Çocuklara kötü haberler nasıl verilir?

Dünyamızı savaşın, patlamaların, ölümlerin sardığı bu günlerde çocukları bu kötü haberlerden korumalı mıyız?

Google Haberlere Abone ol
Çocuklara kötü haberler nasıl verilir?

Sonhaberler Haber Merkezi - Rabia Güner

Dünyada yaşanan savaşlar, patlamalar, ölümler, korkunç büyük kazalar ve daha nice kötü haberlerle çaklanadığımız son zamanlarda, aileleri bir endişe kapladı çocuğum ya duyarsa? Duyup psikolojisi bozulursa. Peki hiç düşündük mü bizden değilde başkasından duyarsa?  The guardian köşe yazarı Annalisa Barbieri, çocukları kötü haberlerden korumalı mıyız yoksa onlara uygun bir yolla anlatmalı mıyız sorusunun cevabını aradı.

Ben, şimdiye kadar kızımdan sadece bir haberi gizledim. Madeleine McCann* kaybolduğunda, kızım sadece üç yaşındaydı, ve böyle şeyleri bilmek için çok küçüktü. Onu yıllardır bu haberden korumaya çalıştım: gazeteleri sakladım, o odaya girdiğinde televizyonu kapattım. Elbette birgün bunu birisinden öğreneceğini biliyordum, ve bu oldu da. Okuldaki kızımdan daha büyük bir kız, korkunç bir sesle, üzerine yalanlar katılmış ayrıntılarla ve daha ürkütücü şekilde anlatmıştı bu olayı. Ben anlatmadan önce bu korkunç gerçekle, hiç olmaması gereken şekilde yüz yüze kalmıştı. Ve hala hatıralarında çoğu abartı olan o görüntüler canlı duruyor.

Ve o gün kızımdan böyle duyabileceği büyük haberleri gizlememeye karar verdim. Ancak, bazen haber çok büyük ve kötüdür, ve ebeveyneler bunu çocuklarına nasıl söyleyeceklerini bilmiyorlar. Peki, dünya olaylarıyla ilgili olarak çocuklarımızla konuşmalıyız?

"Kesinlikle," diyor çocuk ve ergen psikoterapisti Hilary Ann Salinger. "Sorun şu ki, çocukları artık bilgiden korumak mümkün değil. Hepsinin bilmesini istemediğimiz çok şey var, ancak haber her yerde olduğu için gerçekten onları izole etmek için herhangi bir yol yok. Önemli olan histeri içine girmeyecek bir şekilde bunu konuşmaktır "dedi.

Bu nedenle çocukların, doğrudan doğruya okuyabilecekleri iyi haber kaynakları, ya da olabildiğince tarafsız bilgi gibi olgulara erişebilmeleri önemlidir.

Bununla birlikte, haberlerinizi çocuklarınızdan gizlememek ve bilinçli olarak haberleri bildirmek arasında bir fark var. Burada, kendi çocuğunuzun takdirine ve bilgisine ihtiyaç vardır. Bazı çocuklar son derece hassas. (Kardeşleri oldukları birey olarak da değerlendirin; bazen haberlerin her çocuğun yaşına ve duyarlılığına göre farklı şekilde ele alınması gerekebilir.)

Haber başka biri tarafından duyuluyorsa, Salinger'in söylediği gibi "önce çocukların haberi duymasına / görmesini sağlamaya" ya da önce ondan haberdar etmeye karar verebilirsiniz. Salinger, onları direk haberin önüne oturtmanında ayrıca bir sorun olduğunu söyledi. "Ancak, tüm çocuklar, hatta gençler için en önemli şey, anne ve babalarının onları güvende tutacaklarını bilmeleri gerektiğidir. "

Salinger, bir haber hakkında konuşurken o haberdeki bölgeden uzak olduğunuzu onlara söyleyip öncelikle güvende olduklarını hissetirmelisiniz. Örneğin, bir deprem haberi verecekseniz, sizin deprem bölgesinde yaşamadığınızdan bahsetmelisiniz.

