"İstanbul'da her şeyi her yerde yapabiliyorsunuz"
- Medipol Üniversitesi Uluslararası Ticaret ve Finansman Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alkin: - "Barcelona lokasyon tanımlarını süratle yaparken İstanbul geride kalmamalı. İstanbul'da lokasyon tanımlarını yapmamız lazım" - "Dünya ekonomisini 21. yüzyılda ülke ekonomilerinden ziyade 30 seçkin şehir yönetecek" - GYODER Kurucu Başkanı Kodal: - "Tomtom Mahallesinde binaları tek tek dönüştüreceğimize bütün bir mahalleyi dönüştürmeye çalışacağız. Hedefimiz 2020 yılında bu mahalleyi yaratıcılığın merkezi haline getirmek"
İSTANBUL (AA) - Medipol Üniversitesi Uluslararası Ticaret ve Finansman Bölüm Başkanı Prof. Dr. Kerem Alkin, "Barcelona lokasyon tanımlarını süratle yaparken İstanbul geride kalmamalı. İstanbul'da her şeyi her yerde yapabiliyorsunuz. Lokasyon tanımlarını yapmamız lazım." dedi.
Alkin "Yeşil Rapido 2. Yeşil Binalar ve Ötesi Konferansı"nda, Beyaz Saray'ın 1999 yılında yaptırdığı büyük ölçekli bir araştırmaya göre, 21. yüzyılın ekonomik açıdan tüm dünya için son derece sıkıntılı geçeceğini anımsattı.
Dünya ekonomisinin şu anda hem terörizm hem de küresel finans krizinin artçı sarsıntılarıyla mücadele ettiğini anlatan Alkin, göç konusuna ve göçün getirdiği insanlık trajedisine değindi.
Yapılan bir araştırmaya göre, Amerikalıların kişi başı tükettiği ham maddenin günde 88 kilo, Avrupalıların ise 43 kilo olduğunu belirten Alkin, "Amerikalıların günde 88 kilo tükettiği bir dünyada eğer herkes Amerikalılar kadar ham madde tüketmeye kalkarsa dünyada sadece 1,4 milyar insanın yaşaması gerekiyor. Bu da şöyle bir sonucu beraberinde getiriyor; Çinliler bir gün eğer Amerikalılar kadar ham madde tüketmeye kalkarsa dünyada Çinlilerden başka kimsenin yaşamaması gerekiyor. Bu yönüyle bakıldığı zaman sürdürülebilirlik kültürünü oluşturmak, geliştirmek ve bu anlamda dünyada ABD başta olmak üzere çok ciddi ham madde tüketen ekonomileri daha az tüketmeye ikna etmek önemli." diye konuştu.
Sürdürülebilir geleceğin sürdürülebilir büyüme ve yeşil
büyümeyle doğrudan bağlantılı konular olduğunu ifade eden Alkin,
rekabet içindeki global şehirler arasında İstanbul'un hala kentsel
anlamda katma değer tanımlarını yapamadığını belirtti.
- "İstanbul'da lokasyon tanımlarını yapmamız lazım"
Alkin, sürdürülebilirlik kültürünü geliştirmek için şehirleri dönüştürmek gerektiğini belirterek, Dünya Bankası araştırmasına göre 21. yüzyılda ülke ekonomilerinden ziyade 30 seçkin şehrin dünya ekonomisini yöneteceğini söyledi.
Alkin şöyle devam etti:
"Dünya ekonomisini yönetecek şehirler arasında İstanbul'un yer almasını sağlamamız lazım. Bunu gerçekleştirebilmemiz için İstanbul'un lokasyon tanımlarını yapmış olmamız gerekiyor. Şu an İstanbul'la ilgili en büyük problemimiz lokasyon tanımlarının yapılamaması. Barselona lokasyon tanımlarını süratle yaparken İstanbul geride kalmamalı. Lokasyon tanımlarını yapmamız lazım. İstanbul'da her şeyi her yerde yapabiliyorsunuz.
Oysa şehrin 20 yıl öncesinden başlayarak, lokasyon tanımlarının olması gerekirdi. İstanbul'un neresinde ticaret yapılacak, neresinde sanayi üretimi yapılacak neresinde yüksek nitelikte hizmetler sektörü faaliyet gösterecek, İstanbul'un neresinde normal yaşam yürüyecek bunların lokasyon anlamında tanımlarının yapılması gerekiyordu. Bu tanımlar maalesef eksik olduğundan dolayı İstanbul'da inanılmaz bir mobilite var. Bu mobilite bir yandan iyi gibi gözüküyor ama bir yandan da kilometre olarak baktığımız zaman şehirde bir noktadan bir noktaya mobilitenin bu kadar yüksek olmasının bazı ciddi sorunlara sebep olduğunu da bu anlamda gözlemlemekteyiz.
