MHP’li Yılmaz: Tüm inançlı insanları bir çırpıda ‘vatan haini’ ilan ettiniz
MHP Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz, Meclis Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, "Dün 28 Şubat 1997'de askerî darbeyi, postmodern darbeyi yapanlar, irtica adı altında inançlı insanları sorgularken, siz de bugün hırsızlık ortaya çıkınca bir paralel dev.
MHP Adana Milletvekili Seyfettin Yılmaz, Meclis Genel Kurulu'nda
yaptığı konuşmada, "Dün 28 Şubat 1997'de askerî darbeyi, postmodern
darbeyi yapanlar, irtica adı altında inançlı insanları sorgularken,
siz de bugün hırsızlık ortaya çıkınca bir paralel devlet var, bir
paralel yapı var diye bugün paralel yapının üzerine gideceğinize,
yanlışı yapanların üzerine gideceğinize tüm inançlı insanları bir
çırpıda ne yaptınız? Vatan haini ilan ettiniz. Yani, bunu nereye
sığdıracaksınız?" ifadelerini kullandı.
TBMM Genel Kurulu’nda dershaneleri kapatan tasarı üzerinde
görüşmeler sürüyor. Genel Kurul’daki çalışmalarda birinci bölüm
üzerindeki konuşmalar tamamlandı. İkinci bölümde 16. madde üzerinde
konuşmalar devam ediyor. 13. madde üzerinde söz alan MHP Adana
Milletvekili Seyfettin Yılmaz, söz konusu maddenin dershanelerin
kapatılmasını düzenleyen bir madde olduğunu söyledi. "Böyle bir
maddeye niye ihtiyaç duyuldu?" diye soran Yılmaz şöyle devam etti:
"Onun iyi tespit edilmesi lazım. Yani, bu bir ihtiyaçtan mı doğdu,
yoksa bir intikam duygusuyla hareket edilerek mi gerçekleşti? Bu
tespiti yaptığınızda, bunun bir ihtiyaçtan değil; bu, bir camiaya
karşı intikam duygusundan başka bir şey değildir. Hiç kimseyi bu
noktada kandıramazsınız ve ikna edemezsiniz. Eğer bu bir ihtiyaçtan
doğmuş olsaydı, iktidara geldiğiniz 2002 yılındaki dershane sayısı
2 bin 122, öğrenci sayısı 606 bin, öğretmen sayısı 19 bin, 2011
sonu itibarıyla 2'ye katlamış, dershane sayısı 4 bin 99'a, öğrenci
sayısı 1 milyon 200 bine, öğretmen sayısı ise 50 bine çıkmış. Eğer
bu noktada bir düşünceniz olsaydı, bir ihtiyaca cevap vermiş
olsaydınız bu dershanelerin, öğretmenlerin ve öğrencilerin sayısı
bu kadar artmazdı. Ama siz ne yaptınız? Siz, dün sizle beraber kol
kola yürüyen. Bugün şimdi çıkıyorsunuz, bize masal anlatıyorsunuz.
‘Millî iradeye darbe vuran hainlerle, paralel yapıyla ne işiniz
var?’ diye. Siz değil miydiniz onlarla on iki yıldır kol kola
gezen? Şimdi yazık günah değil mi? Ben size buradan sesleniyorum:
Devletsiniz. Eğer devlet olmanın gereğini yapacaksanız, ‘devletim’
diyorsanız, MİT'iniz elinizde, emniyetiniz elinizde, HSYK'yı
değiştirdiniz, yargınız elinizde, bu devlete kim ihanet ediyorsa,
kim vatan hainliği içerisindeyse, kim bu millete vatan hainliği
yapıyorsa ortalığa çıkarın, kulağında tutun ve gereğini yapın ama
siz, bir yerde masumiyet karinesinden bahsederken bu yolda hizmet
veren binlerce insanı, öğretmeni, öğrenciyi, herkesi hain ilan
etmekten geri durmuyorsunuz."
"GİTTİĞİNİZ YOL, YOL DEĞİL"
Devletlerin intikam duygusu ile kararlar veremeyeceğini anlatan
Yılmaz, "Bu gittiğiniz yol yol değildir değerli arkadaşlar.
Devletlerin kararları intikam duygusuyla verilmez. İntikam
duygusuyla karar verirseniz bir yere gidemezsiniz. Bu, eğitime
vurulan darbe dershanelerin kapatılmasıyla siz ne yapıyorsunuz?
Çözüm mü yaptığınızı sanıyorsunuz? Siz esas darbeyi, fakru zaruret
içerisindeki ailelere vuruyorsunuz, onların zeki ama imkânsızlıklar
içerisinde yarışamadığı bu yarışın dışına atacağınız o Anadolu
insanlarına, o fakir fukaraya, o garip gurebaya vuruyorsunuz.
Buradan hiç kimseye paralel devlet, efendim vatan haini, şu bu
diyerekten bunları kandıramazsınız, ikna da edemezsiniz. Bu
gittiğiniz yol yol değildir. Ben size buradan soruyorum: Bakın,
bugün 28 Şubat; 17'nci yıl dönümünde darbeyi lanetliyoruz ama
kendinize bir bakın. O 28 Şubatta neler yapılmıştı bu ülkede? Bu
ülkede irtica var diye inançlı birçok insan soruşturmaya tabi
olmuştu, bu Mecliste oturan birçok insan bu soruşturmalardan
nasibini almıştı. Neydi gerekçeleri? İrtica var diye. Şimdi bir
paralelini söylüyorum, paralel yapıyı seviyorsunuz ya, siz de 17
Aralıktaki… Sandınız ki bu ülkede kendinizi sorgulanmaz, her şeyin
sahibisiniz, hırsızlık ve yolsuzluğunuz ortaya çıkınca bir paralel
yapı oluşturdunuz. Dün 28 Şubat 1997'de askerî darbeyi, postmodern
darbeyi yapanlar irtica adı altında inançlı insanları sorgularken,
siz de bugün hırsızlık ortaya çıkınca bir paralel devlet var, bir
paralel yapı var diye bugün paralel yapının üzerine gideceğinize,
yanlışı yapanların üzerine gideceğinize tüm inançlı insanları bir
çırpıda ne yaptınız? Vatan haini ilan ettiniz. Yani, bunu nereye
sığdıracaksınız? Şimdi, burada bu dershaneler konusu, oradaki
öğretmenler, buradan yararlanan o Anadolu'nun fakir fukara
insanlarının hepsini hedef hâline alarak bu işleri çözdüğünüzü mü
düşünüyorsunuz? Böyle bir anlayış var mı? Ondan sonra buraya çıkıp
da efendim, millî irade, 28 Şubat, askerî darbe, bunları hiç
anlatmanıza gerek yok. Bugün devletleri devlet yapan en önemli
unsur şudur: Haklı ile haksızı, suçlu ile suçsuzu ayırabilmektir.
İki aydır çıkıyorsunuz, burada gazel okuyorsunuz. Bir tane suçluyu
ortaya koyabildiniz mi? Ama milyonları suçlu hâline getiriyorsunuz.
Bunların hesabı mutlaka ve mutlaka sorulacaktır." şeklinde konuştu.
CİHAN
Yorumlar