Akdeniz Belediyesi Eş Başkanları Kürtçe şarkı yasağını eleştirdi

Akdeniz Belediyesi Eş Başkanı Fazıl Türk ve Yüksel Mutlu, Mersin Büyükşehir Belediyesi yönetiminin ‘bayrak hassasiyetini’ gerekçe göstererek, Büyükşehir’e ait tesis ve salonlarda düzenlenen düğün ve etkinliklerde Kürtçe müzik ve şarkı yasağı getirilmesini eleştirdi.

Türk ve Mutlu, geçen hafta sonu Büyükşehir Belediyesi’ne ait bir tesiste düzenlenen düğünde Kürtçe müzik ve şarkı çalınmasının engellenmesiyle ilgili olarak ortak basın toplantısı düzenledi. Bu tür tartışma ve çatışmaların artık geçmişte kaldığını ifade eden Türk, "İçinde yaşadığımız 21’inci yüzyılda, halen böylesi tartışmaların gündeme gelmesi doğru ve hoş değildir. Gelişmiş ülkelerde bu tür ifadeler, tartışmalar ağır hakaret olarak kabul edilir, bu ülkelerde farklı diller zenginlik kabul edilir. Farklı diller sahiplenilir, yasayla korunur ve geleceğe taşınır. Bizler de ülke olarak bunları artık çoktan aştık. Bunu tüm kesimler bilmelidir." diye konuştu.

Kürtlerin dili Kürtçe'nin Mersin’de de yaşayan bir halkın anadili olduğunu anlatan Türk, "Hiç kimse doğmadan önce annesini, babasını, dilini, ülkesini seçme şansına sahip değildir. Dil, doğuştan kazanılan bir haktır. Herkes kendi anadiliyle, kültürüyle, kimliğiyle övünebilir. Bu herkesin olduğu gibi, Kürtlerin de en doğal hakkıdır. Evet, kimliğimizden gurur duyuyoruz ama tüm dillere, kimlik ve kültürlere de saygılıyız. Elbette herkesten de Kürtlere ve Kürtçe’ye aynı duyarlılığı bekleriz." şeklinde konuştu.

Akdeniz Belediyesi Eş Başkanı Yüksel Mutlu da konuşmasında, Kürtçe müzik yasağına tepki gösterdi, yasağa sahip çıkan Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz’ı eleştiren Mutlu şöyle devam etti: "Halk ve sivil toplum örgütlerinden yükselen tepkiler üzerine yazılı bir açıklama yapan Kocamaz da bu yasağı inkâr etmemiş, tersine, ‘bayrak hassasiyetini’ gerekçe gösterip yasağa sahip çıkmıştır. Mersin kamuoyu bir özür beklerken, Kocamaz ise, yasağa tepki gösteren insanları ve sivil toplum örgütlerini, gaflet, dalalet, ihanet ve akılsızlıkla suçlayacak kadar ileri gidebilmiştir. ‘Kardeşiz. Bin yıldır birlikte yaşıyoruz. Kız alıp kız vermişiz’ dediğiniz kardeşinizin anadilinde söylemek istediği şarkısını yasaklamak nasıl bir kardeşlik anlayışıdır? Yarın bir başkası kalkıp ‘Türkçe şarkı çalmak yasaktır’ dese, siz ne hissedersiniz.?" CİHAN