Türkiye, Hollanda'ya karşı ne yapabilir?

Avrupa Birliği'nde Almanya ve İngiltere'den sonra Türkiye'nin en çok ilişki içinde olduğu ülke Hollanda olarak biliniyor. Türkiye'nin Hollanda ile 6 milyar dolarlık bir ticaret hacmi bulunuyor. Zaten kırılgan bir ekonomik dönemden geçen Türkiye'nin ekonomik olarak Hollanda'ya yaptırım uygulaması şimdilik gündemde değil. Türkiye'nin şimdilik Hollanda'ya yönelik alabileceği en somut tedbir askeri ve diplomatik ilişkilerle ilgili olur.

Google Haberlere Abone ol
Türkiye, Hollanda'ya karşı ne yapabilir?

Sonhaberler | Haber Merkezi 

Anayasa değişiklik referandumunda 'Hayır' cephesinde yer aldığını açıkça belli eden Hollanda'nın neden olduğu diplomatik kriz devam ediyor. Muhalefet partileri CHP ve MHP'nin hükümetten beklentisi Hollanda'ya mutlak bir yaptırım uygulanması. Her iki partinin lideri de Hollanda ile ilişkilerin kesilmesinden ya da farklı bir yaptırım uygulamaktan yana tavır takınırken akla Türkiye'nin bu ülkeye karşı neler yapabileceğiyle ilgili sorular geldi.

Türkiye diplomatik adımların ilkini de olay gecesinde attı. Hollanda’nın Ankara Büyükelçisi’ne, “Bir süre Türkiye’ye gelmemesi” çağrısı yapılırken elçilik ve başkonsolosluk giriş çıkışları da tamamen kapatıldı. Diplomatik olarak verilen bu tepkinin süreceği öğrenildi. Türkiye’nin Hollanda’daki seçimlerin ardından normalleşmenin hızlanmasını beklediği ifade edildi.

Türkiye’nin özellikle Hollanda ile ciddi bir istihbarat işbirliği olduğu belirtildi. Milliyet'ten Kıvanç El'in haberine göre istihbarat alanında Türkiye tarafının kısıtlamaya gidebileceğine dikkat çekildi. Kaynaklar, Hollanda’nın Adana’da Patriot Bataryası bulunduğuna dikkat çekerken 2013 yılı ekim ayında Başbakan Mark Rutte’nin de buraya bir ziyaret gerçekleştirdiğini, askeri ziyaretlerin de sürdüğüne dikkat çekti. Bu ziyaretlerin bir süre askıya alınması bekleniyor. Ayrıca tüm askeri ve VİP uçaklara Türk hava sahasının kapatılması yaptırımının da uygulanabileceği kaynaklar tarafından ifade edildi. Türkiye ile Hollanda arasında sıkı bir ticari işbirliği de bulunuyor. Türkiye’de faaliyet halinde olan 2 bin 564 adet Hollandalı firma bulunuyor.

EKONOMİK YAPTIRIM SÖZ KONUSU DEĞİL

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Denizli’deki bir otelde gazetecilerle bir araya geldi. Bakan Zeybekci, gazetecilerin, “yaşanan diplomatik skandalın ardından bu ülkeye ekonomik yaptırım uygulanmasının söz konusu olup olmadığına” dair soru üzerine, şunları kaydetti: “Şu anda o noktada değiliz, öyle bir şey söz konusu değil” dedi.

İKİ NOTA BİRDEN VERİLDİ

Öte yandan Ankara, bugün Hollanda'ya iki nota birden verdi. Hollanda Maslahatgüzarı 3. kez bakanlığa çağrıldı. Türkiye, verdiği notada, Hollanda'dan taleplerini açıkladı. İlk nota Bakan Fatma Betül Sayan Kaya ve beraberindeki heyetin Hollanda'da maruz kaldığı duruma ilişkin. Bu durumun uluslararası teamüllere aykırı olduğu bildirilirken, Viyana Sözleşmesi'nin ihlal edildiği belirtildi. Türkiye'nin Hollanda'ya verdiği notada, Türk bakanlara yönelik diplomatik nezaket ve uluslararası teamüle uymayan söz konusu muamelelerin, güçlü bir şekilde kınandığı ve bu uygulamalar konusunda Hollanda makamlarından resmi bir yazılı özür beklendiği bildirildi.

İkinci nota ise Hollanda polisinin konsolosluk önünde Türklere yönelik sert müdahalesine yönelik. Notada, barışçıl göstericilere yapılan polis müdahalesinin orantısız olduğu belirtildi. Notada ayrıca, tazminat hakkının saklı tutulduğu belirtilerek, Türk bakanlar ve vatandaşlarına yönelik söz konusu ihlallerin araştırılması, ihlalleri gerçekleştirenler hakkında adli, idari ve cezai yaptırımlar uygulanması ve sonucunun Dışişleri Bakanlığı'na bildirilmesi talep edildi.

