Bakan Bağış İkinci Kez Açıklama Yayınladı
Avrupa Birliği ve Başmüzakereci Eğemen Bağış akşam saatlerinde yazılı bir basın açıklaması yaptı. Bu açıklamadan yarım saat sonra ikinci açıklamayı yaptı.
Bağış şahsıyla ilgili yapılan haberlerin spekülatif olduğunu
belirterek ikinci açıkmalasında şunlara değindi ;
"Son günlerde yazılı ve görsel medya ile internet ortamında
İstanbul'da devam eden soruşturmaya atfen bir dizi haber ve yorum
yapılmakta, şahsımla ilgili de suçlayıcı, karalayıcı ve yıpratıcı
değerlendirmelerde bulunulmaktadır. Bu çerçevede yapılan sorumsuz
yayınlar tamamen yanıltıcı ve spekülatif bilgilere dayanmaktadır.
Kasıtlı olarak üretilen bu senaryolar tamamen gerçek dışıdır, hayal
ürünüdür ve alçakça bir komplonun parçasıdır.
Bu iftiralara delil oluşturduğu öne sürülen saçmalıkları, hakkımda
hüküm verilmesine sebep olacak şekilde yansıtanlarla ilgili hukuk
nezdinde gereken girişimler başlatılmıştır. Devlet içerisinde
paralel devlet oluşturmaya yönelik çaba içinde olan ve gerek
yargısız infaz gerekse kişilik suikasti şeklinde tebarüz eden bu
örgüt ve çetelerin karalama kampanyalarına alet olanlar hukuk
karşısında büyük bir suç işlemiş olmakla birlikte insani ve ahlaki
açıdan da ciddi bir alçalma içindedirler.
Sayın Başbakanımızın ifade ettiği gibi kirli bir siyasi mühendislik
projesinin hayata geçirilmeye çalışıldığı son derece sinsi ve kirli
bir tuzakla karşı karşıyayız.
Türkiye Cumhuriyeti büyük, güçlü ve köklü bir devlettir. Ülkemizi
çadır devlet zannedip içeriden ve dışarıdan bu kirli senaryoları
uygulamaya koyanlar çok yakın zamanda hukuk ve millet nezdinde
gereken cevabı alacaklardır.
"Çamur at izi kalsın" hükmündeki bayağı isnatlarla siyasi suikast
ve kişilik katliamlarına yelteneler bir kez daha görecekler ki
devlet devlet olmanın, Hükümet Hükümet olmanın gereğini tereddütsüz
yerine getirecektir.
Engeller ne olursa olsun, hangi kirli senaryolar tedavüle koyulursa
koyulsun, AK Parti adavetten değil adaletten yana duruşundan taviz
vermeyecektir. Son 11 yılda gerçekleştirdiğimiz reformlarla nasıl
vesayetle ve çetelerle kararlı bir mücadele ortaya koyduysak,
bundan sonra da bu mücadeledeki kararlılığımızdan taviz
vermeyeceğiz. Türkiye'nin yolu Avrupa Birliği süreciyle şekillenen muasır
medeniyet yoludur ve hiçbir kirli tuzak bizi bu yoldan geriye
döndüremeyecektir.
Soruşturmanın gizliliğine duyduğumuz saygının gereği olarak bu
zamana kadar susmayı tercih etmiştik. Ancak soruşturma kapsamında
olduğu ileri sürülen bilgilerin yasalar çiğnenerek çarşaf çarşaf
basına servis edilmesi üzerine tarafımızca açıklama yapma
zorunluluğu doğmuştur.
Doğrusu şahsımla ilgili delil olduğu iddia edilen ve basından
okuduğumuz görüntü ve tapelere bakarken bir adli soruşturmanın
içeriğinden ziyade bir komedi yayını okuduğumu hissettiğimi itiraf
etmek durumundayım.
Yayınlanan sözde belgeler ilk bakışta dahi birçok çelişkiyi içinde
barındırmaktadır. Esasen sözümona araştırmacı muhabirler illegal
şekilde kendilerine servis edilen sözde delillere en azından bir
göz atsalardı bu çelişkileri yakalayabilirlerdi.
Şahsımın soruşturmada adı geçen kişinin bürokratik işlemlerini
takip ettiği, sözkonusu kişinin otel projesi ile ilgili yardımcı
olduğu ve 5 kişinin Türk vatandaşlığına istisnai yoldan alınmaları
için kulis yaptığı iddiaları hayal mahsulüdür, gerçek dışıdır.
Kaldı ki, kullanmadığım halde, Bakanlar Kurulu'nun bir mensubu
olarak şahsımın yetki alanında olan bir konuda kulis yapmakla itham
ediliyor olmam bile nasıl bir komplonun ve itibarsızlaştırma
çabasının tedavüle sokulduğuna dair fikir vermektedir. Öte yandan,
şahsım ve Bakanlığım tarafından sadece soruşturmada adı geçen
kişiye değil, yüzlerce vatandaşımıza, öğrencilerimize, sporcularımıza,
sanatçılarımıza, gazetecilere vize başvurularında hiçbir karşılık
beklemeksizin meşru ve insani çerçevede yardım edilmiştir. Ayrıca,
iddia edildiği gibi medyada yayınlanacak haberleri engelleyebilecek
nüfuzum olsaydı, herhalde hakkımda çarşaf çarşaf yayınlanan
saçmalıkları engellemek için bu nüfuzu kullanırdım.
Şahsımın ve Hükümetimizin hiçbir şekilde bu soruşturmadan bir
çekincesi veya tereddüdü sözkonusu değildir. Soruşturma neticesinde
ak ile kara elbette ortaya çıkacaktır. Hükümetimize karşı bu
karalama kampanyasını hayata geçiren odaklara karşı mücadelemiz de
hukuk çerçevesinde kararlılıkla devam edecektir"
Yorumlar