Salinger, "Çocuklar rasgele haberler duyuyor, otobüs kazası, bomba patlaması, deprem" gibi. "Ve bu şeyler hakkında hislerinizi açıklamanız yerinde olacaktır. Daha doğrusu sizin güvende olduğunuzu hemen belirtin, "Fakat dünyada bu tarz üzücü olayların olmasından duyduğunuz hisleri açıkça belirtin."

Ebeveynleri asıl korkutan şey, duyulan kötü haberlerin ardından çocukların soru yağmurudur. 'Bilinmesi mümkün olmayan sorular ardı ardına gelebilir. Onların hayatta herşeyin bir cevabı olmadığını da öğrenmeleri gerekir.'

Çocuğunuzla bu tarz kötü haberler hakkında konuşmanın uygun olduğunu görüyorsanız, bunu onların kendilerini güvende hissettiklerine emin olarak yapın. Çocuk odaya girer girmez, televiyonu, interneti kapatmaktan, gazeteleri saklamaktan kaçının; Eğer bunu yaparsanız, çocuk hayalinde belkide olmadığı kadar daha kötü şeyler canlandıracak ve gerçeklerin yerini korkunç dev hayaller kaplayacak.

Bu yüzden sadece onlara haberin yarısını anlatmaktan kaçının ve haber hakkında akıllarında daha fazla soru bırakmayın . Çocuklar bilemedikleri şeyleri hayallerinde büyütmeyi çok iyi başarırlar ve genellikle bu onların kabusu olur.

O halde soru sormalarına izin verin. Ve bu soruları uygun bir zamana denk gelmesine dikkat edin. Konuşamayacak durumda iseniz 'Şu anda değil ', fakat "Bunu şimdi konuşmayalım şu an araba kullanıyorum daha sonra konuşmak için bana hatırlatır mısın?" diye eklemelisiniz.

Sorularını yalnızca, sakin, gerçekçi ve mümkün olduğunca kendi ayarladığınız bir zaman denk getirin. Ve soruyu dinleyin ve açıkca yanıtladığınızdan emin olun.

Çocukların duygularını göstermeleri sorun değil, duygulanabilir ve hatta ağlayabilirler.  Ama histeriyi bundan uzak tutun. Çocuklar, sizden örnek alacaklardır. Konular hakkında konuşurken, kendilerini emniyette hissettirirseniz, kafalarındaki soruların cevabını bulacaklardır.

Çocuklar birşeyi kolay unutmazlar, haftalar ve hatta belki aylar sonra aynı konu hakkında soru sorabilirler, bu tüm bu zaman içinde aynı konuyu düşündükleri anlamına gelmez. Salinger, "Önemli olan şu ki, onlara olayları ayırt edebilmeleri için perspektif vermeliyiz, ve bu süreci gerçekten erken başlatmalıyız" dedi. 

Salinger son olarak, "Ben korumaktan çok konuşmak isterim, çünkü çocuğumun tüm bu haberlerden koruma gücüne sahip değilim. Ancak onlarla bu konudaki konuşma yeteneğime güveniyorum. " dedi.

* Madeleine McCann kimdir?

Modern tarihte yaşanan en ağır kayıp vakası olarak tarihe geçti. 2007’de 3 yaşındaki Madeleine McCann, Portekiz’deki yazlıklarında ikiz kardeşleriyle paylaştığı odasından hiçbir iz bırakmadan kayboldu.

McCann, anne babası ve kardeşleriyle beraber başka bir İngiliz yolculuk grubuyla birlikte buraya gezmeye gelmişti. Gruptaki büyükler çocukları sık sık kontrol ederek akşam yemeğine çıktı.McCann ailesi akşam 20.30’da 3 çocuğunu apartmanda bıraktı ve saat 22.00 sularında Madeleine’in ortalarda olmadığını öğrendiler.

Yorumlar