşkanına bir güvensizlik oluşup
oluşmadığına ait bir soruya ise Kaplan, 'Bizde şaşkınlık bir
vaziyet görüyor musun? Biz malımızı tanıyoruz. AKP'yi tanıyoruz,
Cumhurbaşkanını da tanıyoruz, Akdoğan'ı da tanıyoruz kusura
bakmasınlar. Gözlerini, ağızlarını açtıkları süre ne düşündüklerini
biliyoruz. Seçim hesabı, küçük hesaplar, bu çırpınışlar onlara öyle
bir kaybettirecek ki halk, bu kadar kocaman bir davada samimiyetsiz
davrananlara cevabını 7 Haziran'da verecek.' karşılığını verdi.
HDP'nin baraj altında kalmasına yönelik bir provakasyon bekleyip
beklemediğine yönelik bir soruya da Kaplan, seçim dönemlerinde süre
vakit olabileceğine dikkat çekti. Halkın sağduyulu olduğunu
belirten Kaplan, şöyle devam etti: 'Halkımız bu provakasyonlara
gelmeyecek kadar herşeyin farkındadır. Bizler de kitlemizi,
tabanımızı, partimizi buna kıyasla hazırlıyoruz. Seçim çağında de
bunlara dikkat edeceğiz. Provakasyon yapmak isteyenlerin ellerinde
provakasyonlar patlar, kaybeden olurlar. Şantaj kasetlerini,
sandığa müdahaleleri gördük, elektriklerin sönmesini kedileri
gördük. Bunların tümü birer provakasyon değil mi? İlla provakasyon
bir yerde bombanın patlayıp 3-5 masum bireyin ölmesi değil ki;
bunların tümü provakasyon ve bunu da yapabilirler.' dedi.
'CUMHURBAŞKANI BELKİ HAYATINDA ROMAN
OKUMAMIŞTIR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'yeni roman mı yazacaklar' yönündeki
izahatlarına da reaksiyon işaret eden Kaplan, 'Cumhurbaşkanı
edebiyatçılarımızı aşağılamaktan vazgeçsin. Hayatında belki roman
okumamıştır cumhurbaşkanı. Son 12 senede Şayet 12 adet roman
okumuşsa ben de Hasip Kaplan değilim.' değerlendirmesinde
bulundu.
Kaynak: HABERLER.COM
Yorumlar