Erdoğan, Sadullah Ergin ile görüşmesinin montaj olduğunu savundu
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, iki gün önce doğruladığı Sadullah Ergin ile internete sızan görüşmesini bugün reddetti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, iki gün önce doğruladığı Sadullah
Ergin ile internete sızan görüşmesini bugün reddetti. Erdoğan,
kaydın montaj olduğunu ve konuşmada geçen Alevi ifadesinin de
montajla ekleme olduğunu savundu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ATV ve A Haber’in ortak programında
gazetecilerin sorularını cevapladı. Erdoğan'a burada Türkiye'nin
Kırım konusunda net tutumu soruldu. Erdoğan, "Bu konuyla ilgili
bizi bağlayan bazı uluslararası anlaşmalar var. NATO ülkesiyiz. Bu
bir. Karadeniz’e eş kıyıdaş bir ülkeyiz. Kırım’da soydaşlarımız var
300 bin kadar. Fakat öğrendiğim kadarıyla bir özerk cumhuriyet
olarak referandumla karar verme yetkilerinin olmadığını söyledi
arkadaşlarım Ukrayna anayasasına göre. Böyle bir referandum yetkisi
olmadığına göre bu Ukrayna’yı zor bir yöne doğru götürür. Putin’le
görüşmemde de Ukrayna toprak bütünlüğü konusunda hassasiyetimiz
şarttır dedim. Düşüncelerinize aynen katılıyorum dedi. Bu arada
Paris'te bir toplantı olduğunu öğrendim. Ukrayna Fransa ABD Almanya
bir de Polonya. Bunlardan bir tanesi olmayabilir. Bunlarla ilgili
karar alacaklarını öğrendik. Kırım ile ilgili yarım saatlik görüşme
ağırlıklı olarak onun üzerinde durduk. Sizinle aynı şeyleri
paylaşıyorum, dışişleri bakanlarımız biraya gelsinler ne adılar
atabiliriz bunu konuşsunlar dendi. Bugünkü parlamento kararı
alındı, anlamakta zorlanıyoruz bu adımları. Ukrayna cumhurbaşkanı
sert bir açıklama yaptı. ABD tavrı ne denli sonuna kadar takip
edebileceği bir tavırdır bilmiyorum. Putin’le görüşmesi var ne
görüştü bilmekte zorlanıyoruz. Lavrov ve Davutoğlu Roma’da bir
araya geldiler. Döner dönmez Ahmet beyden bilgileri alacağız."
açıklamasını yaptı.
Boğazlardan yeni gemilerin geçmesi konusunda bir soru yöneltilen
Erdoğan, "Nihai şartlarda, Gürcistan olayında bazı şeyler oldu, biz
müsaade etmedik." hatırlatması yaptı. Ukrayna'daki sokak
gösterilerinin ülkeyi bölünmeye kadar götürdüğü hatırlatması da
yapılan Erdoğan, "Gösteriler bir merkezden yönetiliyor. Gezideki
karakter, kullanılan figürler aynen Ukrayna’da var. Benzer şeyleri
kısmen Mısır’da falan da uyguladılar. Brezilya’da aynısı vardı."
dedi.
Erdoğan'a eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile İnternet'te
yayınlanan görüşmesi ve bunu doğrulaması ve CHP Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu'nun bu konudaki eleştirileri soruldu. Erdoğan, kaydın
montaj olduğunu savundu: "Kılıçdaroğlu aklına ne gelirse onu
söylüyor. Bugüne kadar şöyle hukuki bir altyapısı olan insan değil.
Yanında hukukçu olarak gezenler de boşuna geziyor. Gerek HSYK gerek
internet yasası ile alakalı Anayasa Mahkemesi'ne gidişlerindeki
zamanlaması ne de dilekçesi hiçbirisi doğru değil. HSYK ile ilgili
müracaatları oldu, evrakları eksik dediler geri gönderdiler. Ret
olayında da ne diyor dünyadan çeşitli yerlerden örnekler almışlar.
Akıl hocaları da malum. Cumhurbaşkanın onamasına gerek yok. Bırak
onayı resmi gazete yayınlanmamış siz başvuru yapıyorsunuz.
Türkiye’de bir kısım medya bunlara destek vereceğiz diye yalanları
sahiplenmeye kendilerini mecbur hissediyor. Yapılan iş bu.
Montajlar kırpılmış, parça parça. Ama ben bu olayda dinlenmemiz
yasal değil. Bu medya onurlu olsa şahsiyetli olsa bir başbakanın
Adalet Bakanı ile olan konuşmasını ki bu kriptolu telefondur..Kim?
Paralel yapı. Nereden dinliyor? TUBİTAK, artık aramama gerek yok.
Bu devlete saldırıdır. Mesele Doğan grubunun SPK ile ilgili
sıkıntısıdır ve çok ciddi bir davadır o dava. O malum ilişkiler
şunlar bunlar kullanılmak suretiyle açık net olan dava bir yere
gelmiş, belli şeyler işletilmiş, olayın genel kurul safhası...Acaba
adalet orada tecelli eder mi, bana düşen nedir, ülkeni 100
milyonlarca kaybı var, Adalet Bakanı'ma göz kulak ol diyorum."
dedi.
MİLGEM ihalesine ilişkin ses kaydı da hatırlatılan Erdoğan,
"Denizciler Odası başkanı bizi filanca ihaleden mahrum ettiler
dedi, sayın Metin Kalkavan. Öyle deyince dedim ki yapacağın tek şey
var. Sektördeki yerini biliyoruz. Dava aç dedik ve dava açtı,
neticede davayı kazandı. İhale iptal edildi. Bu firmanın da şu anda
Türkiye'de en büyük kızağa sahip olan firma bu firmadır. Şimdi
böyle birisini dışarıda bırakıyorsun rekabet koşullarını yok farz
ediyorsun, adrese teslim bu işi vermek istiyorsun. Dedim ki burada
rekabet koşullarını oluşturmamız lazım ben inanıyorum ki hatta
pazarlığa da oturmalısınız dedim. 5 gemi yapacağım yerde niye 4
gemi yapayım. Yönlendirme suçlamasını kabul etmiyorum.
Kılıçdaroğlu'nun yolsuzluk tanımını öğrenmesi lazım." dedi.
"ALEVİ İFADESİ MONTAJ"
Sadullah Ergin ile görüşmesinde bir hakimin Alevi olduğunu
konuşmalarına ilişkin kaydı da yalanlayan Erdoğan, "Alevi ifadesi
de büyük ihtimalle montaj. Hatay’daki Nusayrileri tahrikre yönelik
bir montaj koymuş olabilirler." şeklinde konuştu.
Erdoğan, bugüne kadar 'paralel yapıyı' nasıl fark etmediklerine
ilişkin bir soru üzerine de şöyle konuştu: "Paralel yapının anayasa
seçimlerinde çok hırslı çalışması oldu biz iyi niyetle baktık.
Seçimi atlattık seçimden sonra bu atamalar yargıtayda danıştayda
başlayınca bazı şeyler beni rahatsız etmeye başladı, ilgililere de
aynı şeyi söyledim. Ben tek tek tanıyamam ki. Kim tanıyacak?
Bakandı müsteşardı onlar tanıyacak. Biz de onları uyarıyoruz tabi
onların endişe etmeyin asla söz konusu değil gibi ifadeler
aldatmışlar bizi. Ne zaman biz uyandık? MİT müsteşarı ile ilgili (7
Şubat) oradaki olayla ilgili rol alanları görünce dedik ki bu iş
belli oldu. Ondan sonra yoğurdu üfleyerek yemeye başladık, sadece
orada değil bakanlıkların hemen hemen hepsinde."
"Dinlendiğinizi fark edemediniz mi?" sorusuna da muhatap olan
Erdoğan, "Dinlenildiğini anlamak mümkün değil ki, bu adamlar bu
yasağı nasıl deler diyorsun, adamlar oraya güveniyor demek ki.
Orada imamları var ya biz imamı sadece camide biliyorduk sonra
önümüze geldi." dedi.
"CUMHURBAŞKANININ DİNLENMEDİĞİNE İNANMIYORUM"
"MİT bunları görmüyor mu?" diye de sorulan Erdoğan, "MİT sizin
anladığınız manada yeknesak mı zannediyorsunuz? Geçmişten bu güne o
çarkın içinde de neler olmadı ki. Cumhurbaşkanının da ikili telefon
görüşmelerinin dinlenmediğine inanmıyorum, arşivde duruyor vakti
saati geldiğinde bunlar onu da açıklarlar. 34 yıldır bu çark
çalışıyor şu anda zirve yaptığı noktadır." dedi.
"DİNİ DEĞİL SİYASİ ÖRGÜTTÜR"
Bu arada Mehmet Barlas "Zirve yerine zırva deseniz" diye araya
girince Erdoğan, "Şerrin de bir zirvesi olur ya. Bu zırvalık
projesini başarılı bir şekilde uyguladılar ama bundan sonra bizim
vatanımıza milletimize olan sevgimiz el birliği ile ortaya koymamız
lazım. Bunlarda takiyye meşhurdur. İftira yalan fitne fesat
meşrudur. Amaca ulaşmak için her yol meşrudur. Bu bir dini örgüt
değildir dini cemaat hiç değildir. Tamamen siyasi bir örgüttür ve
içinde casusluğa varıncaya kadar herşey vardır." ifadelerini
kullandı.
Kazakistan ve Azerbaycan’daki Türk okullarının durumu sorulan
Erdoğan, bu konuda henüz bir bilgisi olmadığını belirtirken,
"Pakistan’dan da böyle birşey olabilir, Pencap başkanı yarın
benimle olacak sadece bu konuları görüşmek için." eklemesinde
bulundu.
ABD Başkanı Barack Obama ile bu konuları görüştüğünü aktaran
Erdoğan, "Oradan da umutluyum. Ülkemde huzursuzluğun kaynağındaki
kişi sizdedir dedim. Ben de sizden gereğini bekliyorum dedim. İç
güvenliğimi tehdit edenler sizdeyse siz de buna karşı gerekli tavrı
koymalısınız. Siz nasıl benden istiyorsanız ben de sizden isteme
hakkına sahibim dedim. Olumlu baktı, mesaj alınmıştır dedi"
şeklinde konuştu.
Erdoğan, "Kırmızı bülten mümkün mü?" sorusuna ise "Neden olmasın"
diye cevap verdi. Bunun üzerine Barlas "Beyaz Saray'da da imamları
mı var acaba?" diye sorunca Erdoğan, "O kadar abartmayalım. Çok
büyük bir güç devşirmiş olursunuz." dedi.
Erdoğan, şöyle devam etti: "İçlerinde samimi insanlar var, bunlar
okullar yapmışlar bunlara hibe etmişler dershaneler yapıp bunlar
hibe etmişler kurbanlarını buna vermişler kesmemişler. Bir zat,
önemli birisi kalkıyor Diyanet İşleri Başkanımıza geliyor
zekatlarımızı buraya veriyorduk acaba makbul mudur diye soruyor.
Zekatın makbul de bundan sonra dikkat et. Bu olayları yaşadıktan
sonra daha ne diyebilirim ki? Bazıları hala itikadın içerisinde,
özellikle bir kavram var ki çok önemli; ubudiyet meselesi. Kime kul
olacaksın? Eğer siz insana kulluğu şöyle rabbe kulluğun yerine
getirmeye kalkarsanız baltayı taşa vurursunuz. Bakın ne diyor
rüyada Peygamber Efendimizi görüyor, tweetler ikiye artırılsın
diyor, oraya soruyorlar tamam diyor. Böyle birşey buralara mı
sorulur? Senaryo onayını oradan alıyor, peygamberimizi kamyonete
bindiriliyor. Böyle birşey mi olabilir mi? Savaş Ay’ın röportajında
söyledikleri var, çok tehlikeli birşey o. Cebrail için onun aşkı
burnumun kemiklerini sızlatır diyor ama parti kursa oy vermem
diyor. Birçok şeyler geliyor peyderpey. Daha da gelecek. Belli
ülkeler de bize bilgi verecekler. Bu anlaşmaların gereği yerine
gelecektir. Seçimlerin akabinde önceliklerimiz bellidir. Yoğun bir
şekilde bu işin üzerine yoğunlaşacağız." CİHAN
Yorumlar