Ereğlili iş adamlarına kümelenme anlatıldı
Zonguldak’ın Ereğli ilçesi Ereğli Sanayici ve İş Adamları Derneği (ERİD), ‘Gelecekte var olma, kümelenme’ konulu konferans düzenledi.
Zonguldak’ın Ereğli ilçesi Ereğli Sanayici ve İş Adamları
Derneği (ERİD), ‘Gelecekte var olma, kümelenme’ konulu konferans
düzenledi.
Kümelenme alanında uzmanlaşmış Çankaya Üniversitesi Rektörü Prof.
Dr. Ziya Burhanettin Güvenç’in konuşmacı olarak davet edildiği
konferansa Ereğli Sanayici İş Adamları Derneği Başkanı Murat Çapar,
dernek üyeleri ve davetliler katıldı. Kokteylin ardından
konferansın açılış konuşmasını yapan Ereğli Sanayici ve İş Adamları
Derneği Başkanı Murat Çapar, “Yeni üretim tekniklerini takip etmek,
ihtiyaçları analiz etmek, dünya pazarının nabzını tutmak
zorundayız.” dedi.
Çapar, şunları söyledi: “Belli standartları yakalamak zorundayız.
Yeni üretim tekniklerini takip etmek, ihtiyaçları analiz etmek,
dünya pazarının nabzını tutmak zorundayız. Bunların hepsinin
üstesinden belki çok güçlü bir sermaye yapısı ve çok fazla insan
kaynağı ile gelebilmek mümkün olabilir fakat takdir edersiniz ki
işletmelerimizin neredeyse yüzde doksan dokuzunun böyle bir gücü
yok. İşte bu noktada birlikten güç doğar kavramının ticari
üsluptaki karşılığı olan kümelenme kavramı devreye giriyor.
Kümelenme işletmelerin mevcut ticari çarkta kaybolup gitmemesini
sağlayan, başka bir ifadeyle kaybedenin hiç olmadığı, kümede yer
alanların tümünün kazandığı bir çalışma modeli. Bir araya gelmek ve
birlikte çalışmak, neredeyse her zaman ve her konuda verimli bir
yöntemdir. Bu nedenle hepimiz eğitim ya da iş hayatında bir küme,
grup ya da ekip çalışması içerisinde bulunmuşuzdur. Günümüzde ise
bu tür çalışmaları sadece bizlerin değil, işletmelerin de
kullandığını görüyoruz.”
Çankaya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ziya Burhanettin Güvenç ise
“Böyle zor bir konuyu şiirle nasıl anlatacağız bir bakalım.
‘Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir'. Bu veciz uyarı
kültürümüzün tam kalbinden gelmektedir. Bunun anlamı bir parça
ekmek veya bir tas mercimek midir? Bu devirde artık açlığın ve
tokluğun ölçü birimi bilgidir. Açlık bilgiye sahip olanlar ile
olmayanlar arasındaki dengesizliktir. Bu nedenle üniversitelere
ağır sosyal sorumluluklar yüklenmiştir. Üniversiteler ya bu ağır
sorumluluğun altında ezilecek ya da bölgesel kalkınma için aktif
rolünü üstlenecek. Bunu izah edemeyen üniversiteler peygamberimizin
sevgisini kaybedecektir. Bu model Peygamberimiz (SAV)'in ortaya
koyduğu kümelenme modelidir. Bunun sahibi o. Peygamber Efendimiz ne
diyor? İlim Çin’de de olsa gidip alın öğrenin diyor. 1400 sene
önceki Çin’i düşünün, Arabistan’ı düşünün. Ne uçak var, ne oraya
kadar gidecek yeri var, ne otomobil var, ne tren var. Hiçbir şey
yok. Yayan gidecek. Ya da deveyi alıp gidecek. Ve on yılda zor
gidecek. Ve oraya varana kadar dağları aşacak. Gölleri aşacak,
ormanı aşacak. Belki hiç varamayacak. Kaç mevsim geçecek. Yani
buradaki Çin nedir biliyor musunuz? İlim öğrenmek için ne kadar çok
fedakârlık gerekiyorsa gereksin bunu yap diyor. 24 saat uyuma, gece
gündüz çalış, her türlü sıkıntıya katlan, ilmini artır diyor. Bakın
bunu kim diyor. Bu kültürü kuran insan diyor.” şeklinde konuştu.
CİHAN
Yorumlar