Bediüzzaman Said Nursi’ye göre 'Bir arada yaşama ve Müspet Hareket'
Yeni Asya Gazetesi tarafından düzenlenen Bediüzzaman Said Nursi’ye göre "Bir arada yaşama ve Müspet Hareket" konulu panele İzmirliler yoğun ilgi gösterdi.
Yeni Asya Gazetesi tarafından düzenlenen Bediüzzaman Said
Nursi’ye göre "Bir arada yaşama ve Müspet Hareket" konulu panele
İzmirliler yoğun ilgi gösterdi.
Kadri Gülişli Hocanın Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programın
sunuculuğunu Özgür Özkök üstlendi. Açılışta konuşan Yeni Asya
Gazetesi İzmir Temsilcisi ve Yönetim Kurulu üyesi Hasan Şen,
Bediüzzaman Said Nursi’nin yazdığı Risale-i Nur külliyatı ile 20 ve
21.yüzyıllara ışık tuttuğunu söyledi. Bediüzzaman’ın, “Bir arada
yaşamak istiyorsak asayişi netice veren müspet hareket anlayışını
esas alarak yapabiliriz. Yapıcı olarak ve bu hususta çalışanlara
yardımcı olarak bir arada yaşayabiliriz.” dediğini hatırlattı.
Programa İzmir ve ilçelerinin yanı sıra Aydın, Manisa, Bursa
illerinden de Yeni Asya Gazetesi okuyucuları katıldı. ‘Son mektup’
isimli sinevizyon gösterisinde; “Halkımız bir, Mabudumuz bir,
Kitabımız bir, Peygamberimiz bir, Vatanımız bir, Köyümüz bir. Bu
kadar bir, bir birlere bağlı, bizler bir arada muhabbet ve
kardeşlikle yaşayabiliriz. Biz muhabbet fedaileriyiz husumete
vaktimiz yoktur.” mesajları verildi.
'TOPLUMUMUZ NEFRET SÖYLEMLERİNE TANIK OLMAK İSTEMİYOR'
Panel yöneticisi Yeni Asya Gazetesi fıkıh köşesi yazarı İlahiyatçı
Süleyman Kösmene, “Türkiye toplumunun şu anda manevi desteğe
ihtiyacı vardır. Toplumumuz nefret söylemlerine tanık olmak
istemiyor. Bediüzzaman Said Nursi’yi tanıyan ve Risale-i Nur
eserlerini okuyanlar her zaman kardeşlik duyguları ile müspet
hareket tarzını benimsemişlerdir” dedi.
Yeni Asya Gazetesi Genel Yayın Müdürü ve Başyazar Kazım Güleçyüz
ise konuşmacılardan Prof. Dr. Atilla Yayla’nın rahatsızlığından
dolayı programa katılamadığını hatırlatarak Yayla’nın daha önce
İzmir’de yaptığı bir konuşmadan dolayı 5816 sayılı Atatürk’ü koruma
kanununa muhalefetten ceza aldığını söyledi. Youtube yasağının da
aynı kanuna muhalefetten dolayı olduğunu tespit eden Güleçyüz,
Türkiye’ye dışarıdan gelenlerin ‘niçin sizin ülkenizde bir kişiyi
koruma kanunu var?’ diye sorduğunu ve buna da bir cevap
verilemediğini ifade etti.
GÜLEÇYÜZ: ADALETTE, SUÇUN ŞAHSİLİĞİ ESAS
Bir arada yaşamak için en temel prensiplerden birisinin dayatma ve
baskı olmadan tepeden dayatılan bir takım ideolojilerle hareket
edilmemesi gerektiğini söyleyen Güleçyüz, bunun yolunun da tam
demokrasi olduğunu, demokrasi ve özgürlüklerinin önünün açılması
gerektiğini; Bediüzzaman’a göre adalet, meşveret, kanunda inhisar-ı
kuvvet(hukukun üstünlüğü)’nün önemini izah etti. Güleçyüz,
Türkiye’de 3-4 aydır tartışmaların yaşandığını ve bunun sonucunun
da kaos getirdiğini söyledi. Adalette suçun şahsiliğinin esas
olduğunu Bediüzzaman’ın da birisinin günahının başkası tarafından
yüklenilemeyeceğini ısrarla ifade ettiğini söyledi. Fakat bu
ölçüler dikkate alınmadığından cemaatlerin töhmet altında
bırakıldığını, bir arada yaşamak istiyorsak yukarıdaki ölçülerin
dikkate alınması gerektiğini anlattı.
Bediüzzaman mahkemelerdeki müdafaalarında laikliği tarif etmiş
kendisine yapılan baskılara sabırla ve demokrasi çerçevesinde
hareket ederek hakkını aramıştır. Ayrıca meşveret esası tam
işletilerek bir arada yaşama sağlanabilir dedi. Risale-i Nur’ların
basımı ile ilgili Kültür Bakanlığının Bandrol uygulamasını yanlış
kullanarak basımı engellediğini ama bu yanlıştan en kısa zamanda
dönüleceğini ümit ediyorum, Bediüzzaman’ın müspet hareket tarzına
talebeleri ve sevenleri tarafından riayet edilmesi Türkiye için bir
kazanç olmuştur” diyerek konuşmasını tamamladı.
PROF BATTAL: DEMOKRASİ BİZİ BİR ARADA TUTACAK ÖNEMLİ BİR
KAVRAMDIR
Turgut Özal Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Battal,
“Bana göre demokratlık ve demokrasi bizi bir arada tutacak önemli
bir kavramdır. Doğru İslamiyeti ve İslamiyete layık doğruluğu tam
olarak uygulayamıyoruz. Eğer müspet hareket etmek istiyor ve bir
arada kardeşçe yaşamak istiyorsak Risale-i Nur’ları okumamız
gerekir. Bediüzzaman’ın müspet hareketi asayişi netice veren iman
hizmetini yapmaktır. Biz Kur'an’a tam olarak sarılmadığımız ve
İslamiyeti tam yaşamadığımız için Alem-i İslam’da ki sıkıntılar
artmaktadır. Bazı grupların bürokraside bir yere gelebilmek için
her yolu mubahtır demesi müspet hareket değildir. Yol ve yöntem
doğru olmalıdır.” dedi.
Risale-i Nur’ların yasaklanamayacağını belirten Prof. Dr Ahmet
Battal’da, 1993’deki CHP-DYP koalisyonunda Kültür Bakanı Fikri
Sağlar’ın, Risale-i Nur’ları Milli Kütüphanelere koydurduğunu fakat
günümüzde bandrol bahane edilerek Risale-i Nur’lara baskı
uygulandığını, dini değerler ve Risale-i Nur’ların siyasete alet
edilmemesi gerektiğini söyledi.
Programın sonunda sanatçı Ali Oktay dinleyicilere ilahi ve marştan
oluşan müzik ziyafeti sundu. Panelistlere günün hatırası olarak
plaket takdim edildi. CİHAN
Yorumlar