Kılıçdaroğlu: O ses kayıtları Porsuk Çayı gibi gerçek
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçen ve kayıtları sosyal medyaya yansıyan ses kayıtları için Eskişehir’den Porsuk Çayı ile göndermede bulundu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan ile oğlu
Bilal Erdoğan arasında geçen ve kayıtları sosyal medyaya yansıyan
ses kayıtları için Eskişehir’den Porsuk Çayı ile göndermede
bulundu. Kılıçdaroğlu, “Oğlunu arayıp, ‘paraları sıfırla, ablanı
dayını çağır’ diyorsun. Montaj, şantaj diyorsun. Kardeşim Porsuk
Çayı ne kadar gerçekse bu sesler de o kadar gerçektir. Bu adamın
villa çalma hastalığı var. Çal çal doymuyor. Böyle bir başbakan
olur mu?” dedi. Kılıçdaroğlu, kendisini sık sık alkışlayan
vatandaşlara da “Ellerinizi kaldırın ama ceplerinize dikkat edin.
Cebinizde Recep’in eli olabilir. Bunların dini imanı yok.
Hırsızlıkta ustadırlar. Hemen götürürler. Onun için dikkatli olun
cebinizi iyi kontrol edin.” uyarısında bulundu.
Kılıçdaroğlu, Sıhhiye Meydanı’nda partililere seslendi.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından önce meydana kurulan iki dev
ekranda, Başbakan Erdoğan'ın, oğlu Bilal Erdoğan ile yaptığı ileri
sürülen ve sosyal medyaya da yansıyan paraların saklanmasıyla
ilgili tapeler vatandaşlara dinlettirildi. Tepebaşı Belediyesi
temizlik işçilerden oluşan ‘Çöpçüler Orkestrası’ ile sanatçı Onur
Akın da birer konser verdi.
Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmada, Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan’ı sert bir dille eleştirdi. Kendisini sık sık alkışlayan
vatandaşları uyaran Kılıçdaroğlu, “Ellerinizi kaldırın ama
ceplerinize dikkat edin. Cebinizde Recep’in eli olabilir. Bunların
dini imanı yok. Hırsızlıkta ustadırlar. Hemen götürürler. Onun için
dikkatli olun, cebinizi iyi kontrol edin.” dedi.
"ŞİMDİ HIRSIZ DENİNCE BİR KİŞİ HATIRLANIYOR, ONU SİZ
BİLİYORSUNUZ"
Konuşması sık sık ‘Kemal Başbakan’ sloganları ile kesilen
Kılıçdaroğlu, hırsızlardan, kul hakkı yiyenlerden hesap soracağının
ve bunun sözünü verdiğini kaydederek, “Herkese sözümdür. Boğazından
haram lokma inenden hesap soracağım. Eskiden hırsız deyince başkası
hatırlanırdı. Şimdi hırsız denince bir kişi hatırlanıyor. Ki o nu
siz biliyorsunuz.” diye konuştu.
Konuşmasında, çiftçilere seslenen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: “Biz
sizlere söz verdik. Bizi iktidara getirin sizin kullandığınız
mazotu 1.5 lira yapalım. Siz de bunun kaynağını nereden
bulacaksınız dediniz. Ben yine söylüyorum CHP iktidar olursa biz
çiftçinin kullandığı mazotun fiyatı 1.5 lira olacak. Bu söz
Kılıçdaroğlu sözüdür. Çiftçi kesinlikle ürettiği ürünün, alın
terinin karşılığını alacak. Buğday fiyatı nereden nereye geldi
bakın. 2002’de 3 kilo buğdayla bir litre mazot alıyordunuz. Şimdi 7
kilo buğdaya bir kilo mazot alıyorsunuz. Artık ithal ediyoruz.
Neden ithal ediyoruz hırsızlar kazansın diye. Haram lokma onlardan
geçsin diye.”
"BUNLARIN AR DAMARI ÇATLAMIŞ, İNSANDA BİR UTANMA OLUR"
Artık Başbakan’ın adının hırsıza çıktığını ancak buna rağmen meydan
meydan gezdiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Ya insanda utanma olur.
Sokağa çıkmaz ‘acaba diye’ kendine sorar. Millet ‘bana ne der’
diye. Ama bunların ar damarı çatlamış. Şunu söylüyorum; herkes
kendisini değil, ülkeyi, milletini düşünmek zorunda. Annelere
sesleniyorum ‘eğer çocuğunuz işsiz ise sebebi bu başbakandır.
Burada yoksulluk varsa sebebi bu başbakandır. Bir baba Van’da
çocuğunun cenazesini sırtında taşıyor. AK Partililere sesleniyorum;
siz yoksullukları, yolsuzlukları önleyin diye oy verdiniz ne oldu.”
diye konuştu.
"O SESLER PORSUK ÇAYI GİBİ GERÇEK"
“Ama yolsuzluk bunların kitabı oldu. Bir başbakan düşünün, ülkeyi
yönetiyor, oğluna telefon ediyor. Paraları sıfırlayın, saklayın.
