Erdoğan: (Fezlekeler) Bakan arkadaşlarımızla ilgili sabit olan bir suç mu var?
Başbakan Erdoğan, yolsuzluk ve rüşvette adı geçen dört bakan hakkında Meclis'e gönderilen fezlekeler ve CHP'nin bu konuda girişimleriyle ilgili "Bir suç sabit olmadıktan sonra bunların üzerine bu şekilde giderek oradan siyasi rant elde etme siyasetçiye y.
Başbakan Erdoğan, yolsuzluk ve rüşvette adı geçen dört bakan
hakkında Meclis'e gönderilen fezlekeler ve CHP'nin bu konuda
girişimleriyle ilgili "Bir suç sabit olmadıktan sonra bunların
üzerine bu şekilde giderek oradan siyasi rant elde etme siyasetçiye
yakışmıyor. Şimdi bakan arkadaşlarımızla ilgili sabit olan bir suç
mu var da ekranlara sürekli getiriyorsun. Montaj, dublaj artık moda
oldu." diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, 24 TV’nin canlı yayınında Mustafa Karaalioğlu’nun
sorularını yanıtladı. Bir soru üzerine 'yasadışı dinlemeler'
hakkında konuşan Erdoğan, bu konuda titizlikle çalıştıklarını
söyledi. Erdoğan, “Şimdi açıklamaya kalkarsak çözemeyiz. Bunu
yapacaksak tam kazımamız lazım, hukuk içinde yerli yerine
oturtmamız lazım.” şeklinde konuştu. Bu dinlemelerin casusluk
olduğunu, gizli devlet bilgilerinin de dinlendiğini ifade eden
Başbakan, konunun çok ehemmiyet taşıdığının altını çizdi.
"YASAMA ORGANINI TANIMAYAN HESABINI VERİR"
13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kaldırılmasına rağmen bir karar
verdiğini ve bunun Meclis’i tanımamak demek olduğunu belirten
Başbakan, “HSYK ne yaptı? Şimdi devreye girdi. Bundan önce de
benzer şeylerin olması gerekiyordu ama olmadı. Bu tür mekanizmalar
devreye girmezse, bu tür yerlerde olanlar teftiş makamın yarın
hesaba çekeceğini düşünmezse, nasıl olsa orası da bendendir
mantığıyla hareket ederse siz bu ülkede adaleti temin edemezsiniz.
Ama şimdi devran değişiyor. Adam kalkıp da ben yasama organını
tanımıyorum diyorsa bunun bir defa bedelini ödemesi gerekiyor. Sen
kimsin de yasama organını tanımıyorsun. Haddini bileceksiniz. Seni
bu yasama organı kaldırmış. Cumhurbaşkanı onamış artık. ÖYM diye
bir şey yok. Size verilecek yeni görevler var bunları bekle.”
ifadelerini kullandı.
FEZLEKELER
Erdoğan, Meclis'e gönderilen 4 bakan hakkındaki fezleke ile ilgili
CHP'nin tavrını eleştirdi. Başbakan Erdoğan, "Bunların fezlekeler
üzerindeki bu kadar telaşı sadece seçim meydanlarına yönelik
kendilerine bir malzeme temin etmekten başka bir şey değildir.
Bakınız; olayın bu boyutuna gelince bir şey söyledim; benim
ağzımdan bu güne kadar İzmir Belediye Başkanı ile ilgili bir şey
duydunuz mu? Bakın İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı şuanda yüz
küsur asgari bir ceza ile yargılanmak üzere yargıda. Bu açılmış bir
dava. Ve ana muhalefetin başındaki zat kendi büyükşehir belediye
başkanının bu durumuyla hiç hemhal oluyor mu? Bunu hiç görüyor mu?
Bu sıradan bir olay değil. Aynı olay Edirne’de vardı. Aynı olay
Aydın’da var ama biz bunları konuşmuyoruz. Bir suç sabit olmadıktan
sonra bunların üzerine bu şekilde giderek oradan siyasi rant elde
etme siyasetçiye yakışmıyor. Şimdi bakan arkadaşlarımızla ilgili
sabit olan bir suç mu var da ekranlara sürekli getiriyorsun.
Montaj, dublaj artık moda oldu. Bu teknoloji o kadar ileri gitmiş
ki tamamen sulanmış. Şimdi sen bunu alıyorsun anayasaya aykırı
olmasına rağmen grup salonunda oraya gelenlere dinletiyorsun. Bir
defa usûlü adap, bir de edep yahu denen bir şey var. Sandıktan bir
şey elde edemediklerini gördüler.” şeklinde konuştu.
