Bahçeli: 17 Aralık'ın aslı nedir Sayın Recep Tayyip Erdoğan?
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye’de birden bire 17 Aralık’tan itibaren yolsuzluk ve rüşvet sürecinin başladığını belirterek,"Bu süreç hala tartışılıyor.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli,
Türkiye’de birden bire 17 Aralık’tan itibaren yolsuzluk ve rüşvet
sürecinin başladığını belirterek,"Bu süreç hala tartışılıyor. Sayın
Başbakan her yerde bunu reddediyor ama gerekli tedbirleri almak
istemiyor. İki kelime üzerinde bir savunma kurmuş. 'Bu bana
komplodur, bu bana montajdır.' Peki, bunun aslı nedir Sayın Recep
Tayyip Erdoğan. 92 günden bu yana muhalefeti, iktidarı, Türkiye’nin
tek gündemi haline getirmiş bunu tartışıyor.” dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) lideri Devlet Bahçeli, Ordu'nun
İkizce ilçesinde vatandaşlara hitap etti.
"SORUNLAR MİLLİ İRADE İLE ÇÖZÜLMELİDİR"
Bahçeli, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet süreci ile ilgili
Başbakan'ın yapması gerekenle ilgili şunları anlattı: “Sana
Başbakan olarak düşen görev nedir? Bunları kalkıp halk arasında
tartışacağın yerde aziz milletim ben Adalet ve Kalkınma Partisi’ni
kurdum. Bunu kısaltılmışı AKP olacağı yerde, biraz daha ileri gidip
netleşerek aynı zamanda da bir konuya söz vererek adını AK yaptım.
Ama şimdi ülkemde bir yolsuzluk ve rüşvet yaygınlaşmış halkımızın
arasında sürekli tartışılıyor. Öyleyse bana düşen görev milletine
güvenerek bütün savcıları, kolluk kuvvetlerini, yargıyı harekete
geçirmek suretiyle, 'nerede yolsuzluk varsa, kökünü kazıyacağım'
diyerek hayırlı bir adım atacağın yerde savcılara kıyıyorsun. 8 bin
polisimizi darmadağın ediyorsun. 28 valimizi yer değiştiriyorsun yâ
da merkeze alıyorsun. Hâkim ve Savcılar Yüksek Kurulu’nu zaten sen
kurdun, eksikliklerini de şimdi tamamlayarak kendini
'ak'laştırmanın yollarını arıyorsun. Ee, bu nereye kadar
gidecektir, diye düşündüğümüzde muhterem İkizceliler, bunu
demokrasi içinde çözmeye ve çözümü milli irade ile yapmaya gerek
var. Bunun dışındaki noktalar sosyal hareketlilikler sandıkla sokak
arasında gençlerimizi bir sarkaç gibi sallamaya, hiç gerek yoktur.
Doğru da değildir. Türkiye bu aşamaları, aşmalıdır ve etrafını da
iyi görmelidir.”
"TÜRKİYE BÖYLE GELİŞMELERE LAYIK BİR ÜLKE DEĞİLDİR"
Konuşmasında Hüsnü Mübarek'in 33 yıl devlet başkanlığı yaptıktan
sonra Mısır’da ihtilalle devrildiğini, sonra yargıya gönderildiğini
ve yargı da yolsuzluk ve rüşvetten dolayı ağır ceza altığını
anlatan Bahçeli,"Libya’yı düşünün. Orada bir Kaddafi var. Kaddafi
46 yıldan beri devlet başkanı ve diktatör. En sonunda halkı
tarafından linç edilmiştir. Türkiye, böyle gelişmelere layık bir
ülke değildir. Türkiye, birlik beraberlik içinde daha önümüzde ne
risklerle karşılaşacağımız, onu da dikkate alın. Bunları dikkate
aldığınız vakit, Türkiye’de demokratik açılım zırvasının 2014
yılında bir özerk yapıya kavuşturulacağına dair söylentilerin 30
Mart'tan sonra da hayata geçirileceğini düşündüğünüz vakit, daha ne
büyük tehdit ve tehlikeler risk altında kalacağımız bellidir. Hal
böyle olunca, sizden demokrasi içinde milli idarenizi ortaya
koyarak, sorunları çözebilecek çabayı göstermenizi bekliyoruz.
Bunun için, demokrasi içinde bu ne demek, seçim demektir.”
"30 MART SEÇİMLERİNE ÖNEM VERELİM"
"30 Mart'ta iktidar değişebilir mi?" diye soran Bahçeli konuşmasını
şöyle sürdürdü: " Hayır, ama iktidarın değişiminin işaretleri
gösterilebilir. Bu nasıl olur. Adalet ve Kalkınma Partisi'ne önemli
bir sayıda oy kaybını ortaya koymakla mümkün olabilir. Böyle bir
durum karşısında sonuç ne olur? Eğer Recep Tayyip Erdoğan neden oy
kaybettiğini çok yönlü inceleyebilirse o zaman kendisine çeki düzen
verecek. Milletle tekrar buluşup, kendisine yeni bir hizmet alanı,
yeni bir siyasi çizgi ortaya koyabilir. 30 Mart seçimlerine önem
verelim ve gereği ne ise yaparak, gelecek nesillerimizi çok büyük
risklerden ve felaketlerden koruyarak, milletimiz, devletimiz
olarak yolumuza devam edelim. İnşallah 2023’te, lider bir ülke olma
imkânını hep beraber bulabiliriz.”
CİHAN
Yorumlar