Tinder Avcısı gerçek mi Simon gerçekte kim, kadınlar, oyuncuları kim?

Tinder Avcısı gerçek mi Simon gerçekte kim, kadınlar, oyuncuları kim, İstanbul, Simon kim, hikayesi gerçek hayattan mı, anlatılanlar gerçek hayatta yaşanmış mı tamamen hayal ürünü mü? Bir adam düşünün, kendini jet sosyeteden, en zengin tabakadan bir iş adamı olarak tanıtıyor. Genç, yakışıklı ve aynı zamanda çok zengin bir adam düşünün. Ve bu adamın tek bir amacı var. Zengin ve varlıklı kadınları etkilemek ve milyonlarını çalmak. Tinder Avcısı gerçek mi oyuncuları kim, konusu nedir, Simon kim? anlatılanlar gerçek hayatta yaşanmış mı tamamen hayal ürünü mü?

Tinder bir sosyal medya uygulamasıdır. Arkadaşlık ve flört için kullanılır. Adını bu siteden alan belgesel ise son günlerin en çok konuşulan konuları arasında yer alıyor. Son dönemlerde Netflix'te yayınlanan Tinder Avcısı belgeseli işte tam da bu konuyu işliyor. 

 

The Tinder Swindler (Tinder Avcısı) şu an yayında. 

The Tinder Swindler (Tinder Avcısı) yayınlanmaya başladığı andan itibaren en çok konuşulan konular arasında yer almaya başladı.

Çok zenginmiş gibi davrananan bir adam, umutsuz romantiklerden milyonlar çaldı. 

Belgesel, arşiv görüntüleri ve röportajlar ile destekleniyor.

İzlerken dudak uçuklatacak şeyler öğreneceksiniz.

 

Simon Leviev (gerçek adı Shimon Yehuda Hayut) Tinder uygulaması kullanan ve zenginmiş gibi davranan bir adam.

Yönetmen Felicity Morris'in belgeselinde, Simon'ı tanıyoruz. Onun soğukkanlılığını, ezberci duygusallığını, sosyopatlığını...

Derken ağına düşürüp kandırdığı kadınlar giriyor devreye.

Kalplerini ve milyonlarını kaptıran kadınlar! Masal bittiğinde ise intikam başlıyor.

Tinder Avcısı şu anda Netflix'te yayında. Merak edenler için; Simon Leviev (Shimon Yehuda Hayut) 2019 yılında tutuklandı ve İsrail hapishanesinde 15 ay hapis cezasına çarptırıldı.

İyi halden 5 ay sonra serbest bırakıldı.

 

Evet doğru anladınız Tinder Avcısı belgeselinde anlatılan hikaye tamamen gerçek bir hayat hikayesidir. 

Belgeselde anlatılan adam İsrail'de yargılandıktan sonra sadece 5 ay ceza aldı ve sonra serbest bırakıldı. 

TINDER AVCISI TÜRKİYE-FRANSA HATTINDA DA GERÇEK OLDU

Bütün dünya Netflix belgesel dizisindeki Tinder Avcısını konuşurken Türkiye - Fransa hattında benzer bir olayın gerçekleştiği ortaya çıktı. 

Webtekno'da yer alan habere göre; Fransız film yapımcısı Yzabel Dzisky, flört uygulamaları hakkında bir belgesel çekmeyi düşünüyordu. Dzisky, insanlarla belgeseli için röportaj yapmak için bir flört uygulamasında hesap oluşturdu. Ancak daha sonra arkadaşlarının da ona bu uygulamalardaki komik aşk hikayelerini anlatmasıyla kendisinin de aşkı bulabileceğine inandı. Bu düşüncesi ise onu çok büyük bir kalp kırıklığına doğru sürükledi.

Dzisky, uygulamadan Los Angeles’ya yaşayan Tony isimli bir cerrahla tanıştı. Tony, oldukça yakışıklı bir beyefendiydi ve Yzabel Tony'nin profilini beğenmişti. Yana kaydırdı ve Tony’nin de onu beğenmesiyle eşleştiler. İkili romantik sohbetler yapmaya başladı, birçok ortak yönlerini keşfettiler. Bir haftadan fazla süren bu sohbetlerin ardından Yzabel, Tony’e görüntülü konuşmak istediğini söyledi. 10 dakika süren görüntülü sohbetleri sırasında Yzabel Tony’i arkadaşlarına gösterdi ve daha sonrasında da ikili kısa kısa görüntülü görüşmeler yapmaya devam etti.

Her şey güzel giderken Tony, herhangi bir sebep göstermeden Yzabel’in aramalarına ve mesajlarına cevap vermeyi kesti. En sonunda cevap verdiğinde ise adının Tony değil ‘Murat’ olduğunu söyledi. Eski kocasının ismi de Murat olan Yzabel, şok oldu. Daha sonrasında Murat, Türk olduğunu ve İstanbul’da yaşadığını söyledi. Yzabel, bu durum karşısında sinirlenmek yerine neden böyle bir şey yaptığını sorduğundaysa Murat’tan “İsmimin Arap kökenli olmasından dolayı, çekincelerim vardı” cevabını aldı.

İsmini Google’da arayan Yzabel, Murat’la ilgili birçok bilgi buldu. Murat’ın videoları ve fotoğrafları her yerdeydi. Televizyona çıktığı videoları bile vardı ve Yzabel, Murat’ın ünlü bir cerrah olduğuna tamamen ikna olmuştu. İlişkilerinin ilerleyen günlerinde Murat, tıp ekipmanları alacağını ve bunun için Şanghay’a gitmesi gerektiğini söyledi. Şanghay’a gittiğinde ise kredi kartının bozulduğunu ve eğer ona 3 bin euro para gönderebilirse yüz yüze görüşmek için oradan Yzabel’in yanına Paris’e gelebileceğini söyledi. Bu durum Yzabel için biraz şüphe uyandırmış olsa da sonunda Murat’a 200 euro gönderdi.

Yüz yüze görüşmek için gün sayan Yzabel, sonunda o gün gelip çattığında çok heyecanlandı. Havaalanına gitti ve Murat’ı beklemeye başladı ancak Murat bir türlü gelmedi. Sonraki günlerde de Yzabel’in aramalarına, mesajlarına hiçbir cevap vermedi. Daha önce de yaptığı gibi birkaç gün süren sessizliğinin ardından Murat, Yzabel’le konuşmak istediğini söyledi. Bu sessiz geçen günler Yzabel’in aklına dolandırılmış olabileceğini getirmişti ve her zamanki gibi telefonda değil daha büyük bir ekranda görüntülü konuşmak istediğini söyledi.

Bilgisayar ekranında yaptıkları konuşmanın sürekli donmasından, arkadan gelen seslerden ve görüntünün kalitesiz olmasından iyice şüphelenen Yzabel, video editörü bir arkadaşına bu durumdan bahsetti. Arkadaşı bu videoların ‘Deepfake’ videosu olduğunu ve insanların başka bir insanın yüzünü kullanarak videolar çekebildiğini söyledi. Öğrendikleriyle neye uğradığını şaşıran Yzabel, Murat’a mesaj attı ve kim olduğunu sordu. Onlarca mesaj ve aramanın ardından sonunda cevap geldi ve “Adının David olduğunu ve Nijerya'da yaşayan 20 yaşındaki bir hacker olduğunu” söyledi.

David, ‘Murat’ kimliğinin rastgele icat edildiğini söylese de, Yzabel sahte Murat’a duyduğu aşktan vazgeçemedi. Kimliğinin çalındığına inandığı gerçek Murat’ı bulmak için yola koyuldu. Aşık olduğu Murat’ın numarasına ve sosyal medya bilgilerine ulaşmasının ardından Yzabel, Türkiye’ye geldi. Murat’ın çalıştığı hastaneye gitti ve onu görür görmez ona gerçekten aşık olduğunu anladı. Murat’la birkaç kez daha görüştüler ve sonrasında ilişkileri bitti. Kalbi kırık Yzabel, polise gidip şikayetçi olabilmesi için sahte hesaptan yapılan bütün konuşmaları ve aramaları Murat’a gösterdi ancak kanıtların yetersiz olmasından ve yurt dışından yapılan bu tür siber suçların takip edilemesinin zorluğundan dolayı istedikleri sonuca ulaşamadılar. (Bahsi geçen cerrah, gerçek isminin bilinmesini istemediği için yazımız boyunca Murat ismi kullanıldı)

İnsanların sahte profiller oluştup kendilerini olmadıkları bir insan gibi göstererek, duygusal ilişki arayışındaki kişileri dolandırmasına ‘Catfishing’ deniyor. Görüntülü konuşarak insanların güvenlerini kazanan kişiler, bunun için ise bir videonun içerisine farklı bir insanın yüzünü yerleştirdikleri ‘Deepfake’ videoları kullanıyor. 2019 yılının verilerine göre flört uygulamalarını kullanan insanların yüzde 27’si catfishing yöntemiyle dolandırıldı.

---