Bekir Bozdağ: Soruşturma komisyonu kurulmadan fezlekeler incelenemez

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Meclis'e gönderilen fezlekelerle ilgili olarak “Adli süreç olduğu için soruşturma komisyonu kurulmadığı sürece o evrakın içeriğinin milletvekillerinin incelenmesi mümkün değildir.

Google Haberlere Abone ol
Bekir Bozdağ: Soruşturma komisyonu kurulmadan fezlekeler incelenemez

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Meclis'e gönderilen fezlekelerle ilgili olarak “Adli süreç olduğu için soruşturma komisyonu kurulmadığı sürece o evrakın içeriğinin milletvekillerinin incelenmesi mümkün değildir. Soruşturma komisyonu kurulduğunda da sadece soruşturma komisyonu üyeleri inceleyebilir.” dedi. Bozdağ ayrıca Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) başkanı olarak Ergenekon davasına bakan hakimlerle ilgili önüne bir dosya gelmediği bilgisini verdi.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, hukuk uyuşmazlıklarında görev yapacak arabuluculara düzenlenen törenle belgelerini verdi. Bozdağ, tören sonrası basın mensuplarının sorularını cevapladı. Bozdağ, “Çarşamba günü fezlekeler Meclis'e geliyor. Ana Muhalefet Partisi fezlekelerin içeriğinin okunmasını talep ediyor. Bu konudaki düşünceleriniz nelerdir?” sorusuna “Bakanların hükümet politikaları ve bakanlık görevleri ile ilgili konuda savcıların iddianame düzenleme yetkisi yok. Esasında orada iddianame yerine geçecek adli süreci işletecek doğrudan çalışmayı yapma yetkisi TBMM’ye aittir. Bizim hukukumuzda zannedersem CMK 157. maddesinde soruşturma gizlidir. Yanı bu konudaki süreç bana göre de adli bir süreçtir, adli süreç olduğu için de TBMM çalışmalar gizlidir. Ancak TBMM herhangi bir bakan hakkında soruşturma komisyonu kurması halinde komisyon üyeleri soruşturmanın gizliliğine riayet etmek kaydıyla bu dosyadaki bütün evrakı inceleyebilirler. Savcı yetkisi ile donatılmış olarak bunu yaparlar ve ceza usulüne uygun olarak bunu yaparlar. Meclis soruşturma komisyonu çalışırken içtüzüğe göre kuruluyor ama çalışma usulü CMK’ya göre yapılıyor. Orada savcıların soruşturma sırasından haiz olduğu yetkiler ne ise ona göre çalışmasını yürütüyor. Yürütülen adli bir çalışmadır. Meclis tarafından savcının yaptığı bir soruşturmanın Meclis'in kurduğu komisyon marifeti ile yapılmasıdır. Bildiğiniz gibi Meclis'te şuanda binin üzerinde milletvekilleri ile ilgili dokunulmazlık dosyası var. Dokunulmazlık dosyaları anayasa komisyonunda duruyor. Onlar bir adalet ve anayasa komisyonu üyelerinden oluşan karma bir alt komisyon kuruyor. Sadece onlar bu dosyaları incelebiliyor. Ben milletvekili olarak gitsem herhangi bir vekille ilgili ‘dokunulmazlık dosyasını inceleyeceğim’ desem bana Meclis izin vermiyor. ‘Sen incelemezsin’ diyor. Neden? Alt komisyon inceleyecek. Alt komisyonda kaç üye varsa inceleyebiliyor. Bir de hakkında dosya olan milletvekili inceleme hakkında sahip. Şuanda Meclis'in uygulamasına baktığımızda da dokunulmazlık dosyasını incelemekle görevli alt komisyon dışında kimse inceleyemezken, Meclis soruşturma kapsamında olacak dosyaları mümkün değil. Kaldı ki bizim hukukumuzda soruşturmanın gizliliğini ihlal de suçtur. Meclis da buna dâhildir. Benim kanaatim adli süreç olduğu için soruşturma komisyonu kurulmadığı sürece o evrakın içeriğinin milletvekillerinin incelenmesi mümkün değildir. Soruşturma komisyonu kurulduğunda da sadece soruşturma komisyonu üyeleri inceleyebilir.” cevabını verdi.

Fethullah Gülen Hocaefendi’nin Zaman Gazetesi’nde yer alan röportajının hatırlatılması üzerine Bozdağ, “Din hizmeti sunan kişilerin siyaset yapmasını ben hiçbir zaman doğru görmedim. Dini konularda faaliyette bulunan kişilerin Türkiye’nin iç politikasına, dış politikasına, ekonomisine dair elbette görüşleri vardır. Onları konuşabilirler. Her görüşe açığız biz. Hangi taraf söylerse söylesin ama dini grupların bir siyasal parti veyahut da bir örgüt edası ile çalışma yapmalarını açıklama yapmalarını işin doğrusu doğru görmüyorum. Bunları yapıyorlarsa o zaman bir parti kurmaları lazım. Kendileri genel başkan olurlar projelerini ortaya koyarlar, ona göre açıklamalarına cevap veririm.” ifadelerini kullandı.

    “ÖNÜME GELMİŞ BİR DOSYA HENÜZ YOK”

    “Ergenekon hâkimleri ile ilgili HSYK’nın aldığı inceleme kararına onay verdiniz mi?” sorusuna ise Bozdağ şu cevabı verdi: “Son çıkan kanunda da 15 gün kararı yazılmamız olanlarla ilgili, gerekçeli kararlarla ilgili 15 günlük bir ilave süre verdik. Bu süre içerisinde yazarlar. Zannedersem çarşamba günü veya perşembe günü bu sürede doluyor. Bu süre içerisinde kararı yazarlar. Şu ana kadar HSYK’nın üçüncü dairesinden bu konu ile ilgili kurul başkanı olarak benim önüme gelmiş bir dosya henüz yok. Basından şikâyetler yapıldığını duydum ama bu şikâyete ilişkin bir karar benim önüme henüz gelmedi. Geldiği zaman ben değerlendireceğim. Çünkü ben bu gerekçeli kararın 8 aydır yazılmamasını bir hak ihlali olarak görüyorum ve burada yargılanan kişilerin mağduriyetine yol açtığına inanıyorum. Mahkemelerin buna hakkı yok. Hâkimlerin hiç hakkı yok. Dosya geldiğinde ne yapacağımı göreceksiniz.”

    “TALİMAT VERDİM”

    Bozdağ ayrıca “Uzun tutukluluk süresinin düşmesi ile ilgili BDP milletvekilleri KCK’lı tutuklularla ilgili çifte standart yapıldığını söylüyor. Bu konu hakkındaki düşünceleriniz neler?” sorusunu ise şöyle cevapladı: “KCK’dan kaç veya başka şeylerden tutuklu olanlardan kimler tahliye oldu, kimler olmadı buna dair elimizde henüz net bir şey yok. Ceza ve Tevfik Evleri Genel Müdürlüğümüze talimat verdim. Şimdi bu tahliyelerle ilgili nerede, kim tahliye oldu bunun bilgisini çıkarıyorlar. Ondan sonra rahat konuşabiliriz. Çünkü her suçtan ilgili tahliyeler olmuş olabilir. Şuan rakamı veremiyorum size.” CİHAN

Yorumlar