17 Aralık ve 25 Aralık operasyonlarını Gezi olayları gibi bir
'tetikleyici' olarak değerlendiren Erdoğan, "17 Aralık’ı halkımız
darbe olarak gördüğü gibi biz de darbe olarak görüyoruz. Paralel
yapı olayı, ben bunu zaman zaman paralel yapı olarak da
değerlendirdim. 25 Aralık olayı, bunlar daha netleşmedi, daha
netleşecekler. Devletin kurumlarını ele geçirme, işgal etme,
buradaki art niyetin bir faturası ortaya çıktı. Bunu tabi ilk
zamanlar belki vatandaşa yansıtılmadığı için hissetmiyor
olabilirdi. Vatandaş bu son olaylarla birlikte bunu, özellikle MİT
müsteşarıma yönelik olay, Mayıs, Haziran olayları, hatta Gezi
olaylarının içindeki gelişmeler, onlarla bunu artık bütünleştirmeye
başladı. Bunları bütünleştirmeye başlayınca bu montaj, birçok
görüntüler, çeşitli telefon dinlemeleri... Düşünün şimdi ben
Başbakanım, benim telefonlarımı dinleyemezler, öyle bir yetki yok,
Cumhurbaşkanını dinleyemez. Mahkeme kararıyla bile dinleyemez benim
telefonumu. Benim bakanlarımla yaptığım konuşmalarım, Adalet
Bakanım ile yaptığım konuşma dinleniyor, ondan sonra bunu da servis
ediyorlar. Bunu servis edeni bulup çıkartmak bizim görevimiz değil
mi? Bunu çıkarıyorsun, teşhir ediyorsun bundan rahatsız oluyorlar.
Bunların hepsine biz şuanda ulaştık. Burada bizim sabrımız var,
olacak. Şunda biz bazı şeyleri açıklamaya kalkarsak biz bir defa bu
işi çözemeyiz. Bu işi yapacaksa bunu tam kazımamız lazım, hukuk
içinde yerli yerine oturtmamız lazım. Dikkatli olmaya mecburuz.
Devletin kendi içindeki mekanizmalarının, çarklarının daha sağlıklı
döndüğünü görmemiz lazım. Bunun tam manasıyla sağlıklı döndüğünü
gördüğümüz anda bu işe müdahalenin vakti gelmiş demektir.”
değerlendirmesinde bulundu.
"BİRİNCİ OLMAZSAK GENEL BAŞKANLIKTAN ÇEKİLİRİM"
Daha önce önümüzdeki yerel seçimlerde birinci olamaması halinde
siyaseti bırakacağı vaadinde bulunan Erdoğan, bu sefer de genel
başkanlıktan çekileceği vaadinde bulundu. "Siyaset niye yapılır;
insana hizmet etmek için. Peki siyasetçi niye yapar; birinci olmak
için." diyen Erdoğan, "Ben bu partinin lideriyim. Taban bu görevi
verdi. Şunu diyebilirim; biz bu seçimden birinci parti olarak
çıkacağız. Bunu da söyleyebilirim; eğer birinci parti olarak
çıkmazsak ben genel başkanlık koltuğunda oturmam. Aynı şeyi CHP
genel başkanı söyleyebilir mi? Sen niye geldin oraya? Partini
birinci yapmak için gelmedin mi? MHP sen hep üçüncü parti olarak mı
kalacaksın? Batı’ya baktığımız zaman siyasetçi eğer başarılı
olamıyorsa bırakır gider. Oraları işgal etmez. Onlar bu siyasi
kültürü yakalamaları lazım. Sıkıntı burada. Biz şuanda bu seçimin
birinci partisiyiz. Burada tabi CHP 5 yıl içinde 3 seçim kaybetti."
diye konuştu.
3 DÖNEM KURALI: BUGÜN VARIZ YARIN YOKUZ
Erdoğan, AK Parti’de 3 dönemin kaldırılmasının düşünüldüğü
şeklindeki haberler sorulması üzerine ise "3 dönem konusunda biz
faniyiz. Faniler baki hareketlere sadece hizmetkar olurlar. Bu
olayın aslı budur. Bugün varız yarın yokuz. Biz partiyi kurarken bu
tüzüğü bu şekilde arkadaşlarla hazırladık. Ben arkadaşlarıma o
zamanki teklifim 3 dönem milletvekilliği yapan bir kişi 1 dönem ara
versin. Ondan sonra tekrar devam etme şansı olabilir. Bu neyi
getiriyor? Bu bir defa arkadan taze hücrelerin partilerde yer
almasına neden oluyor. Bizim partimizde dikkat ederseniz birçok
arkadaşımız değişti. Bu seçimde yerel yönetimde kadınların yeri AK
Parti’de çok fazla olacak.” açıklamasında bulundu.
"CUMHURBAŞKANI İLE BİR GERİLİM SÖZ KONUSU OLAMAZ"
Erdoğan’a ayrıca Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile aralarında bir
gerginlik olup olmadığı şeklinde bir soru yöneltildi. Erdoğan,
"Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında bir gerilim potansiyeli
medyada çıktı. Bugüne kadar buna prim vermedim. Bundan sonra da
kolay kolay vermem. O özlem içerisinde olanların yazılarıdır
bunlar. Eşlerimiz arasındaki sıkıntılardan bahsettiler. Böyle bir
şey asla söz konusu olamaz.” ifadelerini kullandı. CİHAN
Yorumlar