Türkiye'nin en uzun gecesinde yaşananlar (2)
- FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde adeta ayağa kalkan İstanbullular, kendilerine teslim edilen silahları millete karşı kullanan FETÖ üyelerine, adeta diz çöktürdü - Hain darbe girişiminin sahnelendiği en önemli yerlerden biri olan İstanbul'da Boğaziçi Köprüsü'nün kapatılmasıyla başlayan ve daha sonra adım adım Vatan Caddesi, İstanbul Valiliği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Çevik Kuvvet, TRT, Atatürk Havalimanı, AK Parti İstanbul İl Başkanlığı ve medya kuruluşları gibi önemli merkezlerin abluka ve işgaliyle süren kanlı gecede, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısıyla meydanlarda, köprülerde ve havalimanlarında toplanan halk destan yazdı - Saatler 03.20'yi gösterdiğinde Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Havalimanı'nda kendisine karşılayanlara "Milletin üzerinde hiçbir güç yoktur. Bu bir ayaklanma, ihanet, vatana ihanet hareketidir. Bunun bedelini çok ağır ödeyecekler" diye seslendi
İSTANBUL (AA) - ETEM GEYLAN - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi, İstanbul'da destansı bir direnişle akamete uğratıldı.
Türk Silahlı Kuvvetlerine sızmış FETÖ/PDY mensubu ve/veya bu örgütsel faaliyeti destekleyen 8 binin üzerinde askeri personelin, savaş uçakları da dahil 35 uçağın, 3 geminin, 37 helikopterin, 74'ü tank 246 zırhlı aracın ve 4 bine yakın hafif silahın kullanıldığı kanlı darbe girişiminde örgüt, İstanbul'da stratejik bölgeleri hedef aldı.
Bir grup asker Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprülerini saat 22.00 sıralarında tek taraflı trafiğe kapattı. Anlam verilemeyen askeri hareketlilik, televizyon kanallarında haber oldu. Sosyal medyada Ankara ve İstanbul başta olmak bazı şehirlerde patlama ve silah sesleri duyulduğu haberleri yer aldı. Bir televizyon kanalına bağlanan dönemin Başbakanı Binali Yıldırım, 23.10 sıralarında olayları "kalkışma" diye niteledi ve Türk ordusu içerisinde bir grubun darbe girişiminde bulunduğunu duyurdu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da 00.26'da CNN Türk televizyonuna bağlanarak, askeri kalkışmaya tepki gösterdi ve halkı meydanlara davet etti. Diyanet İşleri Başkanlığının emriyle camilerden selalar okutuldu. Darbeci askerlerin yönetimindeki uçaklar kent üstünde alçak uçuş yaparak sonik patlamalarla halkı sindirmeye ve halkın dışarıya çıkmasını engellemeye çalıştı.
Buna karşın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısı üzerine binlerce
kişi Boğaziçi Köprüsü'ne adeta akın etti. Bazı darbeci askerler,
köprüyü geçmeye çalışan vatandaşların üzerine ateş açtı. Tankın da
kullanıldığı saldırılarda aralarında polis memurları Münür Alkan,
Kemal Tosun, reklamcı Erol Olçok, 16 yaşındaki oğlu Abdullah Tayyip
Olçok'un da bulunduğu 34 kişi şehit oldu. Halkın direncini
kıramayan askerler, sabaha karşı teslim olmak zorunda
kaldı.
Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nün Anadolu Yakası tarafı giriş kısmında meydana gelen olaylarda ise Hasan Kaya ateşli silahla mermi çekirdeği yaralanmasına bağlı, İsmail Kefal kafa travması sonucu, Şükrü Bayrakçı Ümraniye Çakmak Köprüsü civarında tankla ezilme nedeniyle genel beden travması sonucu şehitlik mertebesine ulaştı.
- Çengelköy'de darbeciler polisle çatıştı
Kuleli Askeri Lisesi'nde saat 20.00 sıralarında alarm verildi. Hazırlıkların ardından 2 unimog 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ne, 2 unimog Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ne hareket etti. Bir grup darbeci asker de Kandilli-Beykoz istikametine gitti. Okul önünden yaya olarak geçen bazı vatandaşları darbeci askerler derdest etti. İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan'ın kolluk kuvvetlerine bulundukları noktaları korumaları, darbecilere direnç göstermeleri konusundaki talimatı üzerine Çengelköy Polis Merkezi Amirliğindeki görevli polisler, polis otolarıyla karakolun kapısını kapatacak ve yolu kesecek şekilde park ederek tertibat aldı.
Bölgeye gelen darbeciler, sıkıyönetim ilan edildiğini ileri sürerek yolun açılmasını istedi. Cadde üzerindeki esnafa ve orada yavaş yavaş toplanmaya başlayan halka da aynı söylemlerde bulunan darbeciler, halkın ve polisin direnç göstermesi üzerine havaya ateş açarak Kuleli Askeri Lisesine kaçtı. Darbeciler daha sonra kalabalık bir şekilde Çengelköy Polis Karakolu önüne yaya olarak gitti. Darbecilerin Çengelköy Polis Merkezine doğru intikal ettiklerinin öğrenilmesi üzerine vatandaşlar Aya Yorgi Kilisesi Vakfı binası önünde toplandı. Darbeciler vatandaşlardan dağılmalarını istedi. Topluluğun dağılmaması üzerine rütbeli darbecilere "Yere yat ve hedef gözetmeksizin ateş serbest!" emri verildi. Bir kısım rütbeli emre uyarak sivil vatandaş topluğunun üzerine doğru uzun namlulu piyade tüfekleri ile ve etkili mesafeden ateş etmeye başladı. Açılan ateş sonucu bazı vatandaşlar yaralandı ve topluluk Polis Merkezi istikametine yöneldi.
