Demirtaş'ın yargılandığı terör davası

ANKARA (AA) - Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın "terör örgütü yöneticiliği" suçundan yargılandığı davanın görülmesine devam edildi.

Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya tutuklu sanık Demirtaş, avukatları ve bazı HDP milletvekilleri katıldı.

Güvenlik gerekçesiyle Diyarbakır'dan Ankara'ya alınan davanın öğleden sonraki oturumunda, Demirtaş'ın eşi ve çocukları da hazır bulundu.

Demirtaş, yargılanmasına sebep olan fezlekelerin o dönem bölgede görev yapan FETÖ'cü savcı, kaymakam, vali yardımcıları ve güvenlik bürokrasinin bir kumpası olduğunu, bu iddiasına ilişkin delilleri gelecek celsede mahkemeye ileteceğini söyledi.

Siyasi hayatı boyunca "dostlar alışverişte görsün" diye siyaset yapmadığını ifade eden Demirtaş, "Ben kızlarımın önünde yarın öbür gün dağa çıkmak gibi bir seçenek olmasın istiyorum. Herkesin çocuğu demokratik özgür bir ülkede yaşaması için siyaset yapıyorum." diye konuştu.

Hakkında hazırlanan bir fezlekede PKK'lı teröristlerin cenazesine katıldığına yönelik suç isnat edildiğini hatırlatan Demirtaş, savunmasını şöyle sürdürdü:

"Bu şiddet döngüsünün kırılması lazım. Ben PKK'lıların cenazesine katıldım. O taziye evlerinde her zaman 'Bu son olsun' demişimdir. Ailelere kanın kanla yıkanamayacağını söyledim. O insanlara 'Keşke bu sorunu çözseydik, taziyeye değil de düğününüze gelseydik' dedim. Her gittiğim cenazede bunu söyledim."

Demirtaş, hakkında hazırlanan diğer bir fezlekede ise Demokratik Toplum Kongresi'nde (DTK) yaptığı konuşmalardan alıntılar olduğunu belirtti.

"Ben Kandil'e ne söylemişsem, Ankara'ya da aynı şeyleri söyledim. Asla kaypak asla iki yüzlü davranmadım." şeklinde savunma yapan sanık Demirtaş, sözlerine şöyle devam etti:

"2015 yılının Aralık ayında Ertuğrul Kürkçü ile birlikte Irak'ın Süleymaniye şehrine gittik. Orada bir aracı ile KCK yöneticilerine haber gönderdim. Aracıya 'Biz hendek ve barikatın her yerde kapatılmasını istiyoruz. Halkın temsilcileriyiz, sizden de bu yönde çağrı yapmanızı istiyoruz. Biz de Türkiye'de büyük bir toplantı düzenleyeceğiz. Bizim çağrımızı iletin sonuç almadan dönmeyeceğiz.' dedik. Birkaç gün sonra KCK'dan 'Türkiye'de demokratik siyaset yapanların çağrılarına uyarız' diye haber geldi. Kürkçü ile birlikte Diyarbakır'a döndük. Daha sonra Demokratik Toplum Kongresini toplama kararı aldık. Demokratik Özerkliği savunacağız.

Ankara'da milletvekilimiz olan Mithat Sancar hocamızı çağırdım. Süleymaniye'de böyle bir görüşme yaptığımızı, KCK'dan destek çağrısı yapacaklarına yönelik söz aldığımı söyledim. Hükümet yetkililerine ve Kemal Kılıçdaroğlu'na gitmesini ve yakın zamanda bir toplantı düzenleyip çağrı yapacağımızı kendilerine iletmelerini rica ettim. Mithat Hoca'ya onlardan özerkliği savunmalarını istemediğimizi, özerkliğin siyaseten savunma hakkını savunmalarını istediğimizi söylemesini rica ettim. Böylece oradaki gençleri bu şekilde ikna edecek hendek ve barikatlar kapatılacaktı."

Demirtaş, dün gece hiç uyumadığını, sağlıklı bir savunma yapmak için yarın savunmasına devam etmek istediğini söyledi.

Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Murat İlhan, sanığın talebinin uygun olduğunu söyleyerek duruşmayı yarına erteledi.