YAŞ kararlarını Cumhurbaşkanı'na sunan eski albay savunma yaptı

- FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada, darbe girişiminden sonra yapılan 2016 Yüksek Askeri Şura kararlarını Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın imzasına sunan eski Kurmay Albay Atuk savunmasında hakkındaki suçlamaları kabul etmedi

Google Haberlere Abone ol
YAŞ kararlarını Cumhurbaşkanı'na sunan eski albay savunma yaptı

ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığındaki (KKK) eylemlere ilişkin davada, darbe girişiminden sonra yapılan 2016 Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararlarını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasına sunan eski Kurmay Albay Fehmi Atuk savunma yaptı.

Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Cezaevi Yerleşkesi'nde yapılan duruşmaya, aralarında eski KKK Lojistik Başkanı Korgeneral Yıldırım Güvenç ve eski KKK Kuvvet Geliştirme Daire Başkanı Tuğgeneral Erhan Caha'nın da bulunduğu sanıklar ve avukatları ile davanın müştekilerinden Milli Savunma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Tümgeneral Ömer Şevki Gençtürk katıldı.

Savunmasında, darbe teşebbüsünde yer almadığını ve FETÖ üyesi olmadığını ileri süren Atuk, kurmay subay olmasına rağmen görev süresi boyunca 4 sefer şark görevine tayin edildiğini, davanın müştekilerinden Gençtürk ile görev yaptığı sürede askeriyedeki FETÖ'cüler ile mücadele ettiklerini savundu.

Gençtürk’ün derdest edilmesi sırasında aynı odada olduklarını, kendisinin darbecilerce silah doğrultarak dışarı çıkarıldığını öne süren Atuk, odadan çıkarken firari tuğgeneral Ali Kalyoncu'nun kendisini durdurarak Orgeneral İhsan Uyar'ı sorduğunu belirtti.

Darbe girişimi sırasında odasına geçtiğini ve sabaha kadar burada beklediğini dile getiren Atuk, gece boyunca sanıklardan eski KKK Tayin Daire Başkanı Tuğgeneral Mücahit Tamer dışında kimseyle irtibat kurmadığını ileri sürdü.

Atuk, "Odamda beklerken televizyondan Başbakan'ın açıklamalarından darbe teşebbüsü olduğunu öğrendim. Mücahit Tamer ile görüştük. Kendisi bu durumun kabul edilemez olduğu şeklinde beyanlarda bulundu. Bu saatten sonra da kuvvet karargahının hiçbir bölümüne gitmedim. Kimseden emir almadım, vermedim de. İlerleyen zamanda da uçak sesleri gelmeye başlamıştı. Sabah saatlerinde de ortalık sakinleşmeye başlamıştı, sivil elbiselerimi giyerek arabama binerek evime gittim." iddiasında bulundu.

Gençtürk'ün ertesi gün kendisini arayarak mesaiye çağırdığını söyleyen Atuk, "Gençtürk bana, 'Genelkurmay'da görevlendirildiğimizi' söyledi. Ardından YAŞ için gerekli çalışmaları yaptık, çalışmaların ardından Gençtürk'ün emriyle atama kararlarını Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a sundum." dedi.

Kadro fazlası albayların bir kısmının emekliye sevk edilmesi için yapılan çalışmalarda da yer aldığını ifade eden Atuk, 887 albay hakkında çalışma yapıldığını, çoğunluğu FETÖ/PDY mensubu olduğu değerlendirilen 177 albay hakkında çalışma yaptıklarını kaydetti.

Kurmay Albay İlhami Polat'ın eşinin, kendisi hakkındaki "FETÖ mensubu olduğuna" dair beyanlarını kabul etmediğini, "beyanların doğruları yansıtmadığını" savunan Atuk, Polat'ın yeniden ifadesinin alınmasını talep etti.

Darbe girişiminde gün boyu karargahta olduğunu öne süren Atuk, "O gece karargaha dışarıdan gelmedim. Zaten içeride mesaideydim. O gün, gün boyunca çalıştığımı defalarca ifade ettim. Derdest olayına karışmadığım Gençtürk'ün ifadesinde de kamera görüntülerinden de anlaşılacaktır. Saat 21.00'den sonraki kamera kayıtlarında kaydedilmiş görüntülerim de yoktur. Zaten hakkımda şüpheli ya da müşteki beyanı da yoktur. Odamda ele geçirilen notların hepsi de işimin gerekliliği olan çalışma notlarıdır. Amirlerim dışında herhangi bir kişiye bilgi vermedim. Darbe girişiminden önceden haberdar değilim." ifadelerini kullandı.

Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen Atuk, tahliye ve beraat talebinde bulundu.

- "Atama listesinden dolayı sanığım"

Sanıklardan eski kurmay albay Abdullah Yiğit de, sözde atama listesinde adının geçmesi üzerine sanık durumuna düştüğünü öne sürerek, darbe girişiminde yer almadığını ve suçlamaları reddettiğini ifade etti.

Yiğit, darbe girişiminin yaşandığı gece KKK karargahına hiç gitmediğini belirterek, "Huzurunuzda bulunmamın tek sebebi sözde atama listesinde adımın olması. Bunun haricinde iddianamede adımın bulunduğu yer dışında hiçbir yerde adım geçmemektedir. Bununla birlikte ben KKK karargah personeli değilim. Ne 15 Temmuz'da ne de 16 Temmuz'da karargaha hiç gitmedim. Görevli olduğum yer ile KKK karargahı arasında hiçbir fiziki irtibat bulunmadığı gibi yaklaşık 7 kilometrelik mesafe bulunmaktadır." diye konuştu.

Diğer sanıklarla eylem birlikteliği olmadığını savunan Yiğit, hakkındaki yargılamanın mevcut dava dosyasından ayrılması ve yargılanmasının ayrı yürütülmesi talebinde bulundu.

Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz 2016'da mesai sonrası evine gittiğini, girişimden haberdar olduktan sonra da kendi imkanlarıyla KKK Lojistik Komutanlığına gittiğini beyan eden Yiğit, 19 Temmuz'a kadar mesaisine devam ettikten sonra çalışma odasında gözaltına alındığını kaydetti.

Eski KKK Lojistik Başkanı Korgeneral Yıldırım Güvenç'in emirleri doğrultusunda, KKK Lojistik Komutanlığı harekat merkezinde darbeye karşı faaliyetler yürüttüğünü ve faaliyetlerinin cerideye kaydedildiğini ileri süren Yiğit, "Kışlada bulunduğum sırada, ne içeride ne de birlik dışında bir olay meydana gelmemiştir. Darbe teşebbüsüyle asla ilgim yoktur. Teşebbüsten haberim olduktan sonra en seri vasıtayla birliğime gittim ve orada da komutanımın emirleriyle görevimi yerine getirdim. Onun dışında da başkaca bir faaliyette bulunmadım." ifadelerini kullandı.

İddianamede yer alan "örgüt üyesi olmadığı halde sempati duyduğu" yönündeki değerlendirmeyi de kabul etmeyen Yiğit, darbe girişiminin bastırılmasında kendisinin de rolünün olduğunu iddia ederek tahliyesini istedi.​

Duruşmada dinlenen sanıkların avukatları da müvekkillerinin suçsuz olduğunu ifade ederek, tahliye talebinde bulundu.

Mahkeme heyeti, davayı yarın sabah 09.30'a erteledi.

- İddianame

İddianamede yer alan 150 sanık hakkında "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs", "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.

Eski Kara Kuvvetleri Kuvvet Geliştirme Daire Başkanı Tuğgeneral Erhan Caha'nın bir numaralı şüpheli olduğu iddianamede, dönemin Kara Kuvvetleri Lojistik Başkanı Korgeneral Yıldırım Güvenç, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Cari Harekat ve Komuta Kontrol Daire Başkanı Tuğgeneral Adem Boduroğlu, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Eğitim Daire Başkanı Tuğgeneral Ali Rıza Çağlar ve eski tuğgeneraller Cüneyt Soyraç, İbrahim Lütfi Nuhoğlu, Mücahit Tamer ile 2016 yılı YAŞ kararlarını Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın imzasına sunan eski Kurmay Albay Fehmi Atuk da sanıklar arasında yer alıyor.

Sanıkların ayrıca "askeri komutanlıkların gasbedilmesi, cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, silahlı terör örgütüne üye olma, silahlı terör örgütü yöneticisi olma, kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürmeye teşebbüs etme, silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme, suç delillerini gizlemeye teşebbüs, kasten yaralama, tehdit ve hakaret" suçlarından da cezalandırılmaları isteniyor.

İddianamede, Milli Savunma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Tümgeneral Ömer Şevki Gençtürk, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Karargah ve Destek Kıtaları Grup Komutanı Albay Tuncay Polat ile 15 KKK personeli, müşteki olarak yer alıyor.

Yorumlar