İngiltere'de akaryakıt krizi

2021'in İngiltere'si akaryakıt, gıda ve enerji kriziyle karşı karşıya. Nigel Farage'ın 'gaz'ına gelip 2015'te seçim vaatlerine Brexit referandumunu koyan David Cameron bugün evde sehpayı kemiriyordur herhalde. İngiltere'nin kendi kendine yaptığını dünya toplansa yapamazdı.

2016'da sınırlarımızı koruyacağız diye Brexit yapıp AB'den çıkmaya karar verdiler. 2020'nün sonunda çıkabildiler. Sonrası felaket. Bir de üstüne Covid eklenince Ingiltere'de çalışan birçok AB vatandaşı bu süreçte ülkelerine döndüler. Bu sayının 1 milyonun üzerinde olduğu söyleniyor. Bunlar İngiltere'ye bir daha dönmedi. Bütün sektörlerde çalışan sıkıntısı başgöstermeye başladı. Ancak öyle bir sektör var ki bütün ülkeyi etkiliyor. Taşımacılık ve dağıtım sektörü.

İngiltere'de gıda ve akaryakıt sektörlerinin şoför açığı yüz bini buluyor. Sadece Brexitten dolayı İngiltere'de ayrılan yirmi beş bin Avrupalı ağır vasıta şoförü var. İngiltere'de bugün akaryakıt istasyonlarında yakıt bitti. Yakıt sıkıntısı olacağını duyan herkes soluğu istasyonlarda aldı ve günün sonunda yakıt kalmadı. Şu an kimse ne zaman yakıt geleceğini bilmiyor. Bu birkaç haftadır marketlerde görmeye başladığımız boş raf manzaralarının üstüne tuz biber oldu. Şimdi o raflar iyice boşalacak, çünkü insanlar aynı panikle marketlere de akın edecek. Unlu mamüllerle alakalı bir arz sıkıntısı yaşanacağı son günlerde konuşulanlar arasındaydı. Buna ister istemez diğer kalemler de eklenecek.

Üretilen malları dağıtacak şoför bulunamazken şimdi kamyonlara koyacak yakıt bulunamıyor.

Hükümet şoför açığını kapatmak için sektör temsilcilerinin yaptığı tüm dünyadan şoför ithal etme talebine kulak tıkamış ve açığın İngiltere içinden kapatılmasını istemişti. Geldiğimiz noktada, yüz bin açığa karşın sertifika almayı bekleyen sadece kırk bin şoför adayı var.

Hükümet önümüzdeki kışın çetin geçeceğini kabullenmiş ve bunu dillendirmeye başlamıştı. Konunun uzmanları da bu işçi krizinin 6 aydan önce çözülemeyecek konusunda hemfikir. Yarın ne olacağını, hangi temel malzemeyi bulacağını, hangisini bulamayacağını, arabasına yakıt alıp alamayacağını kestiremeyen milyonların aklında aynı soru var. Hükümet ne yapmayı planlıyor?

Cevabı bilmiyoruz ama pek bir planları yok gibi. Bugğn hükümetten bir sözcü, akaryakıt dağıtımı konusunda ihtiyaç halinde askeri personellerin bu yakıt tankerlerini kullanmada kullanılabileceğini ve tedariki aksamasına engel olunabileceğini söyledi. Eğer askeri lojistik personel şu an bu gece akaryakıt dağıtımı için görevlendirilmemişse yarın sabah bu sıkıntı artarak devam edecek demektir.

Sıkıntı sadece bu alanlarda da değil. Mesela doğalgaz ve elektrik fiyatlarına yüksek zamlar geldi ve gelmeye devam ediyor. Diğer taraftan, ingilterede karbondioksit gazı üreten fabrikalarda beş tanesi iflas etti. Ülkede karbondioksit sıkıntısı başgösterdi. Bu da birçok gıda üreticisini şimdiden vurdu. AB'den tedarik yoluna gidileceğe benziyor. Bu da üretim maliyetlerinde çok ciddi artışlara neden olacak ve birçok gıda malzemesinin fiyatı büyük oranda artacak.

İngiltere'yi çok çetin bir kış bekliyor. Herkes Noel döneminde tedarik sıkıntısı yaşanır mı sorusunu soruyordu. Artık bu soruya gerek kalmadı çünkü tedarik sıkıntısı Noele kalmadan başladı.

İngiltere yakın tarihine baktığımızda, ne zaman bir akaryakıt kuyruğu görüyorsak o zaman hükümet devrilmiş. Bugünkü yakıt kuyrukları, Boris Johnson için tehlike çanlarının çalmaya başladığını gösteriyor. Bu soruna acil çözüm bulamazsa, koltuğunu da koruyamaz.

Buraya nereden gelmiştik? Evet, Nigel Farage demişti ki sınırlarımızın kontrolünü tekrardan elimize alacağız, AB'yi topraklarımızdan def edeceğiz. Sahi şimdi nerede kendisi?