Çengelköy Polis Merkezinden kalkışmanın hukuksuz olduğu
yönündeki çağrılara rağmen çöp konteynerlerini siper alan
darbeciler, ihtilal yaptıklarını belirterek polislere teslim
olmalarını isteyip ateş açtı. Polisler de ateşe karşılık
verdi.
Çıkan silahlı çatışma sonrasında Çengelköy Polis Merkezi önünde
toplanan vatandaşların bir kısmı ara sokaklara, bir kısmı ise
Çengelköy Işıklar mevkisine doğru gitti. Polisler sayıca az
olmalarına karşın darbecileri merkeze sokmadı. Darbeci askerler ise
vatandaşlara ateş etmeyi sürdürürken bazı vatandaşları
kelepçeledi.
Darbeciler, Çengelköy Işıklar Bölgesi'nde sivil vatandaşlara uzun namlulu silahlarla ve etkili mesafeden ateş etmeye devam etti. Polis ve vatandaşın direnci ile darbeciler, darbe girişiminin başarısızlıkla sonuçlandığını anlayınca saat 05.48 sıralarında geri çekilme kararı aldı. Kelepçelenen vatandaşlar polisler tarafından serbest bırakıldı. Olaylar sonucunda gazeteci Mustafa Cambaz, Kader Sivri, Burak Cantürk, Fatih Dalgıç, Gökhan Esen, Halil Kantarcı ve Osman Yılmaz şehit oldu, 62 kişi de yaralandı.
- Valilik
Kurmay Albay Nizamettin Aydın komutasındaki 90 asker, 22.30'da
İstanbul Valiliğine gitti. Valilik önündeki nöbetçi kulübesindeki
polislere, "Ordu adına geliyoruz. Silahlarınızı teslim edin." diyen
askerlere polisler, "Bize böyle bir emir gelmedi." karşılığını
verdi. Albay Nizamettin Aydın, polisin elindeki MP5 silahı çekerek
alınca polisler de buradan ayrıldı. Askerler binaya girdi.
İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Cengiz Demircan, halkın
Valilik önünde toplanmasını sağladı. Kalabalığın artması üzerine
darbeci askerler binayı terk etmek zorunda kaldı. Haliç Köprüsü'nde
polis tarafından önü kesilen darbeciler gözaltına alındı.
- Atatürk Havalimanı
Atatürk Havalimanı, tanklar vasıtasıyla sevki sağlanan örgüt üyesi askerler tarafından ele geçirilmeye çalışıldı. Darbeciler, saat 22.15 itibarıyla havalimanına giriş-çıkışlar kapatıldı. Darbeci askerler, uçuş kontrol kulesini ele geçirerek, tüm yurt içi ve dışı uçuşları durdurdu. F-16 savaş jetleri ile havalimanı üzerinde alçak uçuş yapılarak yolcu uçaklarının iniş-kalkış yapmaları engellendi. Askerler, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısı üzerine havalimanına akın eden binlerce kişinin üzerine ateş etti. Pistte bulunan 17 yaşındaki Mahir Ayabak şehit düşerken, onlarca kişi yaralandı. Halkın direnişi karşısında askerler burayı terk etmek zorunda kaldı.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca, darbe girişimi sırasında
Atatürk Havalimanı'nda yaşananlara ilişkin yürütülen soruşturma
kapsamında 1 üsteğmen, 3 uzman ve 7 er gözaltına alındı.
Saatler 03.20'yi gösterdiğinde Cumhurbaşkanı Erdoğan, uçakla Atatürk Havalimanı'na geldi. Kendisini karşılayan kalabalığa Erdoğan, "Milletin üzerinde hiçbir güç yoktur. Bu bir ayaklanma, ihanet, vatana ihanet hareketidir. Bunun bedelini çok ağır ödeyecekler." diye seslendi.
- Darbeye karşı ilk soruşturma
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca, 00.34'te askeri kalkışmayı
yapanlara karşı ''darbeye teşebbüs'' suçundan soruşturma
başlatıldığı duyuruldu. Küçükçekmece Başsavcısı Ali Doğan, darbe
girişiminde bulunan askerlerle ilgili soruşturma başlattığını ve
askerlerin görüldükleri yerde tutuklanacaklarını bildirdi.
1. Ordu Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, 01.00 sıralarında bir televizyon kanalına bağlanarak askeri kalkışmaya ilişkin "Bu, TSK tarafından desteklenen bir hareket değildir. Bu olaylar meydana geldiği andan itibaren Sayın Valimizle bir araya gelip İstanbul üzerine yoğunlaştık. Buradaki problemi çözmek için çalışıyoruz." ifadesini kullandı.
Darbeci askerlerin işgal etmek istedikleri Borsa İstanbul'da polis memuru Mehmet Şevket Uzun ile Fatih Satır adlı vatandaş şehit düştü.
Darbeci askerlerin yolları işgal ettikleri Esenler Eski Hal Yolu
Edirne İstikameti ve İSTOÇ civarı TEM Otoyolu üzerinde meydana
gelen olaylarda askerlere karşı koyan Ahmet Kocabay vurularak,
Hüseyin Kısa, Türkmen Tekin, Muhammet Aksu ve Mehmet Şefik
Şefkatlıoğlu da tank tarafından ezilerek şehit edildi, 30 kişi de
yaralandı.
Gaziosmanpaşa bölgesi TEM otoyolu üzerinde meydana gelen
olaylarda Servet Asmaz yaşamını yitirdi.
