Uysal: AK Parti hükümetinin tavrı ‘kurtla yiyen, kuzu ile ağlayan’ bir anlayış

Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal, AK Parti hükümetinin tavrını ‘kurtla yiyen, kuzu ile ağlayan’ bir anlayış olarak ifade etti.    Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'na destek turu kapsamında Manisa'ya...

Google Haberlere Abone ol
Uysal: AK Parti hükümetinin tavrı ‘kurtla yiyen, kuzu ile ağlayan’ bir anlayış

Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal, AK Parti hükümetinin tavrını ‘kurtla yiyen, kuzu ile ağlayan’ bir anlayış olarak ifade etti.

    Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'na destek turu kapsamında Manisa'ya gelen DP Genel Başkanı Uysal, partisinin il başkanlığı binasında basın toplantısı düzenledi. Burada konuşan Uysal, Türkiye’nin kritik bir eşikte bir cumhurbaşkanlığı seçiminin arifesinde olduğunu söyledi. Uysal, Manisa’nın Soma’da ilçesindeki maden ocağı faciasında 301 işçinin acılarını paylaşmak üzere oraya gelmiş madencilerin haklı protestolarına yumrukla, tokatla karşılık veren bir anlayışın açığa çıktığı siyasi bir tavırla Türkiye’nin karşı karşıya olduğunu belirtti. Uysal, “İşte bu iklim içerisinde Türkiye’nin tarihi yürüyüşüne uygun olarak kendisine tarihi bir eşikte bir rol tarifi mecburiyetiyle karşı karşıya olduğunu biliyoruz. Bu anlamda demokratik değerlere, Cumhuriyetin değerlerine bu milletin müştereği yaptığı milli ve dini değerlerini merkeze alan bu ortak paydada milletimizi bir ve beraber yapabilecek anayasal çerçeveden başlayarak çözüm kapasitesi düşük bu modelle Türkiye’nin dünyada yerini geçmişine uygun bir şekilde alabilmesi mümkün değildir.” dedi.

    AK Parti hükümeti sayesinde Türkiye’nin 800 bin kilometrekarelik sınırları içerisinde bile hükmü geçmeyen bir devlet haline geldiğini belirten Uysal, “Milliği egemenliğini bu 800 bin kilometrekarenin her köşesine yayması gereken devlet bugün neredeyse egemenliğini PKK terör örgütü ile cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde bir pazarlık meseli olara ortaya atılmış, çözüm adı altındaki teşebbüsle beraber egemenliğini paylaşır hale gelmiştir. Bu ülkenin insanları insanlarını etnik siyasete mahkum ederseniz, bu ülkenin insanlarını geçmişte bu ülkede milli birlik ve beraberlikten yana tavır koymuş insanlarımızı terör örgütünün kucağına atarsanız Türkiye’nin zor günlerinde, yarınlarda birlik ve beraber olma noktasında mücadele edecek insanları bulmakta zorlanırsınız. Bütün bunlara rağmen Türkiye büyük bir ülkedir. Bundan eminiz. 76-77 milyonluk nüfusuyla dünyada üreten bir Türkiye olduğu takdirde donanımlı insan gücüyle beraber hak ettiği yeri alacağına inancımız tamdır. Bu anlamda coğrafyamızda gelişen hadiselere de Türkiye kayıtsız kalamaz. Bu bölgenin istikrarı, huzuru, güveni bizim ülkemizin milli güvenliğinin birlik ve beraberliğinin teminatı iken maalesef AK Parti eliyle 12 yıldır bilinçsiz şekilde uygulanılan dış siyasetimizle beraber bugün Türkiye Irak’ın bölünmesini teşvik eder, Suriye’nin bölünmesini teşvik eder, doğrudan ve dolaylı siyasi tercihlerle bu bölgede adeta depremin merkez üstüne doğru Türkiye’nin ilerlemesi için yol aldırmışlardır.” diye konuştu.

    Uysal şöyle devam etti: "Biz biliyoruz ki millet önünde malifasyon yapanların uluslar arası alandan başlayarak ticarette, politika, bu bölgede Suriye’den başlayan ilişkilerimizin kötüye gitmesiyle beraber İsrail’in alanının her alanda genişlediği bir sürece beraber şahitlik etmekteyiz. Bu anlamda bu iktidarın tavrını deyim yerindeyse Anadolu tabiriyle ‘kurtla yiyen, kuzu ile ağlayan’ bir anlayış olarak ifade edebiliriz. Yere geldi millet ile gözyaşı döken Gazze diyen, Hamas diyen ama öte tarafta da cesaret ödülü sorulduğunda iade etmeyeceğini söyleyenler, bugün kendisinden geri istenildiğinde ‘alın başınıza çalın’ deme noktasına bu sahtelikleriyle beraber geldiklerini görüyoruz. İşte bu iklim içerisinde Türkiye’nin biriktirdiği meselelerini çözebilmesi noktasında kendi insanlarının taleplerini, devletin imkanları ve kolluk kuvvetleriyle, istihbarat kuvvetleriyle bir yanda sopa göstererek, öbür yanda ikbal, makam ve menfaat dağıtarak insanlarımızın iradelerinin, sadakatlerinin satın alınmaya çalışıldığını görüyoruz."

    "ERDOĞAN ŞERH İTTİFAKI ARIYORSA ÖNCE AYNAYA BAKSIN"

    Uysal, "Hiçbir kompleks duymadan Türkiye’nin bugün yolsuzluk ithamlarıyla karşı karşıya kalmış milyarlarca doları evinde saklayan bir kişiye mahkum edilmemesi adına Demokrat Parti olarak açık yüreklilikle tavrımızı koyduk. Bu iddialardan hukuk önünde hebasını vermeden bırakınız aday olmayı aklından bile geçirmemesi gerekenleri büyük bir cesaret ve cüretkarlık örneği olarak bu milletin önünde insanlarımızın çok farklı siyasi partilerden gelen insanların ortak bir anlayışla demokrasinin iyiyi arama satanı olduğu gerçeğinden hareketle ortaya koyduğu iradeyi bir şerh ittifakı olarak yaftalamaya gayret gösterdiklerini görüyoruz. Ama bu çabalar nafile çabalardır. Eğer Recep Tayyip Erdoğan şerh ittifakı arıyor ise aynaya bakmalıdır. Bir yanında Barzani’yi öbür tarafta binlerce insanımızın kanına girmiş PKK terör örgütünün liderini görmelidir. Şerh ittifakı arıyorsa bu ülkenin bütün evlatlarına eşit fırsatlar sunması gerekirken bir takım insanlarla beraber oluşturulmuş gayri meşru yoldan oluşturulmuş havuz organizasyonlarını görmelidir. Bu gerçekler ortadayken Türkiye’nin demokrasi içerisinde, hukuk içerisinde yeniden bir devlet krizine düşmemesi için kendi geleceğini kendisinin aydınlatma mecburiyeti vardır." şeklinde konuştu. CİHAN

Yorumlar