Hollanda ile hafta sonunda yaşanan gelişmeler çerçevesinde Hollanda’nın Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Daan Feddo Huisinga, 11 Mart 2017 tarihinde saat 15.30'da Dışişleri Bakanlığına çağrılarak Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Hollanda’ya yapması öngörülen ziyarete ilişkin uçuş izninin iptal edilmesi, Hollanda’da vatandaşlarla buluşması ve başkonsoloslarla bir araya gelmesinin engellenmesi kınanarak, hali hazırda izinde bulunan Hollanda Büyükelçisinin bir müddet Ankara’ya dönmemesi istenmişti. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Betül Sayan Kaya’nın maruz kaldığı, diplomatik teamüllere uymayan muamelenin protesto edilmesinin yanı sıra Bakan Kaya'ya eşlik eden Lahey Büyükelçiliği Maslahatgüzarı, Deventer ve Rotterdam Başkonsoloslarının maruz bırakıldıkları uygulamaları kınamak amacıyla Bakan Mevlüt Çavuşoğlu’nun talimatı ile Huisinga 12 Mart sabahı saat 05.00’de Bakanlığa yeniden çağrılmıştı.

Bugün saat 10.00’da üçüncü kez bakanlığa çağrılan Maslahatgüzar Huisinga’ya Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay tarafından iki nota verildi. Hollanda'ya verilen notaların tam metni şöyle: 

İLK NOTA

Türk vatandaşlarıyla bir araya gelmek üzere 11 Mart 2017 tarihinde Hollanda’yı ziyaret eden Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız Sayın Fatma Betül Sayan Kaya ile Hollanda’daki diplomatik ve konsüler misyonlarımıza ve mensuplarına yönelik muamelenin 1961 tarihli Diplomatik İlişkiler Hakkında Viyana Sözleşmesi ile 1963 tarihli Konsolosluk İlişkileri Hakkında Viyana Sözleşmesi'nin açık ihlalini teşkil ettiği vurgulanmıştır. Tarih boyunca devlet ricaline gösterilen diplomatik nezaket ve diplomatik/konsüler misyonlar ile mensuplarının dokunulmazlıkları, diplomasinin en temel ilkelerinden biri olagelmiştir. Başta Sayın Bakan olmak üzere söz konusu kişilere gereken saygının gösterilmesi, şahsi özgürlük ve onurlarına yönelik herhangi bir saldırının önlenmesi, kabul eden devletin yükümlülüğüdür. Bu bağlamda diplomatik nezaket ve uluslararası teamüle uymayan söz konusu muameleler güçlü bir şekilde kınanmış ve bu uygulamalar konusunda Hollanda makamlarından resmi bir yazılı özür beklendiğinin altı çizilmiştir.

Notada ayrıca tazminat hakkı saklı tutulmak kaydıyla söz konusu ihlallerin araştırılması, ihlalleri gerçekleştirenler hakkında adli, idari ve cezai yaptırımlar uygulanması ve sonucundan Bakanlığımıza bilgi verilmesi talep edilmiştir. Bu hususların yanı sıra Hollanda'yı ziyaret eden tüm üst düzey zevat ve resmi görevlilerimiz ile Hollanda’da görev yapan tüm diplomatik ve konsüler misyonlarımızın, misyon çalışanlarının, tüm misyon emlakı, taşınır ve taşınmaz malları ile araçlarının ilgili uluslararası sözleşmelerden kaynaklanan hakları, dokunulmazlık, ayrıcalık ve bağışıklıklarına bundan böyle saygı gösterileceğinin yazılı olarak teyit edilmesi istenmiştir."

İKİNCİ NOTA

"Hollanda güvenlik makamlarının geçtiğimiz hafta sonu yaşanan olaylarda barışçıl toplantı hakkını kullanan kişilere orantısız müdahalede bulunduğu, insanlık dışı ve aşağılayıcı yöntemler kullanarak Türk toplumu ile vatandaşlarımızı kötü muameleye maruz tuttuğu belirtilmiştir. Bu uygulamaların temel insan haklarının, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nden kaynaklanan yükümlüklerin ve ilgili sözleşmelerde tanımlanan uluslararası sorumlulukların ağır ihlalini oluşturduğu vurgulanmıştır. Söz konusu müdahale neticesinde zarar gören vatandaşlarımızın durumu hakkında bilgi verilmesi talep edilmiştir. Diğer yandan, yaşanan olaylar sırasında vatandaşlarımızın Rotterdam Başkonsolosluğumuza erişiminin engellenmiş olmasının, ilgili uluslararası anlaşmalara ve diplomatik teamüllere aykırı olduğu vurgulanmıştır. Ayrıca, bahse konu olayları takip etmekte olan basın mensuplarımızın haber alma ve haber yayma hürriyetlerinin yine orantısız güç kullanılarak engellendiğinin altı çizilmiştir. Nihai tahlilde Hollanda makamlarından vatandaşlarımıza kötü muamelede bulunan, barışçıl toplantı hakkı ile basın özgürlüğünü gözardı eden güvenlik yetkililerinin tespit edilerek, cezai yaptırımlara tabi tutulmaları konusunda gerekli hukuki önlemleri alması talep edilmiştir."

Yorumlar