Vertigo hastalığı, en çok iş ve sosyal yaşamı etkiliyor!
Nöroloji Uzmanı Dr. Abdullah Özkardeş, kişinin kendisi veya çevresinin hareket ettiğini düşünmesi hissi olarak tanımlanan vertigo hastalığının en çok iş ve sosyal yaşamı etkilediğini söyledi.
Nöroloji Uzmanı Dr. Abdullah Özkardeş, kişinin kendisi veya
çevresinin hareket ettiğini düşünmesi hissi olarak tanımlanan
vertigo hastalığının en çok iş ve sosyal yaşamı etkilediğini
söyledi. Özkardeş, vertigo hastalığında nedene bakılmadan ilk
olarak ilaçla tedaviye başlandığına dikkat çekti.
Memorial Şişli Hastanesi Nöroloji Bölümü Uzmanı Dr. Abdullah
Özkardeş, baş dönmesi ve tedavisi hakkında bilgi verdi. Vertigo
rahatsızlığı görülen kişilerin, şikayetlerini dile getirirken
zorluk çektiklerini ifade eden Özkardeş, “Vertigonun bulguları,
farklı nedenlere bağlı olarak değişebilmektedir. Hasta, çevresinin
veya kendinin hareket ettiğini veya döndüğünü ifade eder. Bu duruma
bulantı, kusma, terleme ve anormal göz hareketleri eşlik edebilir.
Yakınmalar birkaç dakika ile başlayıp, saatlerce sürebilir. Bazen
bu şikayetler sabit ve sürekli bazen de atak şeklinde görülebilir.
Vertigonun başlangıcı, bir harekete veya pozisyon değişikliğine
bağlı olabilir.” diye konuştu.
Vertigo hastalığının beyin veya iç kulaktaki problemlere bağlı
olarak ortaya çıkabileceğini kaydeden Özkardeş, şöyle devam etti:
“İç kulak problemlerine bağlı vertigolara ‘periferik’, beyin
hastalıklarına bağlı vertigolara ise ‘santral vertigo’ adı
verilmektedir. Vertigonun beyin ile ilgili nedenleri, denge siniri.
Bu sinirin beyinin alt bölümündeki çekirdeği ve bu yapıların diğer
beyin alanları ile olan bağlantılarının bozulmaları ile ilgilidir.
Sinirin ve çekirdeğin bağlantıları, ‘serebellum’ denilen
beyincikledir. Santral vertigoda, baş dönmesi daha az şiddette olur
fakat kısa sürede düzelmez. Beyinin alt bölümünün kanlanmasının
azalması vertigoya neden olabilir. Boynun arkasından gelip beyne
giden damarlar, diğer yapıların yanında denge ile ilgili bölümleri
de kanlandırır. Bu kanlanmada oluşabilecek bozukluklar; güçsüzlük,
görme bulanıklığı, çift görme, uyuşukluk, denge bozuklukları, düşme
ve konuşma bozukluklarına da neden olabilir. “
'BEYİN TÜMÖRLERİ BAŞ DÖNMESİNE NEDEN OLABİLİR'
Beyincik ve beynin alt bölümü arasında gelişen ve ‘köşe tümörü’
denilen oluşumların yüzde 20 oranında vertigoya nende olduğuna
dikkat çeken Özkardeş, “Bu tümörler; ilerleyici işitme kaybı ve
çınlama ve bazen de dengesizlik yapabilir. Beyinin alt bölümünün
içine yerleşen tümörler ve damarlar ile ilgili anormallikler de
vertigo nedeni olarak akılda tutulmalıdır. Bununla birlikte denge
siniri etkileyen ‘nöropati’ diye adlandırılan hastalıklar da,
vertigoya sebep olabilir. Bazı epilepsi türleri vertigo şeklinde
krize yol açabilir. Kafa ve boyun travmaları ile migren de
vertigoya zemin hazırlayabilir. Baş dönmesinden sonra genellikle
baş ağrısı başlar. Baş dönmesi sınırlı bir zaman süresini kapsar ve
zaman zaman aynı ataklar tekrarlar.” ifadelerini kullandı.
Beyne bağlı nedenlerle gelişen vertigonun nasıl seyredeceği
konusunda bilgi veren Özkardeş, beyindeki hasarın yeri, türüne göre
değiştiğini kaydetti. Beynin alt bölümünü etkileyen multipl
skleroz, köşe tümörleri, denge siniri hastalıkları, tümörler ve
damar anormallikleri, epilepsi nöbetleri, bazı genetik hastalıklar,
denge ile ilgili beyin alanlarının doğuştan olan anormallikleri
şeklinde sıralandığını söyledi. Özkardeş, beyne bağlı oluşan
vertigoda nedene yönelik bir tedavi planı hazırlandığına dikkat
çekti.
Genel olarak hangi nedenle olursa olsun vertigolar konusunda ilk
olarak ilaç tedavisine başvurulduğunu ifade eden Özkardeş,
“Beyinsel kaynaklı vertigolarda, şikayetlerin nedenine göre
yaklaşım gerekmektedir. Beynin kanlanma bozukluğu sonucunda olan
vertigolarda, aspirin ve çeşitli ilaçların kullanımı gerekmektedir.
İleri derecede büyük damar darlığı olan hastalarda stent veya
bypass ameliyatları da düşünülmelidir. Multipl sklerozlu olup
vertigo şeklinde atak yapan hastalara ise yüksek doz kortizon
verilmektedir. Vertigoya neden olan tümörlerin tedavisi cerrahidir.
Vertigo ile seyreden epilepsilerde ise epilepsi ilaçları ile tedavi
yoluna gidilmelidir.” şeklinde bilgi verdi.
CİHAN
Yorumlar