Dünyanın yükü kadınların omuzlarında
Uludağ Üniversitesi Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (UKAM), 157 yıl önce New York’ta çalışan işçi kadınların insanca yaşam mücadelesi sırasında canlarından olan emekçi kadınları bir panelle anarak günümüz kadınlarına çeşitli mesajlar verd.
Uludağ Üniversitesi Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma
Merkezi (UKAM), 157 yıl önce New York’ta çalışan işçi kadınların
insanca yaşam mücadelesi sırasında canlarından olan emekçi
kadınları bir panelle anarak günümüz kadınlarına çeşitli mesajlar
verdi.
UKAM Müdürü Prof. Dr. Serpil Aytaç, panelden önce bir konuşma
yaparak günün anlam ve önemini vurguladı. Birleşmiş Milletler’in
rakamlarına göre, dünyanın yükünün kadınların omuzlarında olduğuna
dikkat çeken Prof. Dr. Aytaç, “Dünyada yapılan işlerin yüzde 66’sı
kadınlar tarafından görülüyor. Yani dünyanın yükü kadınların
omzunda” dedi. Bu yüke rağmen kadınların dünyadaki toplam gelirden
aldıkları payın sadece yüzde 10 olduğuna dikkat çeken Prof. Dr.
Aytaç, “Daha da içler acısı olan, kadınların dünyadaki mal varlığı
oranı sadece yüzde 1’dir” diye konuştu.
Türk kadınlarının birçok hakkını, Atatürk sayesinde, bugün birçok
gelişmiş ülke kadınından önce elde ettiğine işaret eden Prof. Dr.
Serpil Aytaç, “Ne yazık ki, dünyada her yıl hazırlanan kadın-erkek
eşitliği raporlarında Türkiye, 135 ülke arasında 122’inci sırayla
çok gerilerdedir. Birçok hakkını çok önceden almış olan Türk
kadınının yeri bu olmamalıdır” dedi.
Kadın haklarının insan haklarından ayrı değerlendirilemeyeceğini
belirten Prof. Dr. Aytaç, insan haklarının temel ilkesi olan
eşitliğin, fırsat eşitliği ile desteklenmediği sürece kadınla erkek
arasındaki fiili eşitliğin uygulanmasının mümkün olamayacağını
söyledi.
UÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. A. Saim Kılavuz, Üniversite olarak
kadın çalışmaları yapacak UKAM adlı merkezi kurmakta geç
kaldıklarını, ancak çok çalışarak aradaki açığın kapatılacağına
inandığını dile getirdi.
Pembe Pusula Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Neslihan Çelik
Alkoçlar’ın yönettiği “Yaşamın içinde kadın olmak” konulu panelde
de konuşmacılar, kadın ve şiddet konularına odaklandı.
BM Kadın Dostu Kentler İl Koordinatörü Burcu Üzümcüler, kadın
sorunlarına dünya odaklı bakmak gerektiğinin altını çizerek,
kadının yoksulluğunu ve yoksunluklarını çarpıcı rakamlarla ortaya
koydu. Dünyadaki yoksul insanların yüzde 70’inin kadın olduğunu
belirten Üzümcüler, kadınların yüzde 18’inin okur yazar olmadığını,
kadınların yönetimlerde söz sahibi olamadığını ifade etti. Burcu
Üzümcüler, 8 Mart’ların kadınların sorunlarının konuşulduğu bir gün
değil, kutlanacak bir gün olmasını dileyerek konuşmasını
sonlandırdı.
Bursa Büyükşehir Belediyesi Eşitlik Birimi temsilcisi Dr. Pelin
Feymi de, kadınların asıl sorununun cinsiyete dayalı iş bölümünden
kaynaklandığını belirterek, şöyle konuştu: “Yetiştirilme
tarzımızdan dolayı birtakım atıflar yapılıyor. Erkek güçlüdür,
zekidir, girişimcidir vs… Kadın içinse pasiftir, naiftir,
duygusaldır vs… Daha sonra bu atıflar toplumsal rollere de
yansıyor. Kamusal alanda eğitimde ve iş bulmada da sorunlar yaşıyor
bu yüzden. Biz, Büyükşehir Belediyesi Eşitlik Birimi olarak kadının
cinsiyetinden kaynaklanan eşitsizliğini gidermek için çalışmalar
yapıyoruz. Kadın dostu kent olmak için, bu kentte yaşayanları
katkıda bulunmaya çağırıyorum. Lütfen, kadın olduğunuz için sizin
hayatınızı zorlaştıran ne varsa önerilerinizle birlikte bize
başvurun, çözüm bulalım”
Panelde, Toplum Destekli Polislik Uygulamaları kapsamında iki
mahallede görevli polisler Ertan Acar ve Bengü Soyuçiçek Düz de,
şiddete uğrayan kadınlara, öncesinde ve sonrasında verdikleri
hizmetleri anlattı. Ertan Acar, mahalle polisliği sisteminin bir
çeşit güvenlik danışmanlığı olduğuna dikkat çekerek, “2006 yılında
Bursa dahil 10 ilde pilot olarak başlayan bu uygulama, bugün artık
81 ilde ve 30 binin üzerinde nüfusu olan tüm ilçelerinde var.
Kadınlara seminerler verip görevlerimizi tanıtıp haklarını
anlatıyoruz. Yakında aynı tanıtımları erkekler için de yapmayı
düşünüyoruz” dedi.
Bursa Barosu’ndan Avukat Nevin Canbaz ise kadınların hukuki hakları
bulunduğunu, Baro olarak her türlü desteği vermeye devam
edeceklerini hatırlattı ve “Asıl önemli olan kadının şiddetin
içinden çıkarıldığı zaman ne yapacağıdır. Asıl yapılması gereken,
kadının toplum içindeki yerini gücendirmek, onu eğitmektir, toplumu
geliştirmektir” dedi.
Bursa Kadın Girişimciler Kurulu İcra Komitesi Başkanı Emine Örnek
de, öğretmenlikten Emine Örnek Okullarını kurmaya uzanan süreci
anlatarak, kadınların isterlerse her şeyi başarabileceklerini kendi
hayatıyla örnekledi.
Uludağ Üniversitesi Kadın Uygulamaları ve Araştırma Merkezi’nin
kadınlar günü etkinliğine, Emine Örnek Okullarının öğrencileri de
yaptıkları resimlerle katıldı. Mete Cengiz Kültür Merkezinde açılan
sergide yer alan çalışmalar kimi anneleri gülümsetti kimilerini ise
derin düşüncelere yöneltti. CİHAN
Yorumlar