Burkay: 'AK Parti kazansın' ya da 'AK Parti gitsin!' psikolojisiyle oy verildi
Hak ve Özgürlükler Partisi (Hak-Par) Genel Başkanı Kemal Burkay, seçmenin 'AK Parti kazansın' ya da tam tersine 'AK Parti gitsin!' psikolojisiyle oy verdiğini söyledi.
Hak ve Özgürlükler Partisi (Hak-Par) Genel Başkanı Kemal Burkay,
seçmenin 'AK Parti kazansın' ya da tam tersine 'AK Parti gitsin!'
psikolojisiyle oy verdiğini söyledi. Burkay, "Kutuplaşma nedeniyle
bize sempati duyan, programımızı beğenen, normal koşullarda bize oy
verebilecek pek çok insan, tercihini kazanma şansı olan partilerden
yana yaptı; yani doğruya değil, güçlüye oy verdi." dedi.
30 Mart 2014 yerel seçimlerini yazılı bir açıklama ile
değerlendiren Burkay, seçimlerin partileri açısından eşitsiz
koşullarda gerçekleştiğini ifade etti. Hazine'den yardım alan bir
parti olmadıklarına dikkat çeken Burkay, bunun başlı başına bir
haksızlık olduğunu vurguladı.
Medya desteğinden de eksik olduklarını anlatan Burkay, son 3 aydan
bu yana daha önce röportaj yapan medya kuruluşlarının tümünün
birden sözleşmiş gibi kapılarını kapattığını aktardı. Bunun çok
açık bir ambargo olduğunu belirten Burkay, "Biz de seçim
otobüsümüzle, kiraladığımız az sayıda seçim aracıyla, seçim
bildirgemiz, el ilanları ve afişlerle sesimizi kitlelere duyurmaya
çalıştık. Bu sınırlı olanaklara rağmen kanımca iyi bir seçim
çalışması yaptık. Bizim açımızdan olumsuzluk bu yarışın son derece
eşitsiz koşullarda cereyan etmesinden ibaret değildi. Seçimin daha
başlarında AK Parti ile ana muhalefet arasında yaşanan gerilim
ülkede zaten var olan kutuplaşmayı akıl almaz biçimde büyüttü. AK
Parti bu gerilimle seçmenin büyükçe bir bölümünü kendi çevresinde
kilitlerken, diğer bölümü de, yere ve duruma göre onun karşısındaki
en güçlü partiye yöneldi. Bu parti pek çok yerde CHP ve MHP, Kürt
illerinin bir bölümünde ise BDP oldu. Seçmen bu psikoloji ile oy
verdi: 'AK Parti kazansın' ya da tam tersine, 'AK Parti gitsin!'
Söz konusu kutuplaşma nedeniyle bize sempati duyan, programımızı
beğenen, normal koşullarda bize oy verebilecek pek çok insan,
tercihini kazanma şansı olan partilerden birinden yana yaptı; yani
doğruya değil, güçlüye oy verdi." diye konuştu.
"BDP BİZİ ENGELLEMEK İÇİN TEHDİT VE SALDIRI YAPTI"
BDP'nin kendilerini engellemek için baskı, tehdit ve saldırının
yanı sıra, etik olmayan diğer birçok yönteme, yalana ve iftiraya
başvurduğunu anlatan Burkay, sandıktan çıkan oyların önemli bir
kesiminin ya tutanaklara yansımadığını, keyfi biçimde iptal
edildiğini veya sandık başındaki görevlilerin siyasal tercihine
uygun olarak başkasının hanesine yazıldığını, ya da daha sonraki
süreçlerde iç edildiğini söyledi.
2014 yerel seçimlerine 55 ilde girdiklerini ve bunların 27'sinin
büyükşehir olduğunu dile getiren Burkay, aldıkları oy miktarının
ise 44 bin 485 olduğunu ifade etti. 2009 seçimlerinde 33 ilden
seçime katıldıklarını hatırlatan Burkay, 2009 seçimlerinde 26 bin
400 oy aldıklarını kaydetti. Bu seçimde oylarının yaklaşık iki
misli arttığını belirten Burkay, "2009 seçimlerinde 33 ilden seçime
katılmıştık. Söz konusu 33 ilin oyları bu seçimde 44 bin 450'dir.
Yani yarı yarıya artmıştır. Yeni katıldığımız 22 ilin oyları da
eklendiğinde artış iki mislidir. 2014 yerel seçimlerindeki
kutuplaşmanın çok büyük olduğu, bundan dört partinin (AK Parti,
CHP, MHP ve BDP) kazançlı çıktığı, onların dışındaki partilerin
toplam olarak büyük oy kaybına uğradıkları düşünülürse, bu artışın
partimiz açısından küçümsenmeyecek bir başarı olduğu açıktır. Buna
rağmen birçok üye ve taraftarımız gibi ben de bu oy oranını
partimiz açısından düşük buluyorum. Öte yandan daha iyi sonuçlar
almak sadece iyi bir programa ve dürüst bir söyleme sahip olmakla
olmuyor. Bu konjonktüre ve diğer birçok etkene bağlı. Bu
etkenlerden biri parti olarak kitleler içinde sistemli, kararlı
çalışma, örgütlenme, insanları partimize kazanmadır. Bir başka
deyişle daha iyi bir çalışma ve daha yaygın bir örgüt. Başarı
istiyorsak bunu hedeflemeliyiz." şeklinde konuştu. CİHAN
Yorumlar