Eğitim siyaseti ve toplam kalite ele alındı
Aksaray Üniversitesi (ASÜ) Eğitim Fakültesi tarafından düzenlenen “Eğitim Günleri Konferanslar Serisinin” 12’incisinde, Eğitim Siyaseti ve Toplam Kalite konusu konuşuldu.
Aksaray Üniversitesi (ASÜ) Eğitim Fakültesi tarafından
düzenlenen “Eğitim Günleri Konferanslar Serisinin” 12’incisinde,
Eğitim Siyaseti ve Toplam Kalite konusu konuşuldu. Düzenlenen
konferansa TBMM Ankara Milletvekili Prof. Dr. Zuhal Topçu konuşmacı
olarak katıldı.
ASÜ Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Süleyman Yılmaz, Milli Eğitim
Bakanlığı’nın icracı bir kurum olduğunu ve doğrudan istikbali
ilgilendiren yapısıyla, sürekli gündemde bulunduğunu belirtti.
1961, 1973, 1981, 1997 yıllarında çıkarılan kanunlara vurgu yapan
ve bu yıllarda çıkarılan kanunların öncesinde muhtıralar,
ihtilallar gibi olağanüstü dönemler yaşandığını ifade eden Yılmaz,
2012 yılında 4+4+4 olarak bilinen kanunun çıktığını, bu kanunun
diğerlerine göre sivil bir irade tarafından çıkarıldığını
söylemenin mümkün olduğunu belirtti. “Kanuna, getirdiği yenilikler
ve teknoloji olarak baktığımızda getirdiği önemli kazanımlar var”
diyen Prof. Dr. Süleyman Yılmaz, buna rağmen yaşanan kimi
aksaklıklar olduğunun da altını çizdi.
Eğitim siyasetinin çok önemli bir konu olduğunu söyleyerek
konuşmasına başlayan ASÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Acar, Cumhuriyet
tarihi boyunca en fazla Bakan değiştiren kurumlardan birisinin
Milli Eğitim Bakanlığı olduğunu, bu durumun üzerinde ciddiyetle
durup düşünülmesi gerektiğini söyledi. Eğitimde izlenmesi gereken
siyaset noktasında kafaların karışık olduğuna değinen Rektör Acar,
“12 yıldır Türkiye’de, tek partinin kurduğu bir hükümet var; bu
anlamda istikrarlı bir dönemden geçiyoruz. Ama buna rağmen 5 tane
Milli Eğitim Bakanı değişmiş. Milli Eğitim siyasetimizde halen “Ne
yapalım, nasıl yapalım, nereye gidelim, nerede duralım?” konusunda
çok netleşmiş olduğumuzu söyleyemeyiz” dedi.
TEKNİK OKULLARA YÖNLENDİRME ÜNİVERSİTE YIĞILMALARINI
ÖNLEYEBİLİR
Yaklaşık 2 ay evvel Almanya’da bulunduğunu ve oradaki eğitim
sistemini inceleme şansına sahip olduğunu söyleyen Prof. Dr.
Mustafa Acar, şöyle devam etti: “Almanya’da ortaokul seviyesindeki
öğrenciler çok ciddi bir ölçme, yönlendirme ve değerlendirme
testlerinden geçiriliyor. Öğrencilerin sadece yüzde 20-25’ini
üniversiteye, geri kalan büyük çoğunluğunu da -sanayi ve diğer
sektörlerin ara eleman ihtiyacının karşılanabilmesi için- teknik
okullara yönlendiriyorlar. Türkiye’de de böyle bir yola girilirse,
bugün üniversite kapılarında yaşanan yığılma bu seviyede
olmayacaktır. Son YGS’ye 2 milyondan fazla öğrenci girdi.
Üniversite sayısındaki artışa rağmen Türkiye’deki kapasite 500-600
bin civarında. Bir yanda kendi istediği bölüme gidemeyen öğrenciler
var, diğer yanda ara eleman bulamıyorum diyen sanayiciler,
girişimciler var. Bu manada ortaöğretim ve lise öğrenimi
siyasetimizi ciddi biçimde gözden geçirmemiz gerekiyor.”
BAŞARISIZ OLANIN AYIKLANDIĞI BİR YÜKSEKÖĞRETİM SİSTEMİ
GEREKİYOR
Üniversitelerin de gözden geçirilmeye ihtiyacı olduğuna değinen ASÜ
Rektörü, 12 Eylül’den kalan, o dönemin olağanüstü şartlarının
damgasını taşıyan kanunların gözden geçirilmesi ve üniversite
yükseköğretim sisteminin yeni bir kılığa büründürülmesi
gerektiğinin altını çizdi. Acar, “Daha âdemimerkeziyetçi, daha
üniversiteleri yerel sorunlarına yönlendirebilecek, daha proje
odaklı düşünen, çok çalışanın ve verimli olanın ödüllendirildiği,
çalışmayanın ve başarısız olanın da sistemden ayıklanabildiği bir
sistem getirmek gerekiyor” diye konuştu.
Yapılan açılış ve selamlama konuşmasının ardından kürsüye gelen
TBMM Ankara Milletvekili Prof. Dr. Zuhal Topçu eğitim sistemi,
eğitimde toplam kalite ve eğitim siyaseti hususlarına ilişkin
değerlendirmelerini paylaştı. CİHAN
Yorumlar