Beyazay Derneği'nden Suriyeli sığınmacılara bayram ziyareti

- Dernek Başkan Vekili Aylin Çiftçi, "Al Gönlümü" kampanyası kapsamında iki engelli çocuğu bulunan Suriyeli Hamuy ailesini ziyaret etti - Çiftçi: "Bu bayramda biz de Suriyeli komşularımızı ziyaret edelim dedik. Tanımadığımız bu insanlarla aramızda bir mesafe olduğunu düşünüyoruz. Bu bayram, mesafeleri kapatmak ve endişeleri kırma zamanı." -"Belki her gün birbirimizi alışveriş yaparken, yolda yürürken görüyoruz ama onları bilmiyoruz. Hem yakınız hem de çok uzağız Bundan daha vahim durum olamaz"

Google Haberlere Abone ol
Beyazay Derneği'nden Suriyeli sığınmacılara bayram ziyareti

İSTANBUL (AA) - Türkiye Beyazay Derneği Genel Başkan Vekili Aylin Çiftçi, çok sayıda yardıma muhtaç Suriyeli engelli sığınmacının olduğunu belirterek, "Bu bayramda biz de Suriyeli komşularımızı ziyaret edelim dedik. Tanımadığımız bu insanlarla aramızda bir mesafe olduğunu düşünüyoruz. Bu bayram, mesafeleri kapatmak ve endişeleri kırma zamanı." dedi.

Fatih'te, Suriyeli iki engelli çocuğu bulunan Hamuy ailesini evinde ziyaret eden Çiftçi, ailenin durumu hakkında bilgi aldı.

Derneğin Suriyeli Engelliler Komisyonu'nun düzenlediği "Al gönlümü" kampanyası dolayısıyla Türkiye'de bütün illerde Suriyeli ailelere bayram ziyaretlerinde bulunduklarını anlatan Çiftçi, "Bu bayramda Bayazay Derneği olarak Suriyeli komşularımızı ziyaret edelim istedik. Bayramların da amacı zaten bu. Tanımadığımız bu insanlarla aramızda mesafe olduğunu düşünüyoruz ve onlarla konuşmaktan çekiniyoruz. 'Merhaba' demeye çekiniyoruz. Bu bayram endişeleri kırma zamanı. Bayram ziyaretlerimizde Suriye'den gelen misafirlerimize de yer verirsek engelleri ve endişeleri çabuk aşmış oluruz." diye konuştu.

Çiftçi, ülkelerindeki iç savaş dolayısıyla sakatlanan Suriyeli vatandaşların çalışamadıkları için daha çok yardıma muhtaç olduklarını söyledi.

Ramazan Bayramı'nın bu ailelerle tanışma vesilesi olması temennisinde bulunan Çiftçi, şunları kaydetti:

"Yürüyemeyen çocuklarımız, göremeyen, işitemeyen misafirlerimiz var. Bu ziyaretlerimizle de kendileriyle tanışmış olmayı arzu ediyoruz. Ziyaretimizi yaparken gerçekten hiçbir şey bilmediğimizi öğrendik. Ne acılar, ızdıraplar ve ne aile hikayeleri var fakat biz bunlardan hiç haberdar değiliz. Bu aile, belki yan komşumuz veya her gün birbirimizi alışveriş yaparken, yolda yürürken görüyoruz ama onları bilmiyoruz. Bundan daha vahim durum olamaz. Onlara hem yakınız hem de çok uzağız. Bu bayram bizi yakınlaştırsın ve böyle güzel komşuluklara vesile olsun."

Engeli bulunan Suriyeli sığınmacıların daha çok gıda ve sağlık ihtiyaçlarına gereksinim duyduğunu belirten Çiftçi, bayram ziyaretlerinin ufak da olsa birçok sorunu çözebileceğine inandığını sözlerine ekledi.

- Çocuklarının fizik tedaviye ihtiyaçları var

Suriyeli anne Selam Hamuy, Lana (9) ve Faruk (5) isminde iki çocuğunun olduğunu ve eşinin ise nalburda çalışarak geçimlerini sağlamaya çalıştığını söyledi.

İki çocuğunun da fiziksel engelli olduğunu ve iyileşme umudunu kaybettiğini anlatan Hamuy, fizik tedavisini karşılayacak maddi durumlarının olmadığını ifade etti.

Hamuy, çocuklarının tedavileri için Türkiye'ye gelmek zorunda kaldığını anlatarak şöyle devam etti:

"Çocuklarımın bedenleri gelişmiyor, acilen fizik tedaviye ihtiyaçları var. Devlet hastaneleri uzak kalıyor, sürekli müşahede altında olmaları gerekiyor. Babaları çalışıyor fakat onun da işi bazen engel oluyor. Maalesef hem sağlık sorunlarından hem de maddi imkansızlıklardan dolayı çocuklarım eğitim alamıyorlar. Tabi Suriye'de kısmen eğitim görmüşlerdi ama şimdi okumayı ve yazmayı unutmaya başladılar."

- Bütün ailesini savaşta kaybeden minik kız

Hamuy ailesiyle aynı evde yaşayan Suriyeli sığınmacılardan Hulud Satka da, Şam'da öğretmenlik yaptığını ve iç savaş dolayısıyla üç yıl önce Türkiye'ye gelmek zorunda kaldığını anlattı.

Dört çocuğunu da savaştan kurtaran ve üniversite okumasını sağlayan Satka, evlatlık aldıkları Doğa'nın bütün ailesini savaşta kaybettiğini belirterek, "Vatanımızdan ayrılmak istemiyorduk ama mecbur kaldık. Önce çocuklarımı Suriye'den çıkardım. Daha sonra bir çocuğun ailesini kaybettiğini haber aldım. Doğa'nın ailesi Şam'a 5 saatlik uzaklıktaydı. Dayanamadım gittim. Bir yaşında kız çocuğuydu. Onu camiye koymuşlardı. Kaldıkları ev bombalardan dolayı yıkılmış ve Doğa'nın bütün ailesi o bombalarda hayatlarını kaybetmişti." ifadesini kullandı.

Satka, Doğa'yı Türkiye'ye getirmek için çok çaba sarf ettiğini ve ailesini kaybetmesini kabullenmesinin çok zaman aldığını söyledi.

Türkiye'de öğretmenlerin Doğa'ya çok yardımcı olduğunu kaydeden Satka, sözlerini şöyle tamamladı:

"Doğa'yı cesetlerin içinden çıkarmışlardı. Elinde ve yüzünde kan vardı. Psikolojisi bozuktu, durmadan ağlıyor ve ailesini istiyordu. Şam'da da durmaktan korkuyordu. Böyle yaşamasını istemiyordum, onu Türkiye'ye getirmeye çalıştım. Burada kurslarda öğretmenleri kendisine çok yardımcı oldu, psikolojisi yeni yeni düzeldi ve konuşmaya başladı. Şimdi 6 yaşında. Allah'a şükürler olsun burada iyileşme sürecine girdi."

Yorumlar