PAK Maden İş Başkanı: Maden firmalarında bağımsız denetim sağlanmalı

PAK Maden İŞ Sendikası Başkanı Vedat Öztürk, iç denetim, firma denetimi ve sorumluluğu kapsamında maden ruhsatı alınırken mevcut şartların yanında 'Bağımsız Denetim Kuruluşu' talep edildiğine dair bir beyannamenin veya ön sözleşmenin dosyada bulunması gerektiğini söyledi.

Öztürk, Soma'da yaşanan maden kazasının ardından, iş yerlerindeki denetimin nasıl yapılması gerektiğine ilişkin yazılı açıklamada bulundu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müfettişleri tarafından yapılan mevcut denetimin devam etmesi gerektiği belirtilen açıklamada, "Denetim firmalara haber verilmeden yapılmalı." denildi. Öztürk, iç denetim, firma denetimi ve sorumluluğu kapsamında maden ruhsatı alınırken mevcut şartların yanında 'Bağımsız Denetim Kuruluşu' talep ettiğine dair bir beyanname veya ön sözleşmenin de dosyada bulunması gerektiğini vurguladı. Firmanın mevcut sistemde olduğu gibi İş Sağlığı Güvenliği (İSG) uzmanı istihdam etmesi gerektiğini anlatan Öztürk, "Maden ocağı denetimlerini etkin bir şekilde yapmaya devam etmeli, ancak en az yılda iki kez çapraz denetim yapmalı. Firmanın yıllık toplam gelirinin belirli bir yüzdesini güvenlik altyapısı, kişisel koruyucu donanım ve eğitimlere harcaması zorunluluğu getirilmeli, bu da gerekirse Sayıştay denetçileri tarafından yılda bir kez denetlenmeli." uyarılarında bulundu.

'ILO'NUN YÖNETMELİĞİ İMZALANMALI'

Öztürk, açıklamasında Türkiye'nin ILO'nun176 sayılı 'Yeraltı ve Yerüstü Maden İşletmelerinde Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği'ni de mutlaka imzalaması gerektiğini vurguladı.

YAŞAM ODALARI KURULMALI

Yaşam odası gibi dünyada uygulanan modern teknolojilerin Türkiye'de uygulanabilmesi açısından hem TÜBİTAK hem de Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'ndan proje desteği için başlıklar açılması gerektiğini belirten Öztürk, firmaları gereksiz yere ve maddi strese sokan ve daha ucuz teknolojileri kullanmaya zorlayan maden ruhsatı almanın önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini söyledi.

'TAŞERON İŞÇİ ÇALIŞTIRILMAMALI'

Öztürk, taşeron işçi çalıştırılmanın yasaklanması gerektiğinin de altını çizdi. "Maden sahası ihalelerindeki Rödevans sistemi düzeltilmeli." uyarısında bulunan Öztürk, şu tavsiyelerde bulundu: "Sendikalı işçi çalıştıran firmalara özel teşvikler verilmeli. Maden işçilerinin aldığı ücretlerin en azından dünya ortalamalarında olması sağlanmalı. Firmaların hijyen şartlarını sağlayıp sağlamadığı en azından yılda bir kez Sağlık Bakanlığı tarafından denetlenmeli. Firmalardan çalışanların yerin altında dahi olsa ibadetlerini yapabileceği mekanlar oluşturmaları istenmeli. Çalışanlara aileleri ile güzel vakit geçirecekleri izin imkanları sunulmalı. Sosyal Güvenlik Kurumu'nca karşılanması şartıyla, en azından yılda bir kez psikolojik ve diğer açılardan komple tedavi (check up) olmalarını sağlayacak imkanlar verilmeli."

"MÜHENDİS VE UZMANLARA AKREDİTASYON VERİLMELİ"

Bağımsız denetim kurumlarının denetimi ve sorumluluğu bünyesinde sahasında uzman maden mühendisi, jeoloji mühendisi, inşaat mühendisi, makine mühendisi, elektrik mühendisinin yeterli sayıda iş sağlığı ve güvenliği uzmanının (A Sınıfı, B Sınıfı, C Sınıfı) bulundurması gerektiğini ifade eden Öztürk, bu mühendis ve uzmanların bakanlık tarafından denetlenerek akreditasyon verilmesi gerektiğini kaydetti.

'MADEN SEKTÖRÜNDE SENDİKA ÜYESİ OLMA ZORUNLU HALE GELMELİ'

Öztürk, sendikal denetim ve sorumluluk kapsamında maden sektöründe sendika üyesi olmanın zorunlu hale gelmesi gerektiğini ifade ederek, "Sendika Yönetim Kurullarında İSG mevzuatına hakim insanlar da olmalı. Sendikalar maden ocağında fili olarak çalışan insanlardan, İSG mevzuatını bilen yeterli sayıda iş yeri temsilcisi seçmeli, bu seçilenleri işveren kesinlikle bilmemeli, ayrıca bu temsilciler haftalık olarak evlerinden, e-devlet üzerinden veya ramak kala raporlarını elden sendika genel merkezlerine ulaştırmalı, periyodik olarak görmüş olduğu eksiklikleri raporlamalı." dedi. CİHAN