Umut Oran: Erdoğan, madencilere 640 gündür çile çektiriyor
CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, madencilik sektöründeki ruhsat krizinin mimarının Recep Tayyip Erdoğan olduğunu savunarak, "Madencilere 640 gündür çile çektiriyor, madencileri önce medya patronluğuna zorlayıp sonra da tehdit etti.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, madencilik sektöründeki
ruhsat krizinin mimarının Recep Tayyip Erdoğan olduğunu savunarak,
"Madencilere 640 gündür çile çektiriyor, madencileri önce medya
patronluğuna zorlayıp sonra da tehdit etti. Çıkardığı yasaları ile
tüm alanlarda yetkiyi tekeline alıp, despotik bir rejime doğru
koşar adım giden bir Erdoğan var. Maden ruhsat izinlerinin
Başbakanlık onayına bağlamanın amacı nedir? Uygulamanın sektörü
felç ettiği ortada. Hükümet madenciliği bitiriyor, bu yanlıştan
dönülmelidir." dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, madencilik sektörünün
Başbakanlık genelgesi nedeniyle 640 gündür yaşadığı kriz ortamına
ilişkin verileri ve çözüm önerilerini değerlendirdi. Konuyu
yakından bildiğini ve takip ettiğini ifade eden Oran, hatta TBMM
kanalıyla resmi yollardan da bizzat muhatabına sektörün
sıkıntılarını aktardığını söyledi. Oran, Başbakan Erdoğan’a
yönelttiği önergede halen yanıt bekleyen soruları şöyle
sıraladı:
“Basın patronlarının maden sektörüne girişini önce teşvik edip,
daha sonra da buradaki yatırımlarını ayrımcı şekilde engelleme
tehdidiyle medya gruplarını kontrol altına almaya mı
çalışıyorsunuz? 16 Haziran 2012 tarihinde yayınlanan Başbakanlık
genelgesi ile maden ruhsatları ve maden alanlarındaki izinlerin
Başbakanlık iznine tabi tutulmasının nedeni bu alanda yatırımı olan
medya holdinglerini baskı altında tutmak mıdır? Maden sektöründe
faaliyet gösteren Koza İpek Holding’in madencilik faaliyetleri,
grubun sahibi olduğu medya organlarının yayınları nedeniyle mi
engellenmektedir? Ciner Holding’i de madencilik faaliyetlerini
engellemekle tehdit ettiniz mi?”
CHP’li Umut Oran, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı’na madencilik ve
mermerle ilgili olarak yönelttiği soru önergesinin de halen
yanıtlanacağı günü beklediğine işaret etti.
“EKONOMİ YÜZDE 4 BÜYÜRKEN MADENCİLİK 3,3 KÜÇÜLDÜ”
Oran, konunun teknik olarak incelediğinde ise GSYH’ye ilişkin
alınan en son verilere göre, 2013’ün ilk dokuz aylık döneminde
Türkiye ekonomisinin sabit fiyatlarla yüzde 4 oranında büyüme
kaydederken, madencilik sektörünün yüzde 3.3 küçüldüğünü kaydetti.
Oran, “Madencilik, bu dönemde büyüme oranı negatif çıkan tek
iktisadi faaliyet kolu oldu. 2012’nin aynı döneminde madencilik
yüzde 2.8’le GSYH’dekine paralel bir büyüme göstermişti. Türkiye
ekonomisi büyürken, madencilik sektörünün küçülmesinin nedeni,
sektörü tıkayan ruhsat izinlerindeki sıkıntıdan kaynaklanıyor.”
dedi.
“GECİKME İPTALLERİ GETİRİYOR”
Başbakanlık’ta bir türlü bitmek bilmeyen incelemelerde izin alma
sürecinin uzaması üzerine, 3213 sayılı Maden Yasası’nda öngörülen 3
yıllık süre aşıldığı için bazı işletme ruhsatlarının iptal
edildiğini belirten Oran, “İzinlerin alınmasındaki gecikmeler
nedeniyle, mevcut arama ve işletme ruhsatlarında planlanmış arama
yatırımları olumsuz etkileniyor ve diğer birçok arama çalışması
mevsiminde gerçekleştirilemiyor. Ormanlık alanlardaki maden işletme
izinleri de aynı şekilde gecikmeye uğruyor. Madencilik sektörü,
katma değeri yüksek bir sektör olduğu için yaşanan olumsuzluklardan
sektörün sadece kendisi değil; jeoloji, jeofizik, sondaj,
laboratuvar, harita, çevre teknoloji konularında hizmet veren ve
sektöre makine-ekipman sağlayan yüzlerce şirket de olumsuz
etkileniyor.” yorumunu yaptı.
“GENELGE YASANIN ÜSTÜNDE OLMAZ”
CHP’li Oran, 3213 saylı Maden Kanunu gereğince maden ruhsatlarının
Enerji ve Tabii Kaynakları Bakanlığı’na bağlı Maden İşleri Genel
Müdürlüğü (MİGEM) tarafından verildiğini hatırlatarak, şunları
söyledi:
“16.06.2012 tarihine kadar Maden Kanunu uyarınca T.C vatandaşı veya
Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre kurulu şirketler
ilgilendikleri maden saha başvurularını MİGEM’e yapıyor ve bir
maden arama ruhsatı en fazla 15 gün, maden işletme ruhsatı da azami
2 ay içinde veriliyordu. Ancak söz konusu genelge yüzünden
16.06.2012 tarihinden sonra ruhsat alma ve uzatma işlemleri
tıkandı. Halen 12 bin maden ruhsatı Başbakanlık’ta izin için
bekliyor. Madenci başvuru yaptığı ruhsatların harç ve teminatlarını
3213 saylı Kanun hükümlerine göre eksiksiz ödediği halde ruhsatını
alamıyor. Madenciler bu genelge yüzünden ruhsatlarını alamıyor ve
madeni çalıştırmaya başlayamıyor. Madenciler mağdur durumda. Bu
genelge yasanın önüne geçmiş durumda. Oysa hukuk devletinde hiçbir
genelge yasanın üstünde olamaz. “
“GENELGENİN AMACI GİZLENİYOR”
Oran, “Erdoğan’ın keyfi uygulamalarından biri olan bu genelgenin ne
amaçla çıkarıldığı kamuoyundan gizleniyor. Ülke genelindeki tüm
maden sahalarının kullanımı Başbakanlığa, daha doğrusu Erdoğan’a,
yani bir kişiye veriliyor. Çıkardığı yasalarla tüm alanlarda
yetkiyi tekeline alıp, despotik bir rejime doğru koşar adım
gidiyor.” diye sözlerini sürdürdü.
“FİRMALAR ZOR DURUMDA”
Genelge sonrası maden sahası ruhsatını almak için ya çok uzun süre
beklemek zorunda kalan ya da o ruhsatı hiç alamayan madencinin
maden arama şevkinin kırıldığını dile getiren Umut Oran, Genelge
yüzünden ruhsatları ciddi oranda geciken ya da başvurusu yasaya
göre eksiksiz olduğu halde bu genelge yüzünden ruhsat alamayıp
hakkını yitiren firmalar her geçen gün artıyor. Yine bu genelge
yüzünden ruhsat alamayıp taahhüt ettiği madeni çıkaramayan firmalar
müşterileri ile yaptıkları sözleşmeler gereğince cezai duruma
düşüyorlar.” şeklinde konuştu.
“UYGULAMA EKONOMİYE DARBEDİR”
Oran, eleştirisini; "2012/15 sayılı genelge ülke içindeki
madenciliği bitirme noktasına getirirken, sektöre yönelik doğrudan
yabancı yatırımları da caydırıyor. Birçok yerli ve yabancı
sermayeli madencilik firması bu genelge yüzünden ülke madenciliğine
ya yatırım yapmıyor ya da mevcut yatırımlarını başka ülkelere
kaydırıyor. Birçok yabancı sermayeli firma yatırımını ya iptal
ediyor ya da askıya alıyor. Bu durum ülke ekonomisi için ciddi
döviz ve vergi kaybı demek. Sektör uzmanları genelgenin yürürlüğe
girdiği tarihten bu yana kaybın 1.5 milyar doları aştığını
bildiriyor. Genelge istihdama da darbe vuruyor. Orta ölçekli bir
maden sahasında en az 50 kişi istihdam ediliyor.” diye
sürdürdü.
“HÜKÜMET MADENCİNİN ÇIĞLIĞINI DUYMAZDAN GELEMEZ”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, madenciliğin; vergisi ve
diğer yükümlülüklerini en düzenli ödeyen ve en çok kayıt altında
olan bir sektör olduğuna dikkat çekerek, “Madenciler tamamen kayıt
altında oldukları için, bulundukları illerde çoğunlukla vergi
rekortmenleri arasında yer alıyor. Taşıma sektörünü ayakta tutan
sektörlerin başında madencilik geliyor. Maden rezervleri ülke
ekonomisi için önemli bir kaynak ve aynı zamanda ciddi bir istihdam
deposu. Sektör karının önemli bir kısmını arama geliştirme
çalışmalarına harcıyor. Göçü kaynağında kesen madencilik sektörü,
dağ başlarına yol, su ve elektrik götürüyor. Tüm bunların
karşılığında ise bürokratik engellerden kurtulmak, çalışıp üretmek
istiyor. Oysa keyfi uygulamalarla önlerine engeller çıkarılıyor.”
dedi
RUHSAT DEVİRLERİNDE BAŞBAKANLIK İZNİ
Genelgenin ilk uygulamasında, maden sahası ruhsat devirleri için
Başbakanlık izninin gerekmediğine işaret eden Umut Oran, “Bugün
sektörde ruhsat devirlerinin de Başbakanlık iznine tabii olacağı
konuşuluyor. Sektör yetkilileri, maden sahası ruhsat devirlerinin
de izne tabi olması durumunda, sektörün ciddi bir darboğaza
gireceğini, iflaslar ve kaos yaşanacağını söylüyor. Genelgenin en
kısa sürede yürürlükten çekilmemesi durumunda küçük ve orta ölçekli
firmaların sektörden silinip gideceği belirtiliyor.” ifadelerini
kullandı.
“MERMERCİLİĞE DE DARBE”
CHP’li Oran, Türkiye mermerciliğinin, bütün mermer üreticisi
ülkeler içinde adeta kıskanılacak bir konumda bulunduğunu
belirterek, şöyle dedi: “Çin’e mermer ihracatı yapan ülkeler
arasında ilk sırada yer alan Türkiye ABD, Irak, Belçika, Suudi
Arabistan, Kanada, BAE ve daha birçok ülkeye yapılan ihracatta
birinci sıraya yerleşiyor. Türkiye mermerciliğinde kalite giderek
yükseltiyor. Sektör uluslararası pazarlarda her koşulda rekabet
edebilecek bir konuma erişti. 2013 yılında 147 ülkeye işlenmiş
ihraç edildi. Geçen yıl 2.2 milyar dolara ulaşan mermer
ihracatımızın yaklaşık yarısını işlenmiş ürünler oluşturdu. Ancak
16 Haziran Genelgesi bütün madenciler gibi mermercilerin de önünü
tıkadı. Türkiye bu alanda da silahı kendi ayağına sıkıyor.“
“MADENCİLİĞE ENGEL DEĞİL TEŞVİK VE DESTEK LAZIM”
“Hükümet madenciliği bitiriyor, bu yanlıştan dönmelidir.” diyen
Oran, çözüm önerilerini ise şöyle ifade etti: “Böyle giderse sektör
batacak, ülke ekonomisine büyük bir darbe inecek. Çok büyük oranda
KOBİ niteliğindeki firmaların faaliyet gösterdiği madencilik
sektörü ve onunla çalışan birçok sektörün bu mağduriyetinin
giderilmesi, ülke ekonomisine daha fazla zarar verilmemesi için
hükümet bu genelgeyi derhal iptal etmelidir! Aksi halde sektör
ayakta kalamayacak, çökecek. Hükümet. madencinin çığlığını
duymazdan gelemez, buna hakkı yok. Madencilikte, iş güvenliğini göz
ardı etmeden üretim ve istihdam artışını teşvik eden bir
düzenlemeye gidilmelidir. Madencilik, ileride ülke ekonomisine çok
büyük katkı yapacak potansiyele sahiptir. Bu nedenle Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan ayrı bir Madencilik ve Doğal
Kaynaklar Bakanlığı kurulması, bu potansiyelin kullanılmasında
önemli katkı sağlayacaktır.”
CİHAN
Yorumlar