Şehirlerin büyük bir kısmı önümüzdeki dönemde kendilerini bu
anlamda iyileştirmeye devam ediyor. Mesela Barcelona'nın da benzer
sorunları yaşayan bir şehir olması nedeniyle açıklamalardan
yararlanarak şimdi lokasyon tanımlarını ciddi manada yapma gayreti
içerisinde olduğunu gözlemliyorum."
- "Hedefimiz 2020 yılında bu mahalleyi yaratıcılığın merkezi
haline getirmek"
Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER)
Kurucu Başkanı ve Krea Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Hakan
Kodal ise kentsel dönüşümde dikey dönüşümden ziyade yatay dönüşümün
uygulanabilmesi için yaptırım etkisi kuvvetli yasal altyapının
sağlanması gerektiğini söyledi.
Yatay dönüşümü önceleyen sürdürülebilir kentsel dönüşüm
projelerinin hak sahipleri açısından karlı bulunmadığını ifade eden
Kodal, mahalle bazında dönüşümlerin İstanbul'daki kent dokusunu
çağdaş niteliğe kavuşturabileceğini kaydetti.
Yeni nesil kentsel dönüşümde duvarları yüksek, küçük küçük
yapılar halinde yaşam merkezlerinin görüldüğünü aktaran Kodal,
Tomtom Mahallesi kentsel dönüşümünü örnek gösterdi. Kodal bölgeye
ilişkin şunları söyledi:
"Tomtom Mahallesine yatırım yapmaya başladığımızda fark ettik ki
tasarımla ilgili çok mekan var, sanat galerisi var. Cihangir ve
Çukurcuma'da çok sayıda antikacı var. Antikacılarla beraber o
bölgeye inanılmaz tasarımcılar gelmiş. Ahşaptan oyulmuş
kartvizitlik üreten bir küçük mağazadan tutun yeni nesil aksesuar
ve mobilya tasarımı yapan mağazalar var. Bin liraya yastık satan
bir dükkan var mesela. 'Kime satıyorsunuz bunu?' dediğinizde
'Galataport'a kruvaziyerler geldiğinde Amerikalılar gelip en çok bu
yastıkları alıyorlar.' diyor satıcı.
Biz mahallemizi keşfettiğimizde dedik ki, bizim projemiz
kesinlikle sadece konut işi değil. Biz bir mahalle projesi
yapacağız ama mahallede olmayan bir şeyi getirmeyeceğiz. Bu
mahallenin özünde ne var? Yaratıcılık var, sanat var, ticaret var
ve dedik ki binaları tek tek dönüştüreceğimize bütün bir mahalleyi
dönüştürmeye çalışacağız. Hedefimiz 2020 yılında bu mahalleyi
yaratıcılığın merkezi haline getirmek."
- "Yeşil binaların iç hava kalitesi yüksek"
Erke Sürdürülebilir Bina Tasarım Danışmanlık Kurucu Ortağı Cemil
Yaman da LEED sertifikalı yeşil binaların inşaat sırasındaki
kirlilik ve enerji tüketimi konusunda çevreci olduğunu
kaydetti.
Türkiye'de toplam 191 sertifikalı LEED uzmanı bulunduğunu
belirten Yaman, "Yeşil binalar konusunda yeterince uzman
bulunmuyor. Mimar ve mühendisleri bu alanda çalışmaya davet
ediyorum." dedi.
İşletmelerin normal binalar yerine yeşil binaları tercih etmesi
halinde işletme maliyetlerine yüzde 9, bina değerinin artmasına
yüzde 7,5 katkı sağladığını dile getiren Yaman, şirketlerin yeşil
binalarla iç hava kalitesi daha yüksek yapılar elde ettiğini
söyledi.
Siemens Gebze Tesisinde yüzde 30 enerji tasarrufu sağlandığını
aktaran Yaman, "Torium AVM'de müşteri bizden sadece LEED
Sertifikası istedi ama ek hiçbir maliyet olmadan LEED altın
sertifikasını aldık. Müşteri için de sürpriz oldu." bilgilerini
verdi.
Yorumlar