Kuzu: HSYK’nın değişiklik kararı Anayasa’ya külliyen aykırı değil
AK Parti Milletvekili ve Türkiye Büyük Millet Meclisi(TBMM) Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, HSYK değişikliğinin külliyen Anayasa'ya aykırı olmadığını savundu.
AK Parti Milletvekili ve Türkiye Büyük Millet Meclisi(TBMM)
Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, HSYK değişikliğinin külliyen
Anayasa'ya aykırı olmadığını savundu. Kanunun Anayasa Mahkemesi’ne
götürüleceğini ifade eden Kuzu, “HSYK veya Anayasa Mahkemesi gibi
kurumlara başka ülkelerde olduğu gibi bir şekilde siyasetçinin
girmesi gerekiyor.” dedi.
Prof. Dr. Burhan Kuzu, Bahçeşehir Üniversitesi’nin düzenlediği
Siyaset Okulu programında öğrencilere seslendi. Kuzu, Türkiye’de
güçler ayrılığı sorunu ve çözüm arayışı konusunda görüşlerini dile
getirdi. Darbe veya teşebbüslerden bahseden Kuzu, “12 Mart
Muhtırası 1971, 12 Eylül 1980, 28 Şubat 1997, 27 Nisan bildirisi ve
şu an yargılanmakta olan Balyoz ve Ergenekon içindeki yapılanma
Sarıkız, Ayışığı, Karakız, Yakamozdur, bunlar da bir takım
teşebbüsler. Bütün bunlar milli irade oluşumuna karşı. Genel olarak
baktığımız zaman milli irade kesintiye uğratılmıştır.” diye
konuştu.
Siyasetçilerin her şeyi eline almak istiyor diye bir şey olmadığını
ifade eden Kuzu, şöyle devam etti: “Asker askerliğini, yargı
yargılığını, yürütme yürütmeliğini, yasama yasamalığını bilirse
zaten sorun yok. Yasama yanlış yapmaz mı, tonlarca yanlış
yapabilir. Hesabını da gider millete verir. Ama burada konu şu,
hakim cübbeyi giydiği anda kafasında ne varsa bırakır. Yargıda en
küçük bir siyah leke yeter. Şüpheye yer yoktur. Adalet mülkün
temeli derken bu anlatılıyor. Siyasetçi yanlış yapabilir, seçimle
gider. Ama yargıdaki yanlışa kim müdahale edecek?”
Yargı konusunda iki şeyin karıştırıldığını ifade eden Kuzu, “Biri
Anayasa Mahkemesi, biri Hakimler Yüksek Kurulu. Anayasa Mahkemesi
evet bir mahkeme. Ama siz bunu bir Yargıtay, Danıştay gibi
düşünürseniz yanlış yapmış olursunuz. Başka ülkelerde Anayasa
Mahkemesi oluşumunda farklı kesimlerden gelenler var. İktisatçı,
işletmeci, sosyolog, psikolog da var. Çünkü o mahkemeyi ahmet-hasan
arasında bir alacak davasını, tarla meselesini çözen bir yapı yok
orada. Zaten siyasi bir işe bakıyor. O yüzden oluşumunu
siyasetçilerin etkisiyle yapıyor.” ifadelerini kullandı.
Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu’nun yıllardan beri tartışılan
konulardan biri olduğunu belirten Kuzu, “Bu kurulun bizdeki
algılaması bir mahkeme, hatta mahkemenin de en yüksek mahkemesi
gibi düşünülüyor. Böyle bir şey yok. Yüksek Hakimler Kurulu denilen
kurul aslında RTÜK gibi bir üst kuruldur. Dolayısıyla yapısının
mutlaka hakim sınıfı olacak diye bir şey yok. Ama maalesef bizde bu
zamana kadar hukukçu olmayanı oraya almadılar. Birçok ülkede
sosyolog da psikolog da var. Hele hele seçiminde mutlaka yasamanın
etkisi vardır.” şeklinde konuştu.
HSYK’nın şu an Adalet Bakanlığı’nı kilitleyen bir oluşum içerisinde
olduğunu ileri süren Kuzu, şöyle devam etti: “Mesela, hiçbir
şekilde duymadım ki, bir Hakimler Yüksek Kurulu üyesi çıkıp
açıklama yapsın, bildiri dağıtsın, ben hiçbir ülkede böyle bir şey
duymadım. Bu kurulun başkanı kim şu anda, adalet bakanı. Anayasa
onu yazmış bu kadar basit. Mevcut kanunda yetkiler kurula verilmiş,
biz anayasaya aykırı olmayacak şekilde yetkiyi başkana veriyoruz.
Tartışılabilir ama yapılan Anayasaya Mahkemesi'ne gidecek, o ne der
bilmiyorum. Ama külliyen anayasaya aykırı dersek doğru yapmış
olmayız.”
Yüksek Hakimler Kurulu ya da başka bir makamın yanlış yaptığında
hesap vermediğine dikkat çeken Kuzu, “Yaptığı yanlışın hesabını
kime verecek. Demokrasi bir hesap işidir. Halka veririz ya da
halkın seçtiği kişilere veririz. Başka türlüsü yok, çünkü sonra ben
bunun hesabını halka veriyorum. 30 Mart yaklaşıyor. En azından
hakimlerden sorumlu olan bir sınıf HSYK gibi veya Anayasa Mahkemesi
gibi buralara başka ülkelerde olduğu gibi bir şekilde siyasetçinin
girmesi gerekiyor.” diye konuştu. CİHAN
Yorumlar