Türk sinemasının 100. doğum günü Çeşme'de kutlandı

Türk sinemasının doğuşunun 100. yılı, İzmir'in Çeşme ilçesinde düzenlenen "Türk Film Şarkıları" konseriyle kutlandı. Çeşme Belediyesi'nin destekleriyle aralarında TRT sanatçılarının da bulunduğu Alimoğlu Kültür Sanat Araştırma...

Google Haberlere Abone ol
Türk sinemasının 100. doğum günü Çeşme'de kutlandı

Türk sinemasının doğuşunun 100. yılı, İzmir'in Çeşme ilçesinde düzenlenen "Türk Film Şarkıları" konseriyle kutlandı. Çeşme Belediyesi'nin destekleriyle aralarında TRT sanatçılarının da bulunduğu Alimoğlu Kültür Sanat Araştırma Derneği (AKSAM), Antalya Musiki Derneği ve Çeşme Kültür ve Sanat Derneği üyelerinden oluşan 150 kişilik koro, 20 kişilik saz ekibiyle sahne aldı. Çeşme Açıkhava Tiyatrosu'ndaki konseri, Şef Burhan Kul yönetti.

Televizyonların duayen sunucusu Mustafa Yolaşan'ın renklendirdiği geceye onur konuğu olarak katılan Selda Alkor, küçük yaşlardan itibaren Çeşme'ye duyduğu hayranlığı dile getirdi. 1965 yılından bu yana Türk sinemasının bir parçası olmaktan büyük mutluluk duyduğunu kaydeden Alkor, "Türk sineması, benim için bir rüya. Eğer sizler de izin verirseniz, ölene kadar bu rüyanın içerisinde kalmak istiyorum." dedi. Yolaşan'ın ısrarı üzerine de Yeşilçam filmlerinde kullanılmış Türk Sanat Müziği eserini okudu.

Türk sinemasının 100. doğum gününün kutlandığı konserin oluşumunda emeği geçen herkese teşekkür eden Çeşme Belediye Başkan Vekili Şakir Karadede ise böyle bir organizasyona evsahipliği yapmaktan büyük mutluluk duyduklarını kaydetti. Karadede, "Bu unutulmaz konserde bizleri yalnız bırakmayan sanatçılarımıza, Yeşilçam ve Sanat Müziği tutkularına teşekkür ediyorum." şeklinde konuştu.

İLK FİLM: RUS ABİDESİ'NİN YIKILIŞI

Türk sinemasının ilk filmi olan "Ayastefonas'taki Rus Abidesi'nin Yıkılışı", Osmanlı İmparatorluğu 1. Dünya Harbi'ne girdikten üç gün sonra çekildi. Bu film, 93 Harbi'nde yaşanan Rus yenilgisinin hatırası olarak dikilen, Yeşilköy'deki (Ayastefanos) 150 metre yüksekliğindeki Rus Abidesi'nin yıkılışını anlatır. Anıtın dinamitle patlatılmasını görüntülemeye gelen Avusturyalı firmanın çalışanları, filmin bir Türk tarafından çekilmesi gerektiği düşüncesiyle gösterilen tepkiden sonra Fuat Uzkınay'a projeksiyon makinesini kullanmayı öğretir. Uzkınay'ın görüntülediği belgesel niteliğindeki film, Türk sinemasının ilk eseri olarak kayıtlara geçer. CİHAN

Yorumlar