DSP'li Gündoğdu: Fezlekeler Meclis'te okutulmayarak milli irade gasp edildi

Demokratik Sol Parti (DSP) Antalya Büyükşehir Belediye başkan adayı Mücahit Gündoğdu, iktidarın, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrası bakan çocuklarının ayakkabı kutularında çıkan paralara ortak bulamadığı için toplumun her kesimini tehdit et.

Google Haberlere Abone ol
DSP'li Gündoğdu: Fezlekeler Meclis'te okutulmayarak milli irade gasp edildi

Demokratik Sol Parti (DSP) Antalya Büyükşehir Belediye başkan adayı Mücahit Gündoğdu, iktidarın, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrası bakan çocuklarının ayakkabı kutularında çıkan paralara ortak bulamadığı için toplumun her kesimini tehdit ettiğini savundu.

Mücahit Gündoğdu, yaptığı açıklamada, AK Parti Genel Başkanı ve Başkakan Erdoğan'ın seçim meydanlarındaki itici, karalayıcı, ötekileştirici ve kutuplaştırcı üslubunu yanlış bulduğunu söyledi. 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonu sonrası iktidarın yürütme eliyle yargıyı kuşattığını ileri süren Gündoğdu, "Halkımız üç ay önce ortaya saçılan paraları, ayakkabı kutularını, para kasaların, para sayma makinelerini ve daha tahmin edemediğimiz miktar ve boyutta bir yolsuzluk olduğunu gördü. Olay sonrası hükümet, bir panik halinde hareket ederek tüm bu ortaya saçılan yolsuzluk ve para görüntülerini gizlemeye çalıştı. AKP hükümeti 12 yıllık iktidar sürecinde yapılan diğer bir yolsuzluk dosyası Türkiye gündemine 25 Aralık'ta düştü. Esas 25 Aralık soruşturmasında Başbakan büyük bir panik ve korkuya kapılarak derhal bu soruşturmanın devam etmesini fiilen engellediği gibi ani polis ve savcı atamalarıyla ikinci yolsuzluk dosyasını da sonuçsuz bırakacak şekilde işlemler yaptı. Bu fiili işlemler neticesinde 17 Aralık ve 25 Aralık birlikte değerlendirildiğinde 1982 Anayasası resmen rafa kaldırılmış olup, darbe anayasaya yapıldı. İktidar, ardından da emniyette polisler ülkenin dört bir yanına sürülmeye başlandı. HSYK ve adli yargı bir takım antidemokratik yasalarla eli kolu bağlanarak çalıştırılmaz bir hale getirildi." diye konuştu.
Gündoğdu, yolsuzluk dosyalarının soruşturmayı yürüten savcı ve polislerin elinden alınmasıyla soruşturmanın akıbetinin tamamen Başbakan Erdoğan'ın inisiyatifine terk edildiğini kaydetti.

"FEZLEKELERİN TBMM'DE OKUNMAMASIYLA MİLLİ İRADEYE İPOTEK KONULDU"

Fezlekelerin geç gönderilmesi, iade edilmesi ve daha sonra Meclis'e gelen fezlekelerin okunmamasının milli iradeyi susturma anlamına geldiğini belirten Gündoğdu, Meclis Başkanı Cemil Çiçek olmak üzere tüm yasama organının susturulmasının üzüntü verici olduğunu dile getirdi. Halkın ve vekillerinin okuması ve öğrenmesi ve bilgilenmesi gibi en demokratik hakların kullanılamaz hale geldiğini savunan Gündoğdu, "Alo Fatih ve diğer alolarla, gazete ve vesair medyaya kesilen cezalarla en temel özgürlüklerimizden olan haber alma ve basın özgürlüğüne darbe indirilmiş, gazeteciler ve televizyoncular rahat çalışamaz hale gelmiştir. Basın susturulmaz. Sosyal medya susturulmaz. Twitter susturulamaz." dedi.

Başbakan Erdoğan'ın, seçim meydanlarında sürekli Hizmet Hareketi ve Muhterem Fethullah Hocaefendi'ye karşı insaf dışı karalayıcı ve yalan sözlerini kınadıklarını belirten Gündoğdu, 9 ay önce Türkçe Olimpiyatları'nda dünyanın dört bir yanındaki öğretmen ve öğrencileri alkışlayanaların bugün 'in, ur, virüs, haşhaşi, sülük, paralel devlet ve örgüt' demesinin iki yüzlü siyaset yapmaya örnek olduğunu ifade etti. Hocaefendi'nin, dünyanın saygı duyduğu örnek bir din adamı olduğunu belirten Gündoğdu, ona ve Hizmet Hareketi'ne yapılan her türlü hakareti kınadıklarını sözlerine ekledi. CİHAN

Yorumlar