Stephan Weil: Gül, Erdoğan ve Babacan’la görüşeceğiz

Federal Almanya Aşağı Saksonya Başbakanı Stephan Weil, yarın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’la görüşeceklerini söyledi. Temaslarda bulunmak üzere Türkiye’de bulunan Federal...

Google Haberlere Abone ol
Stephan Weil: Gül, Erdoğan ve Babacan’la görüşeceğiz

Federal Almanya Aşağı Saksonya Başbakanı Stephan Weil, yarın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’la görüşeceklerini söyledi.

Temaslarda bulunmak üzere Türkiye’de bulunan Federal Almanya Aşağı Saksonya Başbakanı Stephan Weil, İstanbul Kültür Üniversitesinde, ‘Hukuk Devleti ve Demokrasi’ konulu konferansa katıldı. Hukuk fakültesi öğrencilerine seslenen Weil, “Demokrasi dediğimiz zaman ne anlama geliyor? Bu soruyu tekrar tekrar ele almak gerekiyor. Avrupa’da barışçıl ve demokratik bir ortamda birlikte yaşamak istiyorsak ve Avrupa’nın birleşmesi sürecini başka ülkeleri dahil ederek daha da geliştirmek istiyorsak o zaman ortak bir anlayışa ihtiyacımız var. Avrupa, bana göre aslında bir iç pazardan daha fazladır. Avrupa bir ortak ev, bina gibi düşünebilir.” diye konuştu.

‘MÜZAKERELERİ KIBRIS’IN ENGELLEMESİNİ ANLAYAMIYORUM’

Türkiye'nin AB’ye üyeliğine taraf olan destekleyen birisi olduğunu belirten Weil, “Ama tabi ki koşullar yerine geldiği taktirde. 24. faslın adalet ve diğer konularla ilgili açılmasından yanayım. Burada yine özgürlükler, erkler ayrımı ve hukuk devletiyle ilgili konular da yer alıyor. Almanya’da bir takım endişeler de var. Sayın Cumhurbaşkanı Joachim Gauck’un Türkiye’deki gelişmelerle ilgili ortaya konulan sorular da tartışılır. Türkiye ile ilgilendiğimiz ve AB’ye girişini desteklediğimiz için dostane, saygılı ama açık bir tartışmayı da yürütmemiz gerekiyor. Müzakerenin başlatılması konusunda Kıbrıs’ın bunları engellemesini anlayamıyorum.” İfadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün son dönemde kullandığı ifadeyi hatırlatan Weil, “Şöyle diyor Gül; ‘demokrasi sandıktan ibaret değildir’ Yani ortam itibariyle belli bir iklime ihtiyacımız var. Seçimler arasında da yönetilenlerle yönetenler arasında uygun bir iklim olması gerekiyor.”

Suriyeli mültecilerin kabul edildiği için teşekkür eden Weil, şöyle devam etti: “Türk hükümetine ve Türk halkına özellikle yüz binlerce Suriyeli sığınmacının kabul edilmesinden dolayı teşekkür etmek istiyorum. Aslında biz Almanya olarak ne yazık ki çok daha az mülteci almamız konusunda bile zorlanabiliyoruz. Aslında bu Türkiye’nin ne kadar büyük katkı sağladığını gösteriyor.”

‘ELEŞTİREL MEDYALAR ÇOK DEĞERLİDİR’

Medyanın demokrasi üzerinde etkilerinden bahseden Weil, “Medyanın son yıllarda önemi çok daha büyük boyuta ulaşmıştır. Eleştiren medyalar çok değerlidir. Hükümetin yaptıklarını, icraatlarını değerlendirip takip ediyor. Bu konuda eleştiride bulunuyor. Gazetecilerin bundan dolayı herhangi bir müeyyide ile karşılaşmamaları güvencesi de olması gerekiyor. Muhalif görüşlerin ortaya konulabilmesi gerekiyor. Almanya’da bunla ilgili sadece klasik medya değil internet medyası da artık olmazsa olmazdır. Burada çok hassas bir şekilde erklerin ayrımı sadece yazılı değil günlük yaşamda uygulanması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

Başbakan Weil’e Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck’un Türkiye ziyaretindeki eleştirilerine verilen tepki ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la görüşüp görüşmeyecekleri soruldu. Weil, “Yarın Sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’la görüşeceğim. Benim için gurur kaynağıdır. Federal Cumhurbaşkanı Türkiye’yi ziyaret ettiğinde birçok soru sorulmuştu. Bu sorular zaten Almanya’da da soruluyor. O soruları soranlar da bazen Türk kökenli oluyor. Kolaylıkla anlaşılıyor ki biz Türkiye’deki gelişmeleri ilgi ile izliyoruz. Türk siyaseti Alman politikasından biraz daha karmaşık.” dedi.

Konferans sonunda Başbakan Weil’e plaket verildi.

Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck, Orta Doğu Teknik Üniversitesi(ODTÜ) ziyaretinde Türkiye gündemine ilişkin değerlendirmede bulunmuş, şu sözlerle eleştiri yapmıştı: “Bugün burada kendime, 'Hükümet hoşuna gitmeyen çok sayıda savcı ve polisi yerinden alır ve şahısların kim olduklarına bakmaksızın çarpık gelişmeleri aydınlatmalarına bu şekilde engel olur ya da kararları kendi lehine etkilemeye veya hoşnut olmayacağı kararlardan kaçınmaya çalışırsa, yargı bağımsızlığı halen güvence altında olur mu?' diye soruyorum.”

CİHAN

Yorumlar