- Hedefte polis vardı
Darbecilerin polise yönelik ilk hedef noktası Bayrampaşa'daki
Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü oldu. Buraya saat 22.20 civarında
ulaşan askerler, polise "teslim olun" çağrısı yaptı. Polis, teslim
olmadı. Saat 00.30'dan itibaren burada toplanmaya başlayan
vatandaşlar askerlere tepki gösterdi. Askerler havaya ateş açarken
vatandaşların tepkileri daha da arttı. Çıkan olaylarda Ümit Yolcu
şehit olurken, 16 kişi yaralandı. Askerler, vatandaşların artan
tepkisi üzerine burayı terk etmek durumunda kaldı.
Vatan Yerleşkesi'ne ulaşan darbeci askerler, polisin ve halkın
direnişi karşısında başarılı olamadı. Vatan Yerleşkesi'ne darbeci
askerlerce hava desteği istenmesi üzerine gelen helikopter, eski
lunapark olarak adlandırılan noktaya inmek istedi. Polisin yerden
atışla karşılık vermesi üzerine helikopter Vakıf Gureba
hastanesinin arkasındaki okulun bahçesine indi. Vatandaşların tepki
göstermesi üzerine buradan da kalkmak zorunda kalan helikopter,
Topkule Kışlası'na döndü. Darbeci askerler, zırhlı araçları
çevreleyen vatandaşların da sayesinde polis tarafından gözaltına
alındı. Tanklardan birinin içinden vatandaşlarca çıkarılan ve
darbeci askerlerle birlikte hareket ettiği anlaşılan 4. Sınıf
Emniyet Müdürü Mithat Aynacı da yakalandı.
Vatan Caddesi'nde AK Parti Fatih İlçe Başkanlığı önünde meydana gelen olaylarda Mehmet Güder şehit oldu.
- AK Parti İl Başkanlığı'nı işgal girişimi
47. Piyade Alayından tam teçhizatlı ve mühimmatlı olarak 7 açık land ve bir unimog araca binerek saat 22.00-22.15 sıralarında AK Parti İl Başkanlığına gitmek üzere hareket etti. Askerler saat 23.15 sıralarında AK Parti İl Binasına geldi. Polisleri "Bundan sonra buranın güvenliğini biz alacağız." diyerek uzaklaştıran darbeci askerler, daha sonra binayı işgal etti. Darbecilerle güvenlikçiler arasında tartışma yaşandı. Bir süre sonra halk, bina önüne toplanmaya başladı. AK Parti'li bazı belediye başkanları ile milletvekili Metin Külünk de bina önüne geldi. AK Parti'li yöneticiler, kesinlikle binayı boşaltmayacaklarını yapılanın kanunsuz olduğunu bildirdi. AK Parti İl Başkanlığı önünde biriken halkı dağıtmak isteyen darbeciler, havaya ateş etti. Darbeci binbaşı Faruk Şimşek de orada bulunan erlere şarjör takmaları ve ateş etmeleri yönünde emirler verdi. Bazı askerler de havaya ateş etti. Askerler sabaha doğru olay yerine getirtilen otobüslerle kışlalarına gönderildi. Olay yerinde bir vatandaş itiş kakış sırasında yaralandı.
- İstanbul Büyükşehir Belediyesi
Darbecilerin Vatan Caddesi'ndeki işgal girişimi başarıya
ulaşamayınca polis anonslarla halkı İstanbul Büyükşehir Belediyesi
önüne yönlendirdi. Vatandaşlar belediye binasını işgale gelen
darbeci askerleri protesto etti. Halkın üzerine ateş açan
darbeciler, Prof. Dr. İlhan Varank'ın da aralarında bulunduğu 14
kişiyi şehit etti.
- Taksim
Hasdal Kışlası'ndan bir grup asker Taksim Meydanı'na sevk edildi. Askerler önce anıt ve çevresini, daha sonra Taksim Meydanı'na gelen noktaları kontrole başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım'ın açıklamalarından sonra vatandaşlar Taksim Meydanı'nda toplanmaya başladı. Meydanı kontrol etmek isteyen darbeciler yetersiz kalınca, TRT Harbiye Binası'nı işgalle görevlendirilmiş 2'si rütbeli 8 asker de buraya yönlendirildi.
Direniş karşısında sıkışan ve sadece anıt çevresinde toplanan
askerlere destek amacıyla Hasdal Kışlası'ndan yine asker sevk
edilmek istendi. Ancak vatandaşların kamyon ve diğer araçlarıyla
yolları kapatması nedeniyle asker sevkiyatı gerçekleşemedi. Taksim
Meydanı'nda halk ve polisle karşı karşıya gelen darbeci askerler,
39 kişiyi yaraladı.
İstanbul'da darbe girişimine tepki gösteren binlerce kişi de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın evinin bulunduğu Üsküdar'da toplandı.
İstanbul'un pek çok yerinde olduğu gibi Üsküdar'da da askerlerle vatandaşlar karşı karşıya geldi. Tankın iki kez üstünden geçtiği Sabri Ünal, olayı sadece bir kolundan yaralanarak atlattı.
- AKOM'un işgali
Darbecilerin hedeflerinden biri de, 3 bine yakın kamera ile İstanbul'un birçok noktasını kayıt altına alan ve anlık olarak MİT'e ileten İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Afet Koordinasyon Merkezi (AKOM) oldu.
