Doğal afet ve iş kazalarında yardım fonu uygulamasını 1983'te başlattılar

Türkiye’de yaşanan depremler ve son yıllarda büyük ölümlü maden kazaları sonrasında bağış ve yardımların toplanmasında ve dağıtımında karşılaşılan olumsuzluklar, bağış ve yardımların belli bir kural ve usule göre toplanmasını...

Google Haberlere Abone ol
Doğal afet ve iş kazalarında yardım fonu uygulamasını 1983'te başlattılar

Türkiye’de yaşanan depremler ve son yıllarda büyük ölümlü maden kazaları sonrasında bağış ve yardımların toplanmasında ve dağıtımında karşılaşılan olumsuzluklar, bağış ve yardımların belli bir kural ve usule göre toplanmasını zorunlu kılıyor. Bu acı olayları Zonguldak – Kastamonu hattını kapsayan Maden Havzası’nda yaşamış olan Amelebirliği’nin, 'iş kazaları yardım fonu' adı altında bir fon oluşturduğu ortaya çıktı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın onayı ile yönetmeliğe dönüştürülen fonun hikâyesi ise 7 Mart 1983 tarihinde Armutçuk ocağında meydana gelen 103 ölümlü iş kazasına dayanıyor.

Bu fona göre, afet veya ölümlü iş kazalarında farklı kanallardan toplanan yardımlar ve bağışlar ailelere bir anda dağıtılmak yerine, Amelebirliği bünyesinde oluşturulan özel fona devrediliyor. Fon’da biriken para, iş kazasında ölen işçinin ailesine ve iş kazası sonrası malûlen emekli edilmiş kişilere 10 yıl süreyle maaş olarak ödeniyor. Çocukları için de eğitim hayatı boyunca karşılıksız burs hizmeti veriliyor.

KURUMSALLAŞMA OLMAYINCA ŞAİBE ÇIKIYOR

Deprem, sel ve heyelan gibi doğal afetler ve en son 301 işçinin öldüğü Soma faciasının ardından yurt içi ve yurt dışından gelen büyük meblağdaki bağışların toplanması, mağdur ailelere kurumsal bir şekilde dağıtılması problemini beraberinde getiriyor.

Geçmiş yıllarda olduğu gibi farklı hesaplarda biriken yardımlar, kurumların insiyatifiyle başka yerlere aktarılabiliyor. Bu da şaibelere yol açıyor. Ancak Amelebirliği'nin 1983 yılında uygulamaya koyduğu "İş Kazaları Yardım Fonu", bu konularda yol gösterici nitelikte. Bu uygulamanın önemi, kurumsallaşmanın yanında; yardımların belli bir kanalda toplanması ve fonda toplanan bu yardımların hiçbir şaibeye bulaştırılmadan ve kriz fırsatçılarına imkân verilmeden doğrudan mağdur kişilere ulaştırılmasında yatıyor.

Maden Mühendisi kökenli Araştırmacı - Yazar Ekrem Murat Zaman, "Bunu önlemenin yegane yolu, toplanan yardımların ders alacak ve mağduriyeti giderecek şekilde dağıtılmasının sağlanmasıdır. Sosyal devletin gereği de budur. 1983 yılında iş kazası yardım fonu çok orijinal bir uygulamadır. Bu tür iş kazaları veya doğal afetlerden sonra toplanan yardımlarla ilgili karışıklığı gidermek için yol haritası niteliğindedir.” dedi.

İŞTE YOL GÖSTERİCİ FON UYGULAMASI

TTK Armutçuk Müessesesi işyerinde 7 Mart 1983 tarihinde meydana gelen ve 103 madencinin ölümü ile sonuçlanan grizu patlaması sonrasında Zonguldak Valiliği bir yardım kampanyası başlatmıştı.

Bu bağış kampanyası devam ederken 11 Nisan 1983 tarihinde de Kozlu’da 10 işçi grizu patlamasında ölmüştü. Bağış kampanyasına yurt içinden ve yurt dışından yapılan bağışlar, Zonguldak Valiliği’nin açtığı hesapta toplanmıştı. Ayrıca vilayete gelen bağışların dışında Genel İşçileri Sendikası(GMİS) tüm üye işçilerden birer yevmiye bağış amaçlı kesinti yapmıştı. AB’nin girişimleri ile gelen bağışların ve toplanan yardımların dağıtımı için Zonguldak Valisi Galip Demirel başkanlığındaki Amelebirliği Başkanı Kemal Yıldırım, sendika, TTK Genel Müdürlüğü, SSK Zonguldak Bölge Müdürlüğü olmak üzere 5 ayrı ilgili kurumun temsiliyle bir ‘Fon Kurulu’ oluşturuldu.

6 Nisan 1983 günü alınan kararda, Amelebirliği Sandık Yardım Yönetmeliğine ‘İş Kazaları Yardım Fonu’ ilave edildi. Buna göre; EKİ Kurumu işyerlerinde meydana gelecek iş kazalarında ölenlerin hak sahiplerine ve malul kalanlara 10 yıl süre ile aylık bağlanması, belli orana kadar malul olanlara toptan ödeme yapılması, ölenlerin veya malul kalanların ilk, orta, lise ve yüksek öğrenimde okuyan çocuklarına öğrenim yardımının uzun vadeli ve güvenceli olarak yapılması karara bağlandı.

AMELE BİRLİĞİ NEDİR?

Cumhuriyet tarihinde ilk kez taşkömürü maden havzasında çalışan işçiler için özel yasayla kurulan sosyal kamu kuruluşudur. Mustafa Kemal’in önerisiyle Cumhuriyet’in ilanından 13 hafta önce 22 Temmuz 1923 tarihinde Bakanlar Kurulu kararıyla ‘Ereğli Kömür Havzası Amelebirliği Biriktirme ve Yardımlaşma Sandığı’ adıyla kuruldu. Amaç yabancıların işlettiği havzadaki ocaklarda süresiz ve acımasızca çalıştırılan işçiler için sosyal haklar getirmekti.

Yasaya göre işçinin yevmiyesi belirlenmiş, çalışma saatleri düzenlenmiş, ocak ağzında helvası, yoğurdu ve katığı temin edilmiş. Amelebirliği Başkanı Hasan Yılmaz, “Madencilerden oluşan üyelerimize çok çeşitli yardımlarımız var. 1250 maden işçisinin çocuğuna karşılıksız burs veriyoruz. Yıllık öğrenciye verdiğimiz para 2 milyon lira. Ayrıca iş kazası geçirmiş, kazada ölmüş madencilerin çocuklarına da ilkokuldan itibaren eğitim öğretim hayatını bitirene kadar karşılıksız burs veriyoruz. Ölen madencinin ailesine 435 lira cenaze yardımı yapıyoruz. Bunun dışında kredi veriyoruz. Amelebirliği sandığımız, bölge ekonomisine yıllık 50 milyon TL girdi sağlıyor. 25 senenin üzerinde çalışanlar, 27-28 bin lira civarında para alıyorlar. Bizim kuruluşumuz Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı olmakla birlikte idari ve mali özerkliğe sahip tüzel kişiliktir. Gelirimiz maden işçilerinin aylık brüt maaşının yüzde 2’si ve iş veren konumundaki kurumdan kesilen yüzde 1 gelirdir.”

Yılmaz, 1983’teki fon uygulamasının günümüzdeki devlet yapısıyla çok daha iyi noktalara taşınabileceğini kaydetti. CİHAN

Yorumlar