Ablanı, dayını çağır diyor.“ diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Güya bunlar, bu konuşmalar montaj, şantaj diyor. Ne montaj
kardeşim, Porsuk Çayı ne kadar gerçekse bu sesler de o kadar
gerçektir. Sabahın 8’inde oğlunu arıyor. ‘Şunların evlerinde arama
yapılıyor’ diyor, oğlu yeni uyanmış. ‘Baba bir daha tekrar eder
misin’ tekrar ediyor. ‘Paraları sıfırlayın, saklayın, ablanı,
dayını çağır’ diyor. Şimdi AK Partililere sesleniyorum; Hangi
ülkenin başbakanı sabahın köründe ‘paraları sıfırlayın, ablanı
dayını çağırın, paraları sıfırlayın’ diyor bu olmaz. Sizin
vicdanınız bunu kabul ediyor mu? Vicdana sahip olan hiçbir kimse,
kitle böyle tabloyu kabul etmez. Böyle bir tablo, Türkiye
Cumhuriyeti dünyada görülmemiştir.”
"YALANLA YILAN YAN YANA OLAMAZ"
Bunların vicdanın olmadığını, yalanla yılanın yan yana
olamayacağını belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “Türkiye'yi
hırsızlar yönetemez. Ben size bir başbakan portresi çizdim.
Bunlarda vicdan yok. Yalanla yılan bir arada olmaz. Şimdi diyor ki
‘Bunlar montaj’ Bu başçalanın yalanını hiç kimse inanmaz. Hemen
yandaş medyadan haberleri. ‘ABD’de şirketler bunun montaj‘ dedi
falan haberleri yaptılar. Ama hemen ABD’deli şirketler yalanlıyor.
ABD şirketleri kalkıyor yalanlıyor. Bunlar gerçek ses kayıtları
diyorlar. Sen dünyayı bile okuyamıyorsun. İşte ben kaynağı, bu
hortumculardan alıp bu halka vereceğim, yolsuzluğun boyutu 85
milyar Euro. Başbakan'ın evinden çıkan bir milyar dolar.”
"BU KADAR YALANI SÖYLEYEN, HIRSIZLIK YAPAN ADAMDAN BAŞBAKAN OLUR
MU?"
Hırsızların en büyük özelliğinin yalan söylemesi olduğunun altını
çizen Kılıçdaroğlu, “Müthiş yalan söylerler. Bunların büyüklerinden
biri de Hitler’dir. Çünkü ne kadar yalan söylersiniz halkı o kadar
inandırırsınız . Gezi olaylarında ölenler için çıtları çıkmadı. Ama
‘camiye gittiler, içki içtiler, imamı zorladılar bunlar içki içti’
dediler. Yalan onunla ibaret değil. Kabataş iskelesinde sözde
başörtülü bir kadın bebek arabasıyla gövdesinin üstü çıplak
ellerinde eldiven olan kadına saldırmışlar, bayıltmışlar idrar
etmişler. Adam kalkıp bunu söylüyor binlerce kişinin söylediği
iskelede bir kanal yayın veriyor, bunu çürütüyor. Hiç öyle bir şey
olmamış. Sen Allah'tan korkmuyor musun? Bu ayrımcılık yakışır mı?
Bu kadar yalanı söyleyen adamdan başbakan olur, bu yalancıdan ve
hırsızdan başbakan olmaz. Herkes elini vicdanına koyacak. Sandığa
gidecek. Yalan söyleyeni, hırsızlık yapanı cezalandıracak. Vatan
evlatlarını oy vereceksiniz.
"BU HIRSIZIN VİLLA HASTALIĞI VAR"
Başbakan Erdoğan’ın villa hastalığı olduğunu dile getiren
Kılıçdaroğlu, “Yalan üzerine bir şey daha var. Bereket versin
teknoloji bu kadar ilerledi. Her şey ortaya çıkıyor. Bu hırsızın
bir villa hastalığı var. Çatalca'da, Çamlıca'da, Urla'da bir villa
hastalığı var. Dünya malı gözünü doyurmuyor. Çal çal doymuyor.
Hırsızlık hastalığı herhalde bu. Birileri malı götürüyor, faturayı
sen ödüyorsun, hala sen uyanmadın mı?
"AK PARTİ'NİN İŞVERENLERİ VAR, ONLARDAN HESAP SORACAĞIZ"
TUSKON Başkanı'nın dün Başbakan Erdoğan’a ‘zengin olmak
istiyorsanız. Siyaseti bırakın iş dünyasına atılın’ sözünü yerinde
ve mantıklı bulduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, “Yeni bir ekonomi
politikası uygulayacağız. Üreten ekonomi politikası. Dün bir kurum
çıkıp, ‘Siyaset zengin olma yeri değildir. Zenginleşme yeri
değildir.’ dedi. Buradan o işveren kuruluşuna ve tüm iş
kuruluşlarına sesleniyorum. Her işverenin, üretenin başımızın
üstünde yeri vardır. Bir de AK Parti'nin işverenleri var. Devletten
ihale alır, havuz oluştururlar. Onlara güvenmeyin, inanmayın. Onlar
AK Parti'nin işverenleridir. Biz onlardan da hesap soracağız. Yarın
bu hırsız kaçarsa, onu tutup Türkiye'ye geri getireceğim ve
hesabını soracağım.” şeklinde konuştu.
CİHAN
Yorumlar