Saat 21.15 sıralarında AKOM'a giren darbeci askerler, görevlileri etkisiz hale getirip dışarı çıkardı. Darbeci askerler binada kilitli odaların kapılarını kırarak arama yaptı. Askerler, bilgisayarların ve elektronik eşyanın fişlerini çekti, server odalarına girerek sistemi engellemeye, kamera ve ekranları devre dışı bırakmaya çalıştı. Bunu başaramayan askerler, teknik ekip çağırdı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısının ardından vatandaşlar AKOM
binası çevresinde de toplanmaya başladı. Darbeci kurmay yarbay
Mustafa Kubilay'ın emri ile askerler, vatandaşların girişini
engellemek amacıyla bina kapısına barikat oluşturdu. Vatandaşlar
buradan ayrılmayınca darbeci askerler hedef gözetmeksizin halka
doğru ateş etti. Açılan ateş sonucu 6 kişi yaralandı.
AKOM yetkilileri, kritik öneme haiz AKOM binasına darbecilerce
zarar verilmesini engellemek ve üzerlerinde psikolojik baskı kurmak
amacıyla AKOM binasına itfaiye araçlarını çağırdı. Gelen itfaiye
araçlarından yaklaşık bir saat boyunca telkin edici anonslarda
bulunuldu.
Eyüp İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri saat 06.00 sıralarında AKOM'a geldi. İlçe Emniyet Müdürü İsmail Dinçer Öğüt megafonla "teslim olun" anonsu yaptı. Darbeciler teslim olmayacaklarını beyan ederken keskin nişancılar çatıya yerleştirilerek operasyon hazırlıkları yapıldı. Bu görüşmelerin akabinde Mustafa Kubilay ve diğer subaylar ellerinde bulunan A4 kağıdı ebatındaki belgeleri yakarak imha etti. Kubilay, askerleri binanın alt katında topladı ve erlere de terasa çıkmaları emrini verdi. Akabinde emniyet personeli olan keskin nişancıların çatılara yerleştirilmesi üzerine umudunu yitiren Kubilay, "Gururumuzu kırmadan teslim alırsanız mutlu oluruz" dedi. Askerler, yanlarında getirdikleri çantalardaki sivil kıyafetlerini giyerek, silahsız, elleri başlarının üzerinde, binaya doğru diz çökmüş bir vaziyette emniyet güçlerine teslim olmak zorunda kaldı.
- Acıbadem Türk Telekom
Acıbadem'deki Türk Telekom Hizmet Binası'nın önüne saat 22.30 civarında gelen darbeci kurmay yüzbaşı Mehmet Karabekir yönetimindeki askeri birlik, binanın önünde, etrafındaki yol ve caddenin köşelerinde konuşlanarak giriş-çıkışı durdurdu. Acıbadem Türk Telekom binasını darbecilerin ele geçirdiğini öğrenen vatandaşlar, kısa bir süre sonra Türk Telekom civarında toplanmaya başladı. Kolluk görevlileri de olay yeri ve civarına gelerek, darbeci askerlere müdahale etmeye çalıştı.
Karabekir, bölgeye ulaşan ya da tesadüfen oradan geçmekte olan
vatandaşlara, "Asker yönetime el koydu haberiniz yok mu? Evlerinize
gidin" diyerek tehditte bulundu. Karabekir, buradan ayrılmayan
vatandaşlara ateş açtı.
Üsküdar ilçesi Acıbadem Mahallesi Muhtarı Mete Sertbaş, Türk
Telekom Bölge Müdürlüğü önüne geldi. Askerleri sakinleştirmeye
çalışan Sertbaş, bunda başarılı olamadı. Karabekir'in silahını
kendisine doğrultması üzerine Sertbaş, "Beni mi vuracaksın?" diye
sordu. Karabekir de "Evet seni vuracağım" diyerek yakın mesafeden
Sertbaş'a ateş etti. Vatandaşların karnından yaralanan Sertbaş'a
müdahalesine de havaya ateş ederek izin vermeyen Karabekir,
askerlere, "Böyle olacaksınız, af yok. Birini vurdum, diğerleri
dağıldı." şeklinde sözler söyledi.
Yaklaşık 45 dakika kadar sonra doktor olduğunu söyleyen bir kişi
Sertbaş'ın yanına giderek müdahalede bulundu. Vatandaşların bir
araçla Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürdüğü
Sertbaş, hastaneye varmadan şehit oldu.
Olaylarda Murat Mertel, Muhammet Fazlı Demir, Orhun Göytan,
Şirin Diril ve Murat Naiboğlu da şehit düşerken, 18 kişi de çeşitli
yerlerinden yaralandı. Darbeci askerlerden Karabekir, olay yerine
gelen güvenlik kuvvetlerince etkisiz hale getirildi.
Darbe girişiminin başarısız olduğunu anlayan bazı darbeci askerler zırhlı araçlarla buradan kaçarken, bazıları da teslim oldu.
- Sabiha Gökçen Havalimanı
Maltepe 2. Zırhlı Tugay Komutanlığından 8 zırhlı araçla çıkan
darbeci askerler, saat 23.30 sıralarında Sabiha Gökçen Havalimanı
yakınlarına ulaştı. Buradaki trafik yoğunluğu ve halkın toplanmaya
başlaması üzerine zırhlı araçların bir kısmı bariyerleri aşarak
karşı şeride geçti ve buradan ilerlemeye devam etti. Emniyet
güçleri tarafından havalimanı nizamiyesine 100 metre kala zırhlı
araçlar durduruldu. Vatandaşlar, darbeci askerlere müdahale etti.
Polis tarafından teslim olmaları yönünde uyarı yapıldı. Tanklarda
bulunan darbecilerden bir kısmı havaya ateş açtı. Güvenlik koridoru
oluşturularak ve müdahale edilerek zırhlı araçlardaki darbeci
askerler saat 03.00 sıralarında yakalandı.
Tuzla ilçesi Orhanlı gişeleri üzerinde meydana gelen olaylarda da Ozan Özen, Mustafa Direkli, Yalçın Aran, Erdem Diker, İhsan Yıldız, Vahit Kaşçıoğlu şehit oldu.
- Türk askeri direndi
Darbe karşıtı olan askerler, 15 Temmuz'da darbecilere karşı direniş gösterdi. Hava Harp Akademisi Komutanlığı binasında darbe karşıtı olduğu bilinen Hava Harp Akademisi öğrenci subaylarından Yüzbaşı Cihan Okur ile Üsteğmen Hüseyin Balık, darbe girişimine katılanlarca bina amfisinde rehin alınıp, silah ve telefonlarına el konuldu. Kemer ve bağcıkları çıkartılan Okur ve Balık'ın başlarına silahlı öğrenci subaylar dikildi.
Harp Akademileri Komutanlığı görevini yürüten Korgeneral Tahir Bekiroğlu, Harp Akademileri Komutanlığı sahasındaki konutunda, darbeci askerlerce Hadımköy Askeri Cezaevi'ne götürüldü. Bekiroğlu, sabah saatlerine kadar tutulduğu cezaevinden darbe girişiminin başarısız olması üzerine serbest kaldı.
Deniz Harp Okulu Komutanlığı görevini yürüten Tümamiral Mesut Özel, karargaha gitmek için bindiği araçta ağzı bantlandı ve ellerine plastik kelepçe takılarak Maltepe Askeri Cezaevine götürüldü. Burada tutulan Özel, darbe girişiminin başarısız olması üzerine serbest kaldı.
Deniz Harp Akademisi Komutanı Tuğamiral Tayyar Ertem ve 1. Ordu Komutanı Orgeneral Ümit Dündar da kaçırılmaya teşebbüs edildi ancak darbeci askerler bunda başarılı olamadı. Ertem'in evine zorla girilerek arama yapıldı.
- Piyade Kurmay Albay Sait Ertürk şehit oldu
66. Zırhlı Tugayında, Piyade Kurmay Albay ve arkadaşları kahramanca bir direniş gösterdi. 47 yaşındaki 3. Kolordu Komutanlığı Yarbaşkanı Piyade Kurmay Albay Sait Ertürk, darbe girişimini öğrenince devre arkadaşlarıyla iletişime geçti. Evinde arkadaşı Kartaltepe Kışlası Komutanı Piyade Albay Davut Ala ve bir astsubayla buluşarak değerlendirmelerde bulundu. Toplantı sonunda Ertürk'ün iki yıl önce görev yaptığı 66. Zırhlı Tugay Komutanlığı'nın darbeye desteğinin engellenmesine karar verildi.
Ertürk, arkadaşı Piyade Albay Davut Ala ile 66. Zırhlı Tugayında verdiği mücadeleyle İstanbul için kilit rol oynayarak, tugayın darbe girişimine desteğini engelledi. İki komutan, yanlarına aldıkları üç polis ve üç uzman çavuşla kurdukları iki timle, tankların, silahların ve askerlerin dışarı çıkmasını engelleyerek, tugay içindeki hareketlenmeyi durdurdu.
Tugayın darbeye katılımını engelleyen Sait Ertürk, tek kurşunla şehit düşerken, Kartaltepe Kışlası Komutanı Piyade Albay Davut Ala ise vücuduna 7 mermi isabet etmesi sonucu yaralandı. Ertürk'ün emrindeki askerlerden biri olan Uzman Çavuş Halit Yaşar Mine ile polis memuru Serdar Gökbayrak da burada şehit oldu.
- Medya darbeye karşı çıktı
FETÖ'nün 15 Temmuz'daki kanlı darbe girişiminde darbeci askerlerin hedefindeki en önemli adreslerden birisi de basın yayın organları oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın CNN Türk'e "FaceTime" üzerinden bağlanarak halkı sokağa davet etmesi üzerine darbeci askerler harekete geçti. Darbecilerin kurduğu "WhatsApp" grubunda, "Bu TV'lerin susturulması gerekiyor", "Çamlıca'daki antenlere müdahale edilmeli", "Çamlıca Tepesi'ni gören tanklar antenleri vursunlar", "NTV için ekip gitti, Selimiye'ye hava aracı olursa medyaya müdahale edecek ekip var" gibi paylaşımlarda bulunuldu.
CNN Türk, Kanal D ve Hürriyet binalarının işgal edilerek yayının kesilmesine karar verildi. Bu amaçla darbeci albay Ahmet Zeki Gerehan, CNN Türk binasının boşaltılması ve yayının kesilmesi emrini verdi. Erlere bir binaya gidileceği, 2-3 kişi alınarak çıkılacağı söylenerek, üstlerine gelen olursa ayağına, daha da yaklaşan olursa üstüne doğru ateş etmeleri emredildi. Helikoptere binen 14 darbeci asker, saat 03.10 sıralarında Doğan Medya Center'in açık otoparkına indi. Yüzbaşılar Erdal Şeker, Süleyman Ahmet Kaya ve Mehmet Akif Aslan, inişten sonra ellerindeki uzun namlulu silahlarla havaya ateş açarak, "Genelkurmay yönetime el koydu, asker yönetime el koydu." diye bağırdı.
Doğan Medya çalışanlarının kapıları kapatmaya çalışması üzerine darbeciler silah çekerek, "Kapıyı açın, yoksa vururum." tehdidinde bulundu. Görevlilerin kapıyı açmak zorunda kalması üzerine tüm askerler buradan giriş yaptı. Askerlerden bir grup Hürriyet, diğer grup da CNN Türk binası girişine yöneldi.
Hürriyet'te akıllı kapının kepenklerinin kapalı olması üzerine
içeriye giremeyen darbeciler ile görevliler arasında tartışma
yaşandı. Askerler, görevlilerden ikisini yere yatırarak, "Bu kapı
açılmazsa sizi öldüreceğiz." şeklinde tehdit etti. Tehdit üzerine
kapılar açılırken, yere yatırılan görevliler için erlere
"Kıpırdarlarsa vurun." talimatı verildi.
Askerler, "Herkes insin, vururuz." diye bağırdı. Darbeciler en alt katta bulunduğu sırada Hürriyet Daily News Genel Yayın Yönetmeni Murat Yetkin, telefonla onları kaydetmeye başladı. Bu durumu gören darbeci askerler, silahlarını Yetkin'in bulunduğu yere doğru çevirerek, çekim yapmamasını söyledi.
Askerler bina personelini lobide topladı ve silahlarını
üzerlerine doğrulttu. Yetkin, darbeci askerlerden Süleyman Ahmet
Kaya'nın yanına giderek, askerlerin silahlarını indirmelerini
istedi. Gazeteci ve silahsız olduklarını, kimseye zarar
veremeyeceklerini söyleyen Yetkin, darbecilere buraya neden ve ne
hakla geldiklerini sordu. Süleyman Ahmet Kaya ise "Darbe var,
yönetime el koyduk." yanıtını verdi. Yetkin'in, ne hakla el
koyduklarını sorması üzerine de Kaya "Böyle emir aldım."
karşılığını verdi. Kimden emir aldığı sorduğunda Kaya, "Kimden emir
aldığımın bir önemi yok." karşılığını verdi.
Kaya, devamında erlere de "Haydi katları boşaltın, yayını
kesin." şeklinde emir verdi. Yetkin, "Burası gazete, burada yayın
yapılmıyor, siz darbe yapıyorsunuz. Bırakın biz de gazetemizi
çıkaralım, haberimizi yapalım." deyince Kaya, "Hayır, binayı
boşaltıyoruz." ifadesini kullandı. Yetkin, Kaya'ya, cumhurbaşkanı,
başbakan ve komutanların hareketin emir komuta zinciri dışında
olduğunu, kendisine ve mesleğine yazık ettiğini, ileride askerlerin
kurtulabileceğini ancak kendisini burada yaktığını söyledi. Bu
diyalog sırasında erler katlara çıkarak, personeli lobiye indirmeye
başladı.
Kaya yaptığı telefon görüşmesi sonrasında erlere dönerek,
"Yanlış bir hareket görürseniz acımayın vurun" şeklinde emir verdi.
Bu emir üzerine erler silahlarını yeniden topladıkları personele
doğrulttu. Şüpheliler, yemekhane bölümündeki bir odada yaklaşık 10
dakika tuttukları personeli, Kaya'nın emri üzerine bina dışına
çıkarmaya çalıştı.
Darbeciler, Hürriyet giriş kapısı önünde bekledikleri sırada
güvenlik müdürü olarak görev yapan ve bu aşamaya kadar CNN Türk ve
Kanal D binasında diğer askerlerle muhatap olan Hüseyin Ulaş,
Hürriyet'te bulunan personelden haber alamayınca bina önüne geldi.
Ulaş'ı gören askerler, "Gel buraya, dur." şeklinde bağırdı. Hüseyin
Ulaş'ın geri dönmesi üzerine arkasından iki el ateş açıldı. Ulaş,
olay yerinden uzaklaşarak, Hürriyet binasında askerlerin olduğunu
polis ekiplerine bildirdi.
Bağcılar Emniyet Müdürlüğünden polislerle darbe girişimini
engellemek isteyen vatandaşlar da Doğan Medya Center'e gelmeye
başladı.
Polis memurları ve vatandaşların geldiğini gören darbeci yüzbaşı
Süleyman Ahmet Kaya, erlere bina personelini üst kata çıkararak
serbest bırakmaları emrini vermek zorunda kaldı. Bina personeli
serbest bırakıldıktan sonra Kaya, erleri Hürriyet binasının giriş
kapısındaki çalılık alanda üçerli olarak mevzilendirdi. Kaya polis
memurlarına, "Mühimmatımız var, çatışırız." şeklinde bağırdı.
Polislerin megafonla yaptıkları "Teslim olun" çağrılarının ardından
Kaya, polis memurlarına ve toplanarak tepki gösteren vatandaşlara
ateş açtı. Burada Vedat Bağcerci isimli vatandaş şehit
oldu.
Askerlerle polis memurları arasında çatışma yaşanırken, Binbaşı
Mehmet Türk'ün komutasındaki 17 kişi, saat 04.00 sıralarında destek
amacıyla helikopterle Doğan Medya Center'a intikal etti.
Helikopter, Doğan Medya Center üzerinde iniş için alçalmaya
başlarken darbeciler, polislere ve vatandaşlara ateş açtı. Paleti
çatıya değen helikopter, polis memurlarının fedakarca mücadelesi
sonucu Topkule Kışlası'na dönmek zorunda kaldı.
Polis memurlarının yoğun atışı ve gaz bombası kullanması
nedeniyle darbeci askerler bina içine kaçtı. Polisler, askerleri
bina içerisinde aramaya başladı. "Teslim olun" çağrısına uymayan
Kaya, ayağından vuruldu. Diğer askerler de polis memurlarınca
teslim alındı.
- CNN Türk ve Kanal D binasında yaşananlar
Darbeci askerlerden yüzbaşılar Erdal Şeker ve Mehmet Akif Aslan ile 5 er, CNN Türk ve Kanal D'nin bulunduğu binaya yöneldi. Darbeciler, stüdyo giriş kapısının önüne geldiklerinde burada çalışan Önal Yılmaz ile karşılaştı. Darbecilerden Erdal Şeker, Yılmaz'a sorumlunun kim olduğunu sordu. Yılmaz sorumlunun kendisi olduğunu söyleyince Şeker, "Sıkıyönetim ilan edildi, yayını kesmeye geldik." şeklinde beyanda bulundu.
Şeker giriş kapısına geldiğinde "Yayını kesin, bu darbedir,
herkes dışarı çıksın." diye bağırdı. Darbeci askerler, giriş kapısı
önünde CNN Türk yöneticilerinden Ali Güven, haber spikeri Ahu
Özyurt, kameraman Ahmet Akpolat ve güvenlik müdürü Hüseyin Ulaş ile
karşılaştı. Akpolat kamera ile yayına başladığında Ali Güven,
Şeker'e ne amaçla geldiklerini sordu. Erdal Şeker, yayını kesmek
için geldiklerini, bu amaçla emir aldıklarını, kimse ile
konuşmayacaklarını söyleyerek, dışarı çıkmalarını istedi. Akabinde
askerler CNN Türk binasına girdi.
"Engel olmayın, ateş ederiz." şeklinde tehditte bulunan
darbeciler, yayının kesilmesini ve herkesin binayı boşaltmasını
istedi.
Ulaş, Şeker ve diğer şüphelilere, yaptıklarının anayasal bir suç
olduğunu, yetkililerin bu konuyla ilgili açıklama yaptıklarını
bildirdi. Şeker ise "Dinlemek yok." diyerek erlere emir verdi.
Darbeci askerler, yayın odasının bu katta olmadığını anladıklarında
ikinci kata çıktı. Darbeciler, merdivenlerde "Boşaltın, yayını
durdurun." şeklinde bağırdıkları sırada Kanal D Haber Genel Yayın
Yönetmeni Süleyman Sarılar ile karşılaştı. Sarılar askerlere neden
geldiklerini, ellerinde yazılı bir emir olup olmadığını sorduğunda
Erdal Şeker, Ordu Komutanının emri olduğunu söyledi. Sarılar, Ordu
Komutanının açıklamasını yayınladıklarını belirtince de
"Karıştırma, çekil." diyerek karşılık verdi.
Kameraman Ahmet Akpolat'ın tekrar kamerayla çekim yaptığının
görülmesi üzerine Erdal Şeker, "Ver o kamerayı." diye bağırıp
üzerine yürüdü. Yaşanan arbedede Şeker, Akpolat'ın boğazına
sarıldı, tüfeğin dipçiğini kaldırarak "Ver, yoksa vururum."
şeklinde tehditte bulundu.
Şeker elini tabancasına atarak Sarılar'a, "Vururum seni." dedi.
Tehditler sonucunda Akpolat hafıza kartını Şeker'e vermek zorunda
kaldı.
Akabinde darbeci askerler, Kanal D Haber Merkezi ve CNN Türk
stüdyosunun bulunduğu üçüncü kata çıktı. Darbeciler burada da
sürekli "Yayını kesin." şeklinde bağırdı. Şeker de Sarılar'a
elektriği kesmesini söyledi.
Tartışma sırasında darbeci askerlerden Mehmet Akif Aslan,
tabancasıyla bir el havaya ateş etti. Askerler, CNN Türk canlı
yayınının yapıldığı üçüncü kata çıktıklarında çalışanlar haber
merkezi girişine set çekerek, onlara engel olmaya çalıştı. Bu
sırada spiker Başak Şengül'e, canlı yayına devam etmesi CNN Türk
Genel Müdürü Erdoğan Aktaş tarafından bildirildi.
Nedim Şener'in de darbeci askerlerin çıkmasını istedi. Mehmet
Akif Aslan, Şener'e silah doğrultarak "Çık buradan, vururuz seni."
tehdidinde bulundu. Ayrıca er Ferdi Irmak da Şener'i, "Aşağı in,
vururuz." diyerek tehdit etti.
Giriş katına inen Şener, kapıyı açarak darbe girişimini
engellemeye gelen vatandaşların binaya girişini sağladı.
Darbecilerin silah doğrulttuğu Erdoğan Aktaş, hiçbir şekilde yayını
kesmeyeceklerini söyledi. Darbeci askerler ise aldıkları emri
uygulamak zorunda olduklarını belirtti. Aktaş, savunmasız olmaları
dolayısıyla mecburen binayı terk edeceklerini ifade etti. Erdoğan
Aktaş, personelden de binayı boşaltmalarını istedi.
Rejiye gelen darbeci askerler, yönetmen Tunca Pak'a binayı terk
etmelerini söyledi. Pak da rejiyi boşaltırken canlı yayında olan
Başak Şengül'e, askerlerin rejide olduğunu ve rejiyi
boşalttıklarını kulaklıkla bildirdi. Şengül, darbeci askerlerin
geldiğini ileterek canlı yayına devam etti. Bu sırada erlerden
Ferdi Irmak, stüdyoya girerek Şengül'den oradan ayrılmasını istedi.
Şengül de canlı yayını terk etmek zorunda kaldı. Tunca Pak,
ayrılmadan önce Erdoğan Aktaş'a telsiz mikrofonu verdi, yayının
devam etmesi adına aktif olan tüm mikrofonların sesini açarak
stüdyoyu gören genel kamerayı da çıkışa vererek canlı yayın
görüntüsünü bu noktada sabitleyip rejiyi terk etti. Bunun üzerine
askerler, canlı yayının kesildiği kanaatine vardı.
Vatandaşların ve polis ekiplerinin binaya girmesinin ardından
"teslim olun" çağrıları karşısında Erdal Şeker, "Silahlarımızı
vermeyeceğiz, bize takviye kuvvet gelecek, kalabalıkla birlikte
burayı boşaltın." şeklinde karşılık verdi. Polis ekibinin ve
vatandaşların gayretleri sonucunda darbeciler gözaltına
alındı.
- TRT Ulus Yerleşkesi binasının işgali
Kara Harp Akademisinde yapılan toplantıda görevlendirilen bir
grup darbeci asker, saat 21.00-21.30 sıralarında silahlı ve tam
teçhizatlı olarak yola çıktı. Askerler zırhlı araçlarla saat
22.30'a doğru TRT Ulus Yerleşkesi'ne ulaştı. Kapıdaki güvenlik
görevlilerine, "Terör tehdidi var, binayı süratle boşaltın." diyen
darbeci askerler binaya dağıtıldı. Darbeciler içerideki yaklaşık 40
kadar TRT çalışanına telefonlarını bıraktırarak binayı boşalttı. İç
aydınlatmaları kapatan darbeci askerlerden Binbaşı Yüksel Demir,
alay komutanı Müslüm Kaya'yı aradı ve binanın kontrolünün ele
geçirildiğini bildirdi.
Darbeci askerlere binada beklenmesi talimatı verildi. Saat 22.30 sıralarında TRT binası bahçesine 10 kadar asker, helikopterle indi. Darbeciler, TRT Arapça kısmına girdi.
Bu arada dışarıda vatandaşlar toplanmaya başladı. Vatandaşların dağılması için havaya ateş açıldı. Binbaşı Yüksel Demir'in telefonuna saat 05.00 sıralarında "RUN" yazan bir mesaj geldi. Darbeci albay Hüseyin Ergezen'in de aralarında bulunduğu 5 kişi buradan temin ettikleri sivil kıyafetleri giyerek saat 06.00 sıralarında uzun namlulu silahlarını bırakarak olay yerinden kaçtı. Diğer darbeci askerler saat 07.45 sıralarında polis ekiplerine silahlarını vererek teslim oldu.
- Harbiye'deki TRT binasının işgali
Hasdal Kışlası 6. Motorlu Piyade Alayının eski komutanı albay
Müslüm Kaya ile yeni komutanı Nebi Gazneli’nin bizzat organize
ettiği ve talimatlarını verdiği olayda, Hasdal Kışlası'ndan çıkan
bir grup darbeci asker 21.30-22.00 sıralarında Harbiye'deki TRT
binasına geldi.
Darbeciler, bina önündeki trafik polislerini silah tehdidiyle
etkisiz hale getirip binaya girerek güvenlik görevlilerine "Bomba
ihbarı var." şeklinde beyanda bulunarak burayı ele geçirdi.
Olay yerine gelen polis ekiplerine ateş açan darbeciler Şişli
Emniyet Müdürü Melih Ekici'yi gözünden yaraladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısıyla sokağa çıkan vatandaşlar,
TRT binası önünde toplanmaya başladı. Darbeciler, vatandaşların
kendilerine tepki göstermesi üzerine havaya ateş açtı.
Dağılmamaları üzerine vatandaşların ve buraya gelen polislerin
üzerine ateş açan darbeciler, Fahrettin Yavuz ve Murat Demirci ile
2 yıldır İstanbul'da yaşayan Faslı Jaouad Merroune'yi vurarak şehit
etti. Vatandaşlardan 48'i de çeşitli yerlerinden yaralandı. Darbeci
askerler, polis ekiplerinin "teslim olun" çağrısına ateşle karşılık
verdi. Darbe girişiminin başarısız olduğunu anlayan askerler daha
sonra teslim oldu.
- Digitürk'ün işgali
Vodafone Arena Stadı'na helikopterle inen darbeci 43 asker ve 3
sivil teknik personel, albay Hamdi Acar ve binbaşı Ali Akkaş
önderliğinde toplandı.
Stat kapılarını zorlayarak açan darbeciler, Digitürk binasını
işgal amacıyla dışarı çıktı. Yoldan geçen İETT otobüsünü havaya
ateş açarak durduran darbeci askerler, otobüse binerek Digitürk
binasına yakın bir noktada indi. Yürüyerek Digitürk binasına giren
darbeciler, burayı işgal etti. Yayını durdurma amacıyla faaliyette
bulunan darbeci askerler, yayını kesemedi. Darbeci binbaşı Akkaş,
yayın kesilmeyince içerideki cihazlara ateş etti.
Polislerin gelmesi üzerine yapılan müzakerelerle darbeci
askerler teslim oldu.
66. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığından o gün çıkış yapan bazı darbeci askerler de A Haber'e baskın gerçekleştirmeye yönelik eylemde bulunmak hedefiyle hareket etti. Ancak yolda trafiğin yoğun olması, halkın darbe teşebbüsü eylemlerine yönelik tepkisi nedeniyle darbeci askerler, Seyrantepe'deki Türk Telekom Arena yakınlarına kadar gelmelerine karşın daha fazla ilerleyemedi. Askerler, zorla durdurdukları bir otobüsle tekrar Topkule Kışlası'na döndü.
Cumhurbaşkanlığından, "Tehlike henüz geçmiş değil. Millet
sokaklarda olduğu ve vatanına sahip çıktığı müddetçe darbeci
hainler bu aziz millete diz çöktüremeyecek." şeklinde açıklama
yapıldı.
İstanbul Valisi Vasip Şahin de 05.55 sıralarında bir televizyon kanalında, İstanbul ve Ankara'da FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin "Devlet duruma hakimdir. Birtakım kandırılmış, ihanet şebekeleri içerisinde bulunmuş olanların emellerine ulaşmaları mümkün değil." ifadelerini kullandı.
(Sürecek